Kadın Olmanın Dayanılmaz Ağırlığı
” Kendimize, hep kendimize benzer bir eş buluruz ” .. Çağlar boyu süregelen erkek hegamonyası maalesef günümüzde Kadın’ında bunu kabullenip evrim geçirmesine sebep olmuşa benziyor. Çevremize baktığımızda evlilikler ya da beraberlikler ki, aradaki tek fark geri alınabilen ve yok sayılan bir imzadır, çoğu sevginin mecburiyetten, toplumun ” ne der ? ” korkusundan sürdürülen, saygının en düşük formu ile gözler önünde olmasına rağmen sürdürülen, sadakatin ve güvenin yokluğuna inat, boynumuza bağlı ağır bir taş gibi taşıdığımız bir yük gibidir.Genel çoğunluk olarak kadınlardır kurallara uyan. Sebebi ise bu güne dek bu kuralları koyanların hep erkek olması! Neden erkek ve kadın eşitliği İnsan olmak bazında ele alındığında bu kurallar el birliği ile konamaz ve sürdürülemez? Mesela ” Kadın hesap verir ama erkek vermez “. ” Erkek geçmişinden sorumlu değildir, ama kadın namusu temsil eder “.. Nedeni çok basit ” çünkü kadının özgüveni erkeğinkinden kuvvetli değildir”. Saçma sapan bir hurafeden başka bir şey olmayan bu toplum’un ataerkil yönlendirmesi sonucu Kadın da kendini buna inandırmıştır. Bir düşünün ” beraber olduğunuz insan yada insanlardan ne kadar çok şikayet edersiniz? “. Aslında bu şikayetlerin tek bir kelimede toplamı sadece ” saygı ” olacaktır. Saygı eksikliği sizin kendinize az değer vermeniz sonucu karşınızdakininde ” o değer vermedikten sonra ben neden o’na değer vermeliyim ” sorusunu kendisine sormasına sebep olacaktır ki, bu erkek genelinde arayıpta bulamadıkları partner tipinin tanımıdır. Daha doğrusu aradıkları ve kendilerine ait istedikleri anda sahip...
Devamını Oku