Vicdanlarımızı mı Rahatlatıyoruz?
Birkaç yıl önce bir kitap okumuştum, bu kitap ilk yayınlandığında ülkemizde satış rekorları kırmıştı, öyle kalın bir kitaptı ki okumak çok zaman alır diye düşünmüştüm evet kitabı okumak çok zamanımı aldı ama sayfa fazlalığından değil kitabın içindekileri yüreğimin ta derinlerinde hissetmek isteğinde olmamdı bunun sebebi. Aklımın her köşesine yazmıştım sanki, okuduğum her satırı, okurken de yazanların hepsini yaşamıştım. Bu arada bu kitabı eminim ki çoğunuz okudunuz, merak ediyorsanız haftalarca liste başı olan “ŞU ÇILGIN TÜRKLER”Hatırlıyorum da bu kitap bittiğinde kütüphanemdeki yerine koyarken Atatürk için ne çok kitap yazılmıştı ve ben çoğunu almıştım, Gazi Paşa, Tek Adam… Benim görmediğim daha niceleri vardır eminim ki. Kitapların yanı sıra çekilen filmler de var tabiki, mail adresime her gün onlarca mail geliyor, paylaşım sitelerinde defalarca söz, resim paylaşılıyor Atatürk ile ilgili. Resimlerinden oluşan slaytlar, anılarının olduğu yazılar, düşüncelerini aktaran sözler… Pek çok da site açılmış internette onunla ilgili. Hepsi birbirine benziyor bu sitelerin, resimleri, hayatı, ilkeleri, devrimleri. Her geçen gün artıyor bu siteler, onunla ilgili kitaplar yazılıyor, mailler yollanıyor, slaytlar hazırlanıyor, filmler çekiliyor. Peki neden? Hepimizin bildiği gibi Atatürk, Allah’ın bizlere bir lutfu olarak tabi bu bana göre böyle, gönderdiği bir kurtarıcı. Hayatımıza çocukken söylendiği gibi 19 MAYIS 1919 da bir güneş gibi doğmuş. Şu an elimizde olan birçok şeyi ona borçluyuz, şu topraklar üzerinde aldığımız her nefesi, attığımız her adımı, gördüğümüz tüm güzellikleri, özgürlüğümüzü, uygarlığımızı, duyduğumuz ezan seslerini, düşünebilmeyi, kendi dilimizi konuşabilmeyi,...
Devamını Oku