Erden ÖZKANT

Bizim sitenin yazarı Emre Kılıç’ın “öfke” başlıklı yazısı dikkatimi çekti…

Okudum…

Yazı “Allah belanızı versin” diye başlıyor…
Ardından “girmeyeceğim entel muhabbetlere, öfkemi yazacağım” diyor…

Sponsor Bağlantılar

Dünya o kadar adaletsiz ki derdimi kime anlatsam anlamaz” diyor sonra…

Ve Emre’nin yazısı “Söz veriyoruz! İnsanca yaklaşacağız sivil itaatsizliklere… Ciplerimizin arkasına bağladığımızda leşlerini onların en dikensiz yollardan indireceğiz ovalara söz! Militanlar ne kadar pusu kurmuşsa biz o kadar çıkıp karşılarına sıkacağız alınlarına. Müzakere süreçlerine balta vurmayacağız. Türk’e uzanan her eli müzakerecilerle birlikte kıracağız!” diye bitiyor…

Anladığım kadarıyla BDP’nin sivil itaatsizliğinden bahsediyor Emre…

Yine anladığım kadarıyla devletin, Kürt sorununu bitirmek için yürüttüğü müzakerelerden de rahatsız…

Peki ya “Türk’e uzanan her eli müzakerecilerle birlikte kıracağız!” ne demek?

Birincisi… Emre yazısında “Dünya o kadar adaletsiz ki derdimi kime anlatsam anlamaz” diyor ya haklı… Çünkü böyle bir yazıyla istediğini elbette anlatamaz Emre…

İkincisi… Emre’nin Zeytinburnu’nda yaşananlardan haberi var mı? İki halk karşı karşıya getirilmek isteniyor… Ve maalesef Zeytinburnu’nda iki halk karşı karşıya geldi. Bu durum başka yerlerde de yaşanırsa sonuç ne olur? Hiç düşündünüz mü?

Üçüncüsü… 13 askerimizin şehit edildiği Silvan saldırısı ile ilgili bazı ciddi ihmal ve hata iddiaları var… Bu iddiaları görmezden gelmek ne kadar doğru acaba?

Aynı bazı basın yayın organlarımızın yaptığı gibi bu saldırıları hükümete, müzakerelere yüklemek ne kadar doğru?

Orduya “bu iddialar doğru mu” diye sormamak ne kadar doğru acaba?

Saldırıyla ilgili “bölge komutanı Ünal Karaosmanoğlu’nun ihmalleri nelerdir” diye sormamak ne kadar doğru acaba?

Askerlerimiz, “yorgunduk, uykusuzduk” diyor… Askerlerimize günlerce kilolarca yükle dağda kilometrelerce yol yürüten komutanlara “bu nasıl iştir” diye sormamak ne kadar doğru acaba?

Ve son olarak “Neden tam da BDP’nin yemin etmeyi düşündüğü gün bu saldırı gerçekleşti” diye sormamak ne kadar doğru acaba?

Kürt sorununu çözmeye çalışan hükümete bu kadar öfke niye?

Bu sorun çözülmesin mi?

Bakın…

Bu sorun çözülmediği sürece bu ülkede insanlarımız ölmeye devam edecek…

Çocuklarımız ölmeye devam edecek…

Samsun Havza’da Jandarma tarafından terörist zannedilerek vurularak öldürülen 13 yaşındaki Gökhan’ı düşünün…

Gökhanlar ölmeye devam mı etsin bu ülkede?

Ben bir Türk olarak artık bu ülkede Gökhanların ölmesini istemiyorum…

Ben bir Türk olarak bu sorun bitsin ve Türk- Kürt bu ülkede kardeşçe beraber yaşasın istiyorum…

Türk’üyle, Kürt’üyle, Laz’ıyla, Çerkez’iyle, dindarıyla- dindar olmayanıyla, başörtülüsüyle- başı açık olanıyla, laikiyle- laik olmayanıyla, Atatürkçüsüyle- Atatürkçü olmayanıyla, sağcısıyla- solcusuyla…

Ergenekon’un olmadığı, savaşın olmadığı bir ülkede…

Hep beraber, barış içinde…