Bir süre önce Türkiye çapında “Temiz Hava Sahası” adı altında bir proje başlatıldı. Bu proje kapsamında ilk olarak, kapalı mekânlarda sigara içme yasağı getirildi.

Sponsor Bağlantılar

Kimsenin kimseyi zehirlemeye hakkı yoktu ve bu nedenle aklıselim herkes tarafından, hatta aşırı nikotin bağımlısı birçok insan tarafından dahi projeye önemli oranda destek verildi, yasağa harfiyen uyuldu, uymayanlara milyarlık para cezaları kesildi.

Her şey çok güzel başlamıştı, ancak yüz binleri aşkın başta kıraathane olmak üzere, kafeterya, restoran, birahane, meyhane, gazino türü işyerlerinin, müşterisizlikten birer birer ve neredeyse her gün kapanıyor olması, neticede on milyonları aşkın malum işsizler ordusu yığınına yeni yüz binler, üç yüz binler, beş yüz binlerin katılması, yeni tartışmaları, rahatsızlıkları, hoşnutsuzlukları beraberinde getirdi.

Belki yasağa az da olsa bir yumuşatma getirilebilirdi en baştan. Örneğin, insanların sigara içildiğini bilerek gittikleri, sadece ve sadece kıraathane, bar, meyhane, gazino gibi işyerlerine bu yasa uygulanmaz, yoksa havalandırma sistemlerinin kurulması, varsa daha da geliştirilmesi mecbur kılınır, sıklıkla denetlenmeleri de sağlanabilirdi.

Maalesef yapılmadı, binlerce işyeri kapandı, yüzlercesi kapanmaya yüz tuttu, sonuç olarak işsiz ordusuna yüz binler, milyonlar katılmak zorunda bırakıldı.

Konumuz pek tabii ki bu “sigara yasağı” değil, konumuz; son derece çelişkili “temiz hava sahası”…

Malum, içerisinde bulunduğumuz mevsim kış mevsimi. Dolayısıyla, mevsim normalleri altında da olsa, hava geceleri biraz soğuk oluyor. Özellikle gecekondu mahallelerindeki vatandaş, kendisine “Sosyal Yardım Fonu” çerçevesinde bedava dağıtılan ucuz ve son derece kalitesiz kömürleri yakarak ısınmaya çalışıyor. Vatandaş ısınıyor da, bedava kalitesiz kömür nedeniyle kirlenen havanın gayri iradi solunmasıyla, çoluk çocuk, yaşlı genç, kadın erkek, sağlıklı sağlıksız herkesin, ama herkesin, insan veya hayvan her türden canlının topyekün ve zorunlu olarak zehirlenmesi, herhalde biraz gözlerden kaçıyor (!), akıllara gelmiyor(!).

Bir tarafta, o mekânda sigara içildiğini bilerek ve isteyerek giden belli sayıdaki insanları korumaya çalışan (!) bir mantık, diğer tarafta ise, sırf ısınsınlar, üşümesinler diye (!), istisnasız tüm insanların ve çevrenin zehirlenmesine bile bile sebep olan ve bundan övünç çıkartmaya çalışan başka bir mantık…

Ne büyük bir çelişki var değil mi ortada!

Kapalı ve küçük mekânlarda, bilerek ve isteyerek içilen sigara dumanından zehirlenmeye kesinlikle “Hayır”, milyonlarca bacadan çıkan ve tüm hava sahasını, tüm yaşamı istisnasız ve kaçınılmaz zehirleyen kalitesiz kömür dumanına, ölümcül zehirli gaza destek ve “Evet”…

Bol zehirli de olsa, sırf “sosyal ve insani yardım” olduğu için (!) “Hayırlı” teneffüsler, deriiin derin bol solumalar size, benim ey hatır şinas (!) “zavallı” halkım…

Ayrıca küçük ve önemsiz bir ayrıntıyı da unutmayalım.

Kömür çuvallarının üzerinde “Net 25 Kg.” yazıyor olsa da, tartıldığında neyse ki 22-23 Kg. çıkıyor kömürler. Böylece birileri, her çuval başına 2-3 Kg. kömürü kendi cebine atarken, neyse ki halk da “züğürt tesellisi” anlamında, hiç olmazsa biraz daha az zehirlenmiş oluyor ALLAH’tan!…

Sabahattin Talu
sabahattintalu@gmail.com