Dünya savaşlarında, soğuk savaş yıllarında, Afganistan, Vietnam, Irak ve son olarak Libya olayında Avrupa’nın haçlı zihniyetinin hiç bozulmadığı belli oldu. Aslında tarihe baktığımızda bu zihniyetin hiç bozulmadan sürekli devam ettiği görülür. Fakat Avrupalı siyasetçiler son yüzyılda bunu hiç saklamamışlar ve bir ülkenin dış politikasının yayılmacı olmazsa hedefe ulaşamayacağını akademik alanlarda dile getirmişlerdir.
Bu fikrin ne kadar uygulamaya konulduğu ortadadır. Eskiden beri kök salan, 18. ve 19. yüzyılda sömürge hareketleriyle devam eden, 1. ve 2. Dünya Savaşlarında en kanlı dönemini yaşayan,soğuk savaş yıllarında diplomatik cepheler oluşturan iki yüzlü Avrupa zihniyeti kendinden bekleneni halen yapmaktadır. Osmanlıyla İttifak Devletleri arasında bulunan Almanların, 1. Dünya savaşında İngilizlerin Kudüs’ü almasıyla Kudüs Müslümanların elinden alındı diye sevinmesi iki yüzlülüğe çok güzel bir örnektir. Medeniyetler Çatışması tezininde asıl hedefi bu düzeni meşrulaştırmaya çalışmaktır.
Sponsor Bağlantılar
2. Dünya savaşından sonra kanlı ellerini Afganistan ve Vietnam’a geçiren sömürge devletleri şimdi kendinden bekleneni Libya üzerinde uygulamaya başlamıştır.Görünen o ki batılı siyasetçiler tarihte insanların rüyalarını süsleyen Dünya hakimiyeti düşüncesinde yeni bir çığır açmışlardır. Artık güçlü devletlerin birbirleriyle savaşması kalkmış, mazlumun üzerine kim daha önce bomba atarsa ve kim bomba atana destek verirse o daha güçlüdür anlayışı ortaya çıkmıştır.
Dünyanın yeniden amacı sömürge olmayan,mazlumun hiç korkmadan yardım isteyebileceği,yardım ederken amacı orayı sömürgeleştirmek olmayan bir süper güce ihtiyacı vardır. Bu devlet ortaya çıkarsa adı ne olursa olsun örnek aldığı yegane medeniyet Osmanlı olmalıdır…