Yazar: sedatmutluer

"Türk" Ayaklar Altında

Başbakan Erdoğan’ın Mardin konuşmasındaki “Her türlü milliyetçiliği ayaklarımız altına aldık” sözü, Türkiye kamuoyunda bomba etkisi yarattı. Burada amaç, verilmesi planlanan mesaj şu idi; “Biz bu uğurda Türk milliyetçiliğini de ezdik. Sıra size geldi, siz de Kürt milliyetçiliği yapmayın”.Ne yapın; “Bize oy verin”… Mesaj kime; “Bölge insanına, özellikle Kürtçü kesime”… Niye, neden, ne için? Çünkü amaç; BAŞKANLIK… Peki bu açıklama batı illerinde yapılabilir miydi? Mesela; Rize, Trabzon, Çankırı, Çorum, Yozgat, Kayseri gibi AKP’nin en çok oy aldığı illerde? Bundan sonra ne olacak? Yeni Anayasadan “Türk” ifadesi çıkartılacak, Atatürk ilkelerinden “Türk Milliyetçiliği” asla kullanılmayacak… Peki; “Benim Milletim” diyorsunuz, “Millet bize oy verdi, iktidar yaptı” diyorsunuz, o halde bu “millet” hangi millet oluyor? “TÜRK” kelimesi anayasadan çıkartılacağına göre Türk Dil Kurumu da çalışmalara şu aralar başlamış olmalı… Önce kendi ismini değiştirmeli bu durumda. “Türkiye Dil Kurumu” olmalı mesela… Hayır, olmaz olmaz, içinde “Türk” geçen Türkiye de olmaz. Neyse bu onların bileceği iş, biz gelelim kendi işimize… Bundan böyle içinde “Türk” kelimesi yer alan öncelikle ülkemizin, bayrağımızın, marşımızın, milli takımlarımızın başta olmak üzere, bir çok kurumun adı da değişecek gibi görünüyor… Mesela; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, Türk bayrağının ve Türk Milli Takımı’nın adları; Osmanlı Cumhuriyeti Devleti (OCD), OCD bayrağı ve OCD takımı olabilir, veya Milliyetsizler Devleti, bayrağı, takımları da olabilir… “TBMM” yerine, “OCD Büyük Milletler Meclisi” veya “Büyük Milliyetsizler Meclisi” de denebilir… TSK’nın adı da değişmeli, THY’nin de, TCDD’nin de, TCK (Türk Ceza Kanunu)...

Devamını Oku

Yuvarlanan Yanlışlar

Biz, öyle geri zekalı bir toplumumuz ki her söylenene sorgulamadan hemen inanı veriyor ve ona göre kafa patlatıyoruz. Nedir bu yalanlar, aldatmaca ve kandırmacalar? Özellikle bu “Kürt sorunu” denilen sorundaki ilk yalan/yanlış şu;“Biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni birlikte kurduk, bu nedenle her iki toplumun da hakları aynı ve eşit”… İddia edilen ve dayatılan bu… Gerçekten böyle mi, şöyle bir bakalım isterseniz… Yıl 2013, yani bugün… Türkiye’nin bugünkü nüfusu; 75 milyon… Kürt nüfusu ise yaklaşık 15 milyon… Oranlarsak; 5’te 1’i Kürt nüfus günümüzde, yalnızca ve sadece 5’te 1’i… Gelelim Yıl 1923’e… Yani Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluş tarihine, hani o cumhuriyeti birlikte kurduğumuz tarihe… O zaman ki nüfus; yaklaşık 12 milyon… Sizce Kürt nüfusu kaç ve Türk nüfusuna oranı ne o günlerde? Bugünkü oranla, “bire bir” artışı kabul etseniz dahi, ki değil, o gün için Kürt nüfus 2.4 milyon civarına denk düşüyor.. Öyle ise nasıl bir “birlikte kurduk ve eşit haklara sahibiz” bu? Hal bu ki, Kürt ve Türk nüfuslarının 1923’ten buyana artış oranları asla eşit değil… Çünkü, bugün bir Kürt kökenli ailenin çocuk ortalaması, son yıllarda azalma eğilimi gösterse dahi yaklaşık 6 seviyesinde, Türk ailenin ise yalnızca 2… Yani Kürt nüfusun Türk nüfusa karşın artış oranı 3 katı seviyesinde… Bir de bunu “artan oranı” düşünerek 1923’teki Türk-Kürt oranını hesaplayın. Belki de 10’da biri, yani 12 milyonda 1 milyon 2 yüz bin cıvarlarında. Nasıl bir “birlikte kurduk” bu, nasıl bir “aynı ve...

Devamını Oku