Ne zaman elim uzansa telefona, ne zaman gözlerin düşse aklıma, ne zaman hayal etsem sesini, ne zaman düşünsem eski sararmış günlerimizi farkediyorum ki ne küçük bir umut var elimizde ne de kaçmak için bir kaçış yolu bu suçluluk duygusundan. Çünkü biliyorum ki yaptıklarımız yapmak istediklerimiz değildi. Söylediklerin içinden geçenler değildi.
Ve ben. Bende ağlamak istememiştim aslında. Hiçbir gece istemedim. Düşündüm durdum. Hakkında yazılar yazdım. Hakkımızda hayaller kurdum. Asla konuşmadık. Asla dokunmadık. Her zaman kaçırdım gözlerimi. Görmeni istemedim ne kadar yalnız ve umutsuz olduğumu. Duymanı istemedim gözyaşlarımın arkasındaki hıçkırıklarımı. Sadece bekledim. Ama beklemekte istemedim. Seçeneğim olsa bir dakika bile durmazdım orda. Ama yoktu bir seçeneğim.