Esiyor yine rüzgar şimalden.
Arş sararmış arza bakıyor.
Dalgalar çıldırmış gibi hüzünlü sesleriyle ağlaşıyorlar.
Nerede o kokan yemyeşil ağaçlar?
Nerede sabah olunca öten kuşlar?

Sponsor Bağlantılar

Başucumda ağlaşan böcekler, kapı gıcırtısı, keman sesi…
Umutsuzluk var bu sabah İstanbul’da
Her taraf sessiz yalnız rüzgar sesi.
Etraf sapsarı yapraklarla dolu
Güzde yaş var, geliyor yavaş yavaş sonbahar
BEŞERİN NURU İSTANBUL’da.

Yine  toprak kokuyor Eyüp’te
Sığırcıklar uçuşuyor Topkapı’dan Gülhane’ye
Trafik olmuş biçare boğazda her yer bembeyaz
Göz gözü görmüyor herkes bir tarafa koşuşuyor
Bir sağa bir sola çarpışan araba misali
Savruluyor insanlar etrafa.
Bugün diğer günlerden farklı İstanbul
Bir ölü misali kefene bürünmüş bakıyor boğaza
Donmuş yüzü görünmüyor başı dimdik duruyor şanlı Sultanahmet
Karşısı Ayasofya, yerin dibi sarnıç bembeyaz örtünün altında dostluk.
BEŞERİN NURU İSTANBUL’da

Çınaraltı, erguvan bahçeleri ve sımsıcak yağmur
Etrafı bir örtü gibi sarmış eller uzanmış bakıyorlar.
Umut gibi damlıyor gözyaşı gökten
Renga renk yanaklarıyla selam veriyor gökkuşağı
Derya gülümsüyor şemse kamer ise aydınlatıyor çarşafın üstünde Kızkulesi’ni.
Mahşer değil, feryad değil, hüzün değil…
Umut, neşe, ahenkli sesler…
Aradığın her şey var bu eserde.
Rumeli türküleri, kafkas dansları, karedeniz oyunları, halk oyunları…
Bir bütün olmuş bekliyor her tekne Haliç’te.
Üzülmeyin!
Bayram var bugün Boğaziçi Rumeli Hisarı’nda.
Yıldırım sesleri ile ışık saçıyor bir meşale gibi gökyüzü.
İki yaka bir olmuş ellerini açmış semaya
Hoşgeldin diyor nevruza
BEŞERİN NURU İSTANBUL’da.

Gökyüzü umut saçıyor bugün
Her taraf cıvıl cıvıl
Keman sesi, kapı gıcırtısı, güzel şarkılar…
Bugün bir başka istanbul!
İnsanlar gülücükler saçıyor, leylekler el sallıyor
Masmavi örtünün üstünde uçuşan bulutlar
Yağmur gibi damlıyor maviliğe.
Bugün bir başka istanbul!
Renga renk insanlarıyla huzur veriyor
Suriçi sur dışı ayırt etmiyor
Herkesi çekiyor kendine hayran bırakıyor milletri hoşgörüsüne
Bir bütün olmuş sımsıcak göğsünün üstünde bir mediniyet barındırıyor.
Eyüpten topkapı’ya sultanahmet’ten ayasofya’ya
Süleymaniye’den kariye’ye, nuru osmaniye’ye…
Geleceği bir güneş gibi aydınlatıyor bu şehir!
Bugün bir başka İstanbul!
Boğazda sevimli bir keşmekeş var
Masmavi bir örtünün üstünde misafir karşılıyor.
İki kıta yanyana insanlar ise dostane
Allahım!
Ne güzel bir gün!
Umudun yeşerdiği, düşlerin gerçekleştiği, hayatın yeniden can bulduğu…
Umulan her şeyin olduğu bir gündeyiz.
Neredeyiz?
Beşerin güneş açtığı, tüm medeniyetlerin buluştuğu,
Her dine hitap eden, her mevsimi doyasıya yaşatan
Bir beşiğin tam ortasında,
BEŞERİN NURU İSTANBUL’dayız.

Hamza KILIÇASLAN