Gaflet, Dalalet ve Hıyanet
Asil Türk Milleti bu yazıma verdiğim başlığı, davranışlarıyla benimseyip, kendine şiar edinen, kendini adam sayan bu hainlerden çok çekmiştir. Gece de gündüz de TV kanallarına çıkıp, utanmadan sıkılmadan hay barış süreci hay İmralı süreci hay demokrasi teraneleriyle Asil Türk Milletinin canını sıkıyorlar. Asil olmayanlara sözüm yok. Onlar bu konuşmalardan, bu gibi sözlerden zevk duyarlar.Ey zavallılar, siz kiminle barışıyorsunuz? Ey devlet, sen aşiret misin, karşında bir aşiret var da onunla küsmüşün de onunla barışmaya çalışıyorsun. Devleti tehdit eden, devlete rest çeken şahıslara tavizler vererek, barış süreci filan diye saçma sapan demeçler vererek, devleti ortadan kaldırdığınızın farkında değil misiniz?! Çünkü bir memlekette şahıs, devleti tehdit ediyorsa, orada devlet yok demektir. Devletin askerine, polisine vatandaşına keyfi kurşun sıkıp, canlarına kast eden o ne idiği belirsiz teröristlere yardım yataklık eden, severek bağrına basan kucaklayan insanlıktan çıkmış kişiler, Türkiye’de milletvekilliği yapıp, ben milletin vekiliyim derse, burada ben devletin olduğunu zannetmiyorum. Evet, reisi cumhurumuz, başbakanımız var; ama vatan hainleri Karadeniz gezisine çıkıyor, vatanını, milletini, askerini polisini her şeyini seven millet orada onlara karşı duygusal olarak, haklı protesto gösterisinde bulunmuşlar. Bu insanları haksız göstermeye kimsenin hakkı yok. Çünkü birinin kardeşi, birinin arkadaşı, birinin komşusu onların yüzünden şehit düşmüştür. Bu tepkiyi gösteren vatandaşların yerinde olsalar, herhâlde o haksızlar diyenler, o zaman haklı diyeceklerdir. Ama bu vatan hainlerine tepki gösteren halka haksız diyenler, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içindedirler. Bazı gazeteciler ve yazarlar da gaflet ve dalalet...
Devamını Oku