PKK, TRT ŞEŞ’ten son derece rahatsız.
Bölge insanının talebinin her geçen gün artabileceğini düşünen/hisseden PKK, Kürtçe kanalın, ROJ TV’nin yerini alacağından kesinlikle çok endişeli. Anlaşılan, haksız da değiller, çünkü ilgi giderek artıyor. Halk, kandan, kinden, nefretten, savaştan, itişip kakışmadan artık bıktığını, Kürtçe kanala artan ilgisiyle gösteriyor. Kadınlar, kızlar, ulusal kanallardaki “sabah programlarını”, yaşlılar “Türkü ağırlıklı eğlence programlarını”, gençler “futbol maçları ve spor tartışmalarını”, çocuklar ise “çizgi filmleri” istiyor. Kısaca; ROJ TV’nin etkisi, önemli ölçüde kırılıyor.
DTP’de ise kararsızlık hakim, ancak pek de dillendirilemiyor. Çünkü, PKK ile ters düşmek, hiç birinin işine gelmiyor, korkuluyor, çekiniliyor.
DTP’deki ılımlı kesim, “İster, seçim yatırımı olsun, ister, Devlet eliyle olsun, bu bir kazanım. Programlar oldukça güzel ve ilgi çekici. Hatta, yasaklı türküler bile çalınabiliyor, söylenebiliyor. Halk da memnuniyetle izliyor. Daha ne?” diye düşünüyor. Ancak, bu kesimi temsil edenler, azınlıkta ve sessizler. Çoğunlukta olanlar ve bağıranlar ise; bırakın seyredenleri, bu konuda olumsuz fikir beyan etmeyenleri dahi, “hain ve işbirlikçi Kürtler” olarak ilan ediyor. Çünkü PKK, böyle istiyor ve talimatını bu yönde veriyor.
Aslında, PKK, DTP ve Kürtçü kesim içerisinde, TRT ŞEŞ’e ilişkin değerlendirmeler ve bu değerlendirmelere ilişkin propagandalar, şu üç ana başlıkta toplanıyor.
Birincisi; “TRT ŞEŞ, ABD’nin talimatıyla ve Devlet eliyle yapılan, taraflı bir TV kanalı. Üstelik, anayasal bir statüye kavuşturulmadığı için de kanun dışı. AKP’nin bölgeye ilişkin seçim yatırımı. Kürt halkının, ROJ TV gibi bir televizyon kanalı var. Kürtlük bilinci ve Kürt olmanın öneminin tartışılmadığı bu kanal, derhal kapatılmalı”. Atılan slogan; “Kürtçe kanal değil, anadilde eğitim istiyoruz”. Bu, en radikal, en yaygınlaştırılmaya çalışılan ve en tehdit kokan olanı.
İkincisi; “TRT ŞEŞ, Öcalan’ın liderliğinde PKK’nın özgürlük mücadelesi sonucunda kazanıldı. Bu bir kazanım. AKP’nin bir takiyesi de olsa, sürdürülen mücadelenin ortaya çıkardığı bir sonuç ve aynı zamanda Kürt sorununun nihai çözümünün yolunu açacak önemli bir gelişme. Buna rağmen, yine de seyredilmemeli”. Bu da; “kendine yontma” anlamıyla birlikte, daha az tehdit kokanı.
Üçüncüsü ise; “Tamam, Devlet eliyle olabilir ve bu örgütsel bir kazanımdır. Beklenilen gibi TRT ŞEŞ, taraflı da olmamıştır. Halk, bundan memnundur ve ilgisi giderek artmaktadır. O zaman neden seyredilmesin? Bu seçim, halkın tercihine bırakılmalı”. Bu ise; “Ne şiş yansın, ne kebap, sonuçta halka bırak” anlamında, daha mantıklı ve tehdit kokusunun hiç alınmayanı.
Şimdi gelelim, sorulması gerekenlere …
TRT ŞEŞ’in, Anayasal bir güvenceye sahip olmaması iddiasıyla, kanun dışı olduğu hususu, sizi neden bu kadar ilgilendiriyor!!! Yoksa, kanunlara sıkı sıkıya, çok mu bağlısınız!!!
Eğer TRT ŞEŞ, AKP’nin bir seçim yatırımıysa, yani, halkın bundan memnuniyet duyarak AKP’ye oy vereceğini düşünüyorsanız, temsil ettiğinizi iddia ettiğiniz halkın memnuniyeti, sizi neden bu kadar rahatsız ediyor!!!
Kürtlerin ROJ TV kanalı varsa ve izleniyorsa, neden Kürtçe yayınlanan, anti parantez “karasal yayın imkânı olmayan ve bu nedenle belli bir maliyete ihtiyaç duyulacak olan” bir başka kanala -ki tek teselli bu husus olsa gerek- tahammül edemiyor ve panik havasında yasaklıyorsunuz!!!
Yayına giren Kürtçe kanal, Apo ve PKK gayreti, sayesi ve sonucunda olmuş ise, neden PKK sayesinde olanı eleştiriyor, yasaklıyor ve ilgi duyanları hain olarak nitelendiriyorsunuz!!!
“PKK, Kürt halkıdır ve Kürtlerin yanındadır” diyorsanız, neden Kürtlere TV seyretme veya seyretmeme konusunda inisiyatif bırakmayıp, yönlendirmeye, tehdit etmeye, daha da ileri giderek hain ilan etmeye çalışıyorsunuz!!!
Kürtlerin seyretmek istedikleri, sazlı-sözlü Kürtçe eğlence programlarının, futbol müsabakalarının, kadın programlarının ve hatta çizgi filmlerin, sizce ne sakıncası olabilir ki!!!
Son soru; Yoksa siz, TRT ŞEŞ kanalında, elde saz yerine silahı, dilde Türkü yerine sloganı, eğlence yerine işkenceyi, futbol müsabakası yerine çatışma görüntülerini, çizgi filmlerdeki “Tom ve Jery” yerine “Karayılan ve Bayık”ı mı tercih ederdiniz!!!
Daha ne denilebilir Celaledin Bey?Hislerime tercüman olmuşsunuz.Petrol zenginleri onlarda,mafya onlarda,Meyve Sebze Haleri onlarda,Sanayiler onlarda,İnşat Sektörü onlarda,e mecliste itleri havlıyor,susturan yok.Belediye Başkanları dağa servis yapıyor.
Avrupa arkalarında,Amerika arkalarında,tüm Türk düşmanları arkalarında.
Yav daha ne istiyorsunuz insafsızlar?
Tarihin gördüğü en hain ve şerefsiz topluluklardan birisiymişsiniz(bölücü olanları)…
BAKINIZ Kİ OSMANLIDAN BERİ SÜRE GELEN DAYANIŞMA KENDINI ÇIKAR VE MENFAAT İZLERINE BIRAKMISTIR BU ADAB-I MUHAŞARE E UYMAMAKLA BERABAER İLERIYE DONUK KOTU BIR YATIRIMDIR CELALAEDIN BEY MUAAZAM BIR TENKITLE BERABER OLAYI ORTAYA KOYMUSTUR ALPARSLAN YÜCER ( CUMHURIYET UNIVERSITESI TARIH BOLUMU BAŞKANI)
CELALADEIN BEY SONUNA DEK HAKLI NANKOR KURTLER
YAZINIZI OKUDUM VE SİZİ CANDAN KUTLARIM AGZINIZA SAGLIK
ÜLKEMIZIN EN GRERKSIZ YATIRIMI OLAKARK GÖRDÜĞÜM TRT 6 NIN AÇILIP YAYIN HAYATINA GIRMESI TURK DUNYASINDA DERIN IZLER BIRAKMISTIR DOGUDA KAÇAK ELEKTRIGIN %70 KAÇAKÇILGIN %78 SAGLIK GIDERLERININ ULKE ORTALAMSININ COK COK UZTUNDE OLMASI HER MEZRAYA OKUL YAPILMAK ISTENMESI GEREKSIZ OYUNLAR PK YA YATAKLIK VE AYRICA BU ULKEYE IHANET EDIP HALA EKMEGINE BAL SURULEREK MUKAFATLANDIRILAN BI HALK YOKTUR DUNYADA..ŞUNU SORGULAMAK LAZIM BU ULKE TURKIYE EN FAKIR YASAM STANDARTI EN AZ KOYLER ANADOLUDA YER ALIYOR AMA ONLAR AGLIYOR MU DEVLETIN GELIRLERI BELI AMA YINEDE AKIŞ YONUDE BELI ARTIK FAKIR EDEBIYATI YAPMAYIN KÜRTLER…ANADOLUNUN KOYLERINE GIDIN ONU BIRAKIN BASKENT IN ANKARANIN KOYLERINE GIDIN HALEN KAĞNI VAR NANKÖR OLMAYIN GÖZÜNÜZE DURUR BİR GUN …..