Nasıl sıkılmış benden, nasıl bıkmış bu gergin halden ve nasıl kaçası var bu sakladığım yerden.
Bırak diyor bırak beni, koşucam ben. Dur diyorum düşer incinirsin. Banane diyor düşersem düşeyim karışma mani olma bana.
Bırak diyor gülücem ben doya doya. Fazla abartma diyorum yanlış anlarlar. Banane diyor onlarda gülsün ben karışıyor muyum?
Bırak diyor saçma espriler şakalar yapıcam, kendime gülüp dalga geçicem. Yapma diyorum asla zayıf tarafını gösterme ezilirsin diyorum. Ben Tanrı’nın bir parçasıyım, ondan parça zayıf olur mu hiç diyor.
Bırak diyor bırak beni sevicem inanıcam ben. Olmaz diyorum türlü türlü insan var herkesi kendin bilme dikkat et diyorum. Banane diyor kim sevilmeyi istemez ki iyi niyet gülen yüz yolunu bulur, ben korkmuyorum diyor.
Haykırıcam bağırıcam ben sesim kısıldı artık diyor. Aman diyorum yapma! Çokta göz önünde olma, kimselere de sırrını verme. Banane diyor benim sırrım yok ki kaçacak.
Bırak diyor beni bırak artık yıllardır bir odaya hapsettin ancak yalnız olduğumuzda izin veriyorsun konuşmama. Bense çok sıkıldım bu gergin bu yalnız karanlık odadan. Hayır diyorum burada güvendesin. Ama diyor hareket edemiyorum ben daracık yerde.
Ne desem kar etmiyor. Yorgunum ben diyorum, ben seni açarım bırak kendini diyor. Hem daha çok uzun bir yol var önümüzde korkma diyor.
Öyle şımarık, öyle masum, öyle güzel, öylesine iyi niyetli ki korkutuyor beni. Ben saklamak için dirensem de o bu kez kafasına öyle bir yerleştirmiş ki olduğu yerden kaçmayı. Ne yapsam ne desem faydasız ille ele verecek kendini küçük yaramaz. 🙂
Gülçin Arslanbaş