ERASMUS Öğrenci Değişim Programı
 

Bu günlüğü yazmamın birden çok amacı var aslında ama en önemlisi; benim gibi Erasmus programına başvuracak arkadaşlara yardımcı olabilmek. Çünkü bende bu konuda çok sıkıntı çektim. İnternet üzerinden edindiğiniz bilgiler ne seviyede ve ne kadar gerçekçi oluyor? Ayrıca araştırmalarımın sonunda Polonya ile ilgili yazılmış detaylı bir dökümanda bulamadım. Bu nedenle yaşadıklarımı bizzat birinci ağızdan paylaşmak istedim.

Sponsor Bağlantılar

 

İlk olarak Erasmus nedir? Hiç bilmeyen arkadaşlar için kısaca bahsedelim.Erasmus “Exchange Student” olarak ta bilinen Avrupa Birliğine üye ve üye olmaya aday ülkeler arasında yapılan üniversite öğrencilerinin karşılıklı değişim programıdır. Bir ülkeden seçilen öğrenciler karşı ülkeye gider karşı üniversitede seçtiği öğrencilerini bu ülkeye gönderebilir. Bu programı üniversitelerin bünyesinde bulunan BAP (Bilimsel Araştırma Projeleri) ofisi yürütür. Genelde BAP ofisinde bulunan koordinatörler farklı ülkelerden üniversitelerle mail, fax gibi yollarla bağlantı kurup ikili antlaşmalar yaparlar. Bazen bu antlaşmalar bölümler, hocalar, hatta öğrenciler tarafından bile yapabilmektedir. Bütün BAP ofisleri TC Başbakanlık Kurumu bünyesinde bulunan Ulusal Ajans’a bağlı olarak çalışırlar (www.ua.gov.tr).

 

Ulusal Ajans Avrupa ülkelerini üç farklı ekonomik düzeye ayırmıştır. Bu ülkelerin ekonomik düzeylerine göre erasmus öğrencilerine üç farklı türde aylık hibe ödemektedir bunlar; bugünkü rakamlarla 330 €, 440 €, 550 € dur. Bu programa başvurabilmek için üniversitelere göre değişmekle birlikte 2.5 ve üzeri ortalama, alttan ders olmaması, belli seviyenin üzerinde İngilizce bilgisi gibi şartlar aranmaktadır. İngiltere, Almanya, İtalya, İspanya, Hollanda, Çek Cumhuriyeti gibi farklı ülkelerle yapılmış antlaşmalar olmakla birlikte bir çok üniversite öğrencilerinin büyük çoğunluğunu Polonya’ya göndermektedir. Bunun belki de en önemli sebebi eski Polonya (Lehistan) ile Osmanlı Devleti arasındaki dostluk ve bu dostluğun hala hatırlanmasıdır. Belki de Polonya yerine daha gelişmiş, daha popüler bir ülke olsaydı düşüncesini biraz olsun bastıran en önemli şey Polonya halkının Türkleri gerçekten seviyor olması.

 

Polonya… Nüfusu 38 milyon, Başkenti Varşova, Resmi dili Lehçe ,halkın büyük çoğunluğu sarışın ve renkli gözlü, hayat pahalılığı hemen hemen Türkiye ile aynı, 2004’te AB’ye girmiş. Baltık denizine kıyısı olan Almanya, Belarus, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Ukrayna devletleri ile sınır komşusu olan Avrupanın en koyu Katolik ülkesi. Aynı zamanda Avrupanın en soğuk ülkelerinden biri… Kimisine göre bir yurtdışı deneyimi, kimisine göre bir dil öğrenme fırsatı, kimisine göre farklı kültürler farklı yaşam tarzları tanıma fırsatı, kimisine göre de sadece Avrupayı gezmek için bir araçtır Erasmus. Ama ne olursa olsun lisans döneminde öğrencilerin değerlendirmesi gereken önemli bir fırsatlardan biridir belki de Anadolu insanının Yurtdışına açılması için bir fırsattır.

 

Üniversiteler yaptıkları ikili antlaşmalardan sonra bir duyuru yaparlar ve sınavla mevcut kontenjan ölçüsünde asil ve yedek öğrenciler seçerler. Daha sonra gidecek öğrenciler, kesinleşir ve gidecek öğrencilerin listesi karşı üniversiteye gönderilir, kabullerin gelmesinden sonra eğer bir Pasaportunuz yoksa ilk önce bağlı ilinizdeki emniyet müdürlüğünden bir pasaport alırsınız bu pasaport için sadece defter parası ödersiniz öğrenci olduğunuz için daha sonra yaşadığınız şehrin konumuna göre Ankara Polonya Büyükelçiliği ya da İstanbul Polonya Konsolosluğunun yolunu tutarsınız. Evraklarında bir sorun olmayanlar için vize alma işlemi sadece birkaç saat sürer, muhtemelen size 2 saat sonra gelip vizenizi alabileceğinizi söylerler. Ayrıca elçiliğe herhangi bir vize harcıda ödemezsiniz, bir çok Avrupa ülkesinin ne zorluklarla vize verdiğini düşünürsek Polonya’dan vize almak gerçekten çok kolaydır. Artık vizeyide almışsanız uçak biletine bakmaya başlarsınız. Polonya Türkiye’den çok talep alan bir ülke olmadığı için muhtemelen charter bulamazsınız. Sonra Türk Hava Yolları, Lutfhansa, Czech Airlines, LOT gibi firmalardan bilet bakarsınız aktarmalı ve direk seçeneklerini değerlendirirsiniz ve sonunda muhtemelen çoğu erasmus öğrencisi gibi Polonya’nın devlet firması olan LOT firmasında karar kılarsınız çünkü; uçak bileti için üniversiteniz size ayrıca bir ödeme yapmayacaktır ve bu parayı cebinizden vermek zorundasınız. Neyse bilet işinide hallettiniz şimdi artık orada nerede kalacağız, ne yiyip ne içeceğiz gibi sorular başlayacaktır.. Gideceğiniz şehirdeki koordinator muhtemelen sizin için bir yurt ayarlayacaktır. Bazıları size yiyecek içecek olarak sıkıntı çekeceğinizi çünkü hazır yemeklerde hazır yemeklerde ve yiyeceklerde domuz hayvanının nimetlerinden! Birinin mutlaka kullanılmış olduğunu söyleyecektir. Muhtemelen ekonomik olması açısından uçak biletinizi İstanbul-Varşova ya da Ankara-Varşova olarak alırsınız.

 
Peki Varşova’dan kendi üniversitenizin bulunduğu şehre nasıl gideceksiniz? Bu sorunun cevabını hemen hemen kimse bilmez. Ama Polonya’nın TCDD si olan www.pkp.pl adresine bakarak çok fazla tren seçeneği bulabilirsiniz Varşova’dan kendi şehrinize gitmek için. Ha unutmadan eğer Eylül-Şubat döneminde gidiyorsanız valizinizin altına kışlık elbiselerinizi koymayı ihmal etmeyin çünkü havalar gerçekten soğuk olacak. Daha sonra valiz hazırlığıyla uğraşacaksınız kışlık elbiselerinizi, günlük ihtiyaçlarınızı, kitaplarınızı, CD’lerinizi koyacaksınız valizinizi tıka basa dolduracaksınız ha bu arada; bir diz üstü bilgisayarınız yoksa buraya gelmeden mutlaka edinin çünkü burada gerçekten çok işinize yarayacak. Bu arada havayolu firmasının
valizlere kota uyguladığını 23-25 kilodan fazlası için ekstra ücret ödemeniz gerektiğini öğreneceksiniz eşyalarınızı daha bir dikkatli, daha fazla  son durağı seçerek yerleştireceksiniz.. Bende şimdilik buraya kadar gelebildim  İstanbul Haydarpaşa Garı olan bir tren yazısıdır.. (19.09.2007)

 

Not: Bu yazı sadece,yaşadığım deneyimlerimi diğer insanlarla paylaşmak için dile getirdiğim kişisel düşüncelerimden oluşmaktadır. Celal Karaca – Selçuk Üniversitesi 2007