Gün içinde çeşitli zorluklarla karşılaşırız. Ancak yaşanan zorluk nasıl olursa olsun tevekküllü davranmak ve şöyle düşünmek önemli: “Dünya hayatında yaptıklarım ve düşündüklerimle her an sınanıyorum. O halde bir zorlukla karşılaştığımda ya da olayların yolunda gitmediğini düşündüğümde, Allah’ın benim tavrımı denemek için bu zorluğu karşıma çıkardığını kesinlikle unutmamalıyım. Aksilik gibi görünen her olayda mutlaka bir hayır vardır ve Allah’ın yardımıyla yaşanan her şey en güzel şekilde sonuçlanacak.”
Aklımızdan geçen bu düşünceler, günlük yaşamda karşılaştığımız büyük ya da küçük her olay için geçerlidir. Örneğin saatlerce bilgisayarda üzerinde çalıştığımız bir program, ani elektrik kesilmesi nedeniyle bir anda yok olabilir ya da yetişmemiz gereken önemli bir yere giderken uçağı veya otobüsü kaçırabiliriz… Hepimiz günlük yaşantımız içinde bu gibi olaylarla karşılaşabilir, zorluk ve aksilik gibi görünen sayısız olay yaşarız.

Sponsor Bağlantılar

Bu olayların her birinde Allah’ın davranışlarımızı ve sabrımızı denediğini, bu olaylara dalıp, üzülüp vakit kaybetmenin yersiz olduğunu düşünmeliyiz. Her olayın arkasında bir hayır olduğunun bilincinde olarak, işlerimizi kolaylaştırması için Allah’a dua etmeliyiz.

Allah, üst üste sürekli zorluk vermez. Her zorluğun ardından mutlaka bir kolaylık gelir. O kolaylık geldiğinde, bunun, Allah’a ettiğimiz duanın karşılığı olduğunu ve Allah’ın dualara icabet eden olduğunu düşünüp şükretmeliyiz.

Örneğin bineceğimiz aracı kaçırdığımızda, “belki bu aracı kaçırmak beni bir kazadan korumuştur” şeklinde düşünebiliriz. Ya da bu olayın bir başka hikmeti olabilir. Yaptığımız planlar her zaman istediğimiz sonucu vermeyebilir. Olayların akışı istediğimiz yönde gelişmeyebilir veya kendimizi bir anda planladığımızdan çok değişik bir ortamda bulabiliriz. İşte böyle bir durumda tevekküllü davranmak, karşılaştığımız olayda hayır aramak kazanç getirecektir.

Bu şekilde düşünerek güne devam ettiğimizde, hiçbir olay karşısında asla ümitsizliğe kapılmaz, endişelenmez, korkup üzülmez, çaresizlik yaşamayız. Allah’ın o olayda yarattığı hayır, hikmet ve güzelliği ararız.

Kur’an’da “… Olur ki hoşunuza gitmeyen bir şey, sizin için hayırlıdır ve olur ki, sevdiğiniz şey de sizin için bir şerdir. Allah bilir de siz bilmezsiniz.” (Bakara Suresi, 216) ayetiyle de bildirildiği gibi, biz bilemeyiz yalnızca Allah bilir. Bizim için neyin hayır olduğunu, neyin şer olduğunu bilen yalnızca Allah’tır. Bizlere düşen ise olayları tespit ve tayin eden ve ona göre yaratan sonsuz merhamet sahibi Allah’ı dost edinmek ve O’na halisane teslim olmaktır.

Fuat Türker