Yazar: Hasan Demir

“Zam” Hamdolsun!

Benzine zam… Doğalgaza zam… Elektriğe zam… Ona zam, buna zam… Benzine taze zam çıktı… Sağ olsun hükümet zamlar bayatlamadan yenisini çıkarıyor. Dünya’nın en pahalı benzinini kullanıyoruz. Rekortmeniz yani… Üstelik bu aldığımız benzinin fiyatının %67’si devlete vergi olarak gidiyor! Yani 100 liralık benzin aldığınızda verdiğiniz paranın 33 lirası benzin için, geri kalan 67 lira devletin bütçesine… Hamdolsun! Doğalgaz… Rusya’dan, İran’dan, Azerbaycan’dan alıyoruz doğalgazı… Dünya’nın en pahalı doğalgazını yine Türkiye kullanıyor! Hamdolsun! Gelelim elektriğe. Onda da durum farklı değil! Dünya’nın en pahalı elektriğini yine Türkiye kullanıyor! Benzine zam geldikçe elektriğe de otomatik zam geliyor… Teknolojik ülkeyiz arkadaş her şeyimiz otomatik! Hamdolsun! Teknolojiden bahsetmişken internete değinmeden olmaz. Tahmin yürütün bakalım. Acaba Dünya’nın en pahalı interneti kimde? Evet, doğru tahmin ettiniz yine Türkiye’de! Hamdolsun! Dünya’nın en pahalı benzini, doğalgazı, elektriği,  interneti… Hepsini geçtik… Bunlardan alınan vergiler; KDV’si, ÖTV’si falanı filanı zartı zurtu nereye gidiyor? Okul yapılıyor desen, yapılmıyor. Hala Türkiye’nin çoğu köyünde okul yok! Olanlarda zaten berbat durumda! Demiryolları mı döşeniyor? Hayır. Güneydoğu Anadolu Projesi’ne mi yatırılıyor alınan vergiler? Hayır, hükümetin bu konuda hiçbir girişimi yok proje olduğu gibi duruyor! E peki nereye gidiyor bu vergiler? Söyleyeyim… Başbakan’ın 60 milyon dolarlık uçağına… Cumhurbaşkanı’nın 30 milyon dolarlık yatına… Oğullara alınan gemiciklere, açılan pırlanta dükkânlarına, oğullarının şirketlerine, yumurta fabrikalarına… Vatandaşa sıra mı gelir ki bunlardan? Gelmez… Vatandaşa teğet geçer…...

Devamını Oku

"Açılım"a Dair…

Yıl 1998… Suriye Apo’yu Türkiye’ye teslim etmemekte ısrar edince iki ülke savaşın eşiğinden döndü… Yıl 1999… Kenya’da yakalanan Apo Türkiye’ye getirildi. Yargılandı ve mahkeme heyetinin oybirliğiyle idam cezasına çaptırıldı! Yıl 2002… AB’ye uyum adı altında idam cezası kaldırıldı! Haliyle Apo’nun asılması imkansızlaştırıldı! Yıl 2007… PKK uzantısı parti TBMM’ye girdi! Teröre terör, teröriste terörist demeyen, dağdan inip meclise girenlerin partisi.Çıktılar meclis kürsüsüne açıkça terörü övdüler… Kimse bir şey yapmadı! Bu parti mensupları kendilerine Kürtlerin temsilcisiyiz diyorlar…Koskoca bir yalan…Palavra!Kürtlerin temsilcisiysen senin terör örgütü demediğin örgüt gidip Diyarbakır’da bomba patlatınca,ordaki Kürt vatandaşları öldürünce neden sesini çıkarmadın? Senin “Temsilcisiyim” dediğin insanları öldüren yine senin temsilcisi olduğun örgüt! Ama ortalıkta temsilcisiyim diye dolaştığın insanlar öldürülürken onları öldürenlere bir kere bile lanet okumuyorsun! Yerim öyle temsilciyi! Yıl 2009… Açıldık! Askerlik yan gelip yatma yeri değildir diyen, şehit cenazelerinde oğullarının arkasından ağlayan analara, yüreği yanmış analara: “Yaygara koparmayın” diyen Başbakan, önce Kürt Açılımı diye adlandırdığı daha sonra Demokratik Açılım ismini verdiği ve en nihayetinde de Milli Birlik Projesi adında karar kıldığı bir açılım paketi hazırladıklarını söylüyor! Herkeste bir heyecan… Cumhurbaşkanı çıkıp konuşuyor: “Çok büyük bir fırsat, değerlendirmemiz gerek.” Hangi fırsat diyoruz cevap yok…Bekledik… 1 ay oldu..2 ay oldu… Kimsede ses yok! Ama AKP’nin yandaş yazarları açılımı övdüler de övdüler…İçinde ne olduğunu ve olacağını bilmeden! Millet 2 aydır bunu konuşuyor. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi oldu herkes.Kimi destekliyor,kimi karşı çıkıyor!Ama kimse neyi desteklediğini veya neye karşı çıktığını...

Devamını Oku