Artık gülmek kahkaha atmak bile o kadar güzel gelmiyor. Bir birini seven ve mutlu olan iki insan görünce ne kadar sevinsemde bir o kadar üzülüyorum. Bazen ben böyle bir mutluluğumu hak ettim diye. Kendi kendime soruyor fakat cevabını bir türlü bulamıyorum. Bu zamana kadar mutlu olmak adına attığım her adımdan eli boş ayrıldığım için sanırım bunu hak etmiyorum.
Toparlanıp dört elle sarılmaya çalışıyorum hayata ama bakıyorum ki hayat beni çoktan içine almışve başlamış yoğurmaya. …çıkış arıyorum kurtulmaya çalışıyorum nafile ne yapsam boş… ben o karanlık düşünceler arasında çoktan kaybolup gitmişim.
Sanırım başarı ne kadar hak edenin oluyorsa mutlulukta onun için verilebilecek en büyük savaşı verenin oluyor. Ve ben bu savaşı kaybettim.
“mutlu olmak bir kedinin güzel bir anını yakalamak denli kolay mı”???
Anladım ki o kadar kolay değilmiş. Hayat her yönüyle yaşanması gereken çok büyük bir savaş olmuş da ben bu muharebe alanından çıkmakta bayağı bir geç kalmışım. Şu an açık ara mağlup durumdayım ve nasıl galip geleceğimi bilmiyorum. Düşünmek beni çok yoruyor rahatlamak istiyorum olmuyor. Sanırım daha çok yaşamam gereken olaylar ve çilem var. Ve bu namkör hayatta kat etmem gereken bir o kadar yol.
Bunları yaşamam gerekiyorsa yaşayacağım ama bir güzel söz var ki bunu dünya dursada haykıracağım.
<< BİZLER DALGALI DENİZLERDEYİZ BOĞULMAKTAN DEĞİL UNUTULMAKTAN KORKARIZ >>
hayat herşeye rağmen yaşamaya değer.. esen bir rüzgar bile ck uzaklardan bı mutlulugun kokusunu dokunusunu getırır insana… dalgaları dalgalara ekler denizleri kabartır ama yınede mutluluk getır senı bogmak ıcın degıl unutanların yureklerının bır kıyısına atmak ıcın alır senı girdabına….
yazını ılgıyle okudum kalemıne sağlık…