Yazar: mustafaaplay

Sevmiyorum İşte, Zorunda mıyım?

Resim çizemiyorum ben. Çizmekten de nefret ediyorum zaten. Boya kalemlerinden, tüm masayı kaplayan resim kağıtlarından nefret ediyorum. Müziği de sevmiyorum aynı şekilde. Ne notadan anlıyorum ne flütten ne de şarkıdan. Dinlemek bile zevk vermiyor bana. El işlerinden de müzikten olduğu kadar nefret ediyorum. Yüzüme gözüme bulaştırıyorum genelde. Asıl ilginç olanı söyleyeceğim şimdi size. Ben resim dersi görüyorum okulda. İlginçtir bir flütüm de var, bir şeyler çalmak zorundayım da ayrıca. 14 yaşına geldim bu arada. Hala nefretlerim okulda karşılamaya devam ediyor beni. Teknoloji Tasarım gibi, Fen’deki formüller gibi. Peki zorunda mıyım ben? Ya da müzisyen olmak isteyen arkadaşım mitoz bölünmenin evrelerini bilmek zorunda mı? Uzay mühendisi olmak isteyen “Belki ileride lazım olur” diyerek temel jimnastik hareketlerini öğrenmeye mecbur mu? Ya da neden ressam olmak isteyen geleceğin sanatçısı abimiz Kareköklü Sayıları anlamak mecburiyetinde?Oyuncu olmak isteyen kardeşimiz fiilimsileri, psikolog olmak isteyen öğrenci ebru sanatını öğrenmek zorunda mı? Doktorluk hayalleri kuran yeğenimiz 7-8’lik notaları ya da “Annemizin kollarında yaşarken” şarkısını flütle çalmayı neden bilmek zorunda bırakılıyor? “Zorunda mı?” diye sordum ya hani.Cevap beklemezsiniz siz ancak ben yine de cevap veriyorum. Evet, zorunda. Kartonları üst üste getirip bir şekil oluşturmayı başarmak zorundayız. Yapabilsek de yapamasak da, sevsek de sevmesek de… Maalesef ne yeteneklerimize önem veriyorlar ne de...

Devamını Oku

Tavşan İle Kaplumbağa Masalı

Tavşan ile kaplumbağanın kaç kere yarıştığını biliyor musun? Tam 100 kere ve bunların sadece 1’ini kaplumbağa kazandı. Ama kimse tavşanın kazandığı yarışları masallaştırmayı düşünmedi. İlk defa ben söylüyorum sana bunu. Tavşan ağacın önünde uyuyakalmadan önce tam 99 kere yenmişti kaplumbağayı. Ama insanlar ilgilenmedi tavşanın galibiyetler almasıyla. Onlar sıra dışı bir olay istiyordu ki çok güçsüzün çok güçlüyü yenmesi kolay rastlanan bir durum değildi. İnsanlar ancak sıra dışı olan şeylere ilgi gösteriyordu. Tavşan çitayla 1000 kere yarışıp birini kazansaydı başarılı kabul edilirdi. Fenerbahçe’nin Pendikspor’u 10 kere yenmesi konuşulmaya değer mi? Hatta 100 kere bile kazansa ana haber konusu olamaz bu. Ama Pendik’in Fenerbahçe’yi 1 kere yenmesi yeterli yıllarca unutulmamak için. Rakibine göre fazla güçlüysen hata yapmamak için özel çaba sarf edeceksin. Öyle yığılıp kalmayacaksın ağacın dibine. Yoksa kaplumbağa da olsa Pendik de olsa geçiverir seni sen ne olduğunu anlayamadan. Akıllarda çocuklara antipatik gelen kibirli bir masal kahramanı olarak kalırsın sonra. 99 kere kazansan da… Mustafa...

Devamını Oku