Yine gece olmuştu. Kara bulutlar sanki gökyüzünü değil de içimi karatıyorlardı. Ne istiyorlardı benden küçüklüğümden beri…
Oysaki pozitif bir insandım. Kalbim ağlasa da yüzüm hep gülerdi. Kadere inanır çekeceğim çile varmış derdim. Ama buraya kadarmış. Bu gece boğazım düğümleniyor, içim buruk gözümde yaşlar… Yalnızlığımı kendimle paylaşıyor, kendimle dertleşiyordum. Hiç mi yüzüm gülmeyecekti ya da gülse de içim ağlayamayacaktı…
Şimdi yanımda olmayanlar o zaman etrafımda olacaklardı. Soracaktım onlara ‘’Nerelerdeydiniz’’ ‘’Artık çok geç ‘’ diyecektim. Ama insandım insan yapamazdım, kıramazdım. Kırılmış olsam da kıramazdım. Kırılmış olsam da istediğim çok şey değildi…
Ne mal ne de mülk sadece sevgiydi. Bir çiçek gibi sevilmek istemiştim. Ama yok artık o çiçek soldu. Ve bir daha da açmamak üzere…
Şu saatlerde ayakta durabiliyorsam. Beni ayakta tutan Yüce Rabbimin bana verdiği iki yavrudur. Onları çok seviyorum. Onlar için her fedakarlığı yapmaya hazırım. Benim içimdeki çiçek soldu onlarınki hep sulansın solmasın hep taze ve canlı kalsın…
Neyse yine yüzümde gülen yalancı ifadeyle karabulutların arasından ay dedeye bakarak iyi geceler diyorum.
Hoşça kalın…
Yüreğinize ve elinize sağlık. Çok çok çok başarılı bir yazı. Duygu seli güzel anlatılmış. Tebrikler…
canım kızım yazın çok güzel olmuş başarılarının devamını dilerim.
Elinize sağlık.
güzel bir çalışma olmuş elinize sağlık