Bir besin kokarsa tuzlarmışız ancak tuz da kokarsa ne yapacakmışız? Toplum olarak bir yerlerde hazır bir tuzun olduğuna olan inancımız mı bizi bu kadar vurdumduymaz yapıyor acaba?

İki takım maç yapıyor, futbolcuların çoğu kendini yere atıp penaltı yaptırmaya, faul kazanmaya çalışıyor. Bu kadar sahtekarın olduğu bir maçı zavallı bir hakem nasıl yönetecek? Çoğunluk iyi niyetli ve sportmence mücadele edecek ki hakem de işini doğru yapabilsin. Yani tuz tuzluğunu yapsın. Bu kadar kokuşmuşluğa tuz mu dayanır?

Sponsor Bağlantılar

Bir siyasi parti iktidara gelecek, torpili organize olarak yapacak ve hukuk sorunları çözecek. Garip yani.. Sen iktidar olarak torpilsiz iş yapacaksın, haksızlığı en aza indireceksin ve o az olan haksızlıklarda da tuz tuzluğunu yapacak. Bu kadar çok kuralsız ve adaletsizce işin döndüğü bir devlette hukuk bu tuzlamaya nasıl yetişsin?

Biz Türkler tuzun içimizde bir yerlerde olduğunu unuttuk. Her türlü ahlaksızca tutumu bir yaşam şekli yaptık ve tuz var nasıl olsa dedik. Yanlış yaptık. Önemli olan genel bir adaletli yönetimi ve anlayışı hayatımıza hakim kılmaktır. Ataköy’deki yeşil alanla Sirinevler’deki yeşil alan arasındaki farkı ve adaletsizliği hangi tuzla kapatırsınız? Bir tarafta ikili öğretim yapan apartman okullar, bir tarafta Ataköy’deki okullar.. Bu kokuşmuşluğu hangi tuzla tuzlayacaksınız peki?

Dolayısıyla tuz artık yetmiyor. Çünkü çok çürüdük ve kokuyoruz.

Önder ERKAN