Baba Oğluna Bir Bağ Bağışlamış, Oğul Babasına Bir Salkım Üzüm Vermemiş atasözünün anlamı açıklaması nedir?
Bu atasözü babaların fadakarlığını, buna karşılık da oğulların nankörlüğünü anlatmaktadır. Babaar sürekli çalışırlar, kim için? Kendileri için değil, ailesi ve çocukları için sürekli çalışırlar ve türlü türlü sıkıntılarla mücadele ederler. Amaçları çocuklarına ve ailsine iyi bir gelecek hazırlayabilmektir. Ancak çocuklar bu fedakarlığı çoğu zaman unuturlar, büyürler, iş güç sahibi olurlar ama babalarının küçük bir ihtiyacı olsa onu geri çevirebilirler. İşte bu nankörlüktür. Gerek bizi büyüten annemiz olsun, gerekse büyümemiz ve geleceğimiz için çalışan babamız olsun.. Onlar için her türlü fedakarlığı yapmalı, her şeyi göze alabilmeliyiz. Çünkü onlar sizi yetiştirirken hiçbir fedakarlıktan kaçınmadılar, sizin için her türlü zorluğa güçleri yettiğince karşı koydular. Anne babamızın ölene kadar kölesi olsak, onların bizim üzerimizdeki haklarını ödeyemeyiz.
* Atasözleri
* Atasözleri ve Anlamları
* Atasözleri ve Anlamları (B Harfi)
atasözü güzelmiş
işine gelmeyen okumasın ***
bence çok güzel bir atasözü
ZINAV GÖLÜ (SİNAN GÖLÜ)
Yolüstü Beldesinde (Meğdün köyünde), Sinan isimli Temiz kalpli bir adam yaşarmiş. (Sinan Gölü) Şimdiki ismi ile Zınav gölünün kenarında bahçelerin olduğu yerde güzel bir bağı varmiş. O zamanlarda bütün o köylülerin h
emen hepsi de geçimlerini bağcılıkla sağlarlarmış.
Yılardır çalışmanın sonucu üzüm bağının geliri ile zengin olmuş.Fakat zengin oluşu onu pek etkilememiş. Elinden geldiğince Yoksuları doyurur,muhtaçlara yardım edermiş. Aradan yılar geçmiş, ihtiyarlamiş. Artık yerini yetişkin oğluna bırakma zamanının geldiğine karar vermiş ve oğlunu çağırmış.Oğluna şöyle demiş:
-Bak oğul,şimdiye kadar bunca sene çalıştım.Bir çalılığı en güzel,en verimli bağ haline getirdim, şimdiye kadar da kendime kötü dedirtmedim. Sende böyle ol, para gözünü karartıp,başını döndürmesin.Elinden geldiğince iyilik yap demiş ve bağı oğluna vermiş.(yani bedelsiz Bağışlamış)
Fakat oğul nedense baba gibi iyiliksever biri olamamış. Aradan beli bir zaman geçmiş, mahsül bol, dalar üzümleri tartamaz hale gelmiş. Bu durum babanın hoşuna gitmiş.Bir salkım üzüm almış ve yemeye baslamış.Bu sırada aşağıdan doğru gelen oğlu babasına bağırmaya başlamış
-Hey ihtiyar bu bağ benim. Sen benden izin almadan nasıl üzüm salkımımı koparırsın? demiş. Baba önce oğlu şaka yapıyor sanmış.Fakat aynı şey tekrar edilince elindeki salkımı atmış ve:
“Bağın da, sen de sele gidersin inşalah” diyerek bedua etmiş.
Bir süre sonra yağmur başlamış.Hiç durmadan günlerce yağmur yağmş.Bu sırada oğul bağına bakmaya gelmiş.Selin önünü tıkayan odunlar ve taşlar yıkılmış. Uzaktan kocasını izleyen hanımı kocasına bağırmış. “Şey geliyor, sel geliyor’ demiş.Adam hiç bir şey anlayamamış. Yağmurun etkisi ile Heyelan olmuş ve derenin önünü kapatmış. Etrafına şaşkın şaşkın bakınırken yukarıdan gelen sel, bağıyla beraber alıp ***ürmüş ve seler kocaman bir göl oluşturmuş.
İşte o göle bu adamın isminden dolayı SİNAN GÖLÜ denmiş.Sonraları Zınav Gölü diye adlandırılmıştır. Rivayete göre o zamana kadar bağcılıkla geçinen köyde bir daha bağcılık yapılmamış.
Yine rivayete göre “BABA OĞULA BİR BAĞ BAĞIŞLAMIŞ , OĞUL BABAYA BİR SALKIM ÜZÜMÜ VERMEMİŞ” atasözü buradan gelmektedir.
Bu yazının Kaynağı: İsmail AVŞAR / bilgi@ismailavsar.com
biraz kısa yapın malar
daha kısa yokmu