Bankacılık Sektörünün Güçlü Yönleri

 

Sponsor Bağlantılar

* Kurala dayalı denetim yanında piyasa denetiminin sağlanmasına yönelik düzenlemeler yapılmıştır.

* Risk yönetiminin geliştirilmesi ve kurumsallaşması yönünde önemli mesafeler alınmıştır.

* Bankacılık sistemindeki yeniden yapılanma bütçe disiplinini ve fiyat istikrarını hedefleyen ekonomi politikası ile eş zamanlı başlatılmıştır.

* Düzenlemelerde uluslararası standartlara önemli ölçüde yaklaşılmıştır.

* Sorunlu krediler radikal olarak tanımlanmış ve karşılığa tabi tutulmuştur.

 

* Kur riski azaltılmıştır.

* Finansal sektörün büyüme potansiyeli bulunmaktadır.

* Bankalar gelişmiş ürün ve hizmet yelpazesine sahiptir.

* İnsan gücü kalitesi ve uzmanlaşma düzeyi yüksektir.

* Teknoloji alanında Türk bankacılık sektörü uluslararası rekabet düzeyini yakalamış durumdadır.

* Bankaların gelişmiş şube ağı ve dağıtım kanalları mevcuttur.

 

Bankacılık Sektörünün Zayıf Yönleri

 

* Finansal varlıklara olan talep düşüktür.

* Mali piyasalar küçük ve derinliği azdır.

* Maaliyet ortamı yüksek risk içermektedir.

* Serbest özkaynaklar küçüktür.

* Karlılık özkaynak artışını özendirmemektedir.

* Düzenlemeler çok sık aralıklarla ve birbirleriyle çelişen şekilde değişmektedir.

* Finans sektörüne duyulan güven ve gösterilen itibar düşüktür.

* Finansal varlıkların vergilendirilmesinde yatırımcının tercihlerini etkileyecek ölçüde büyük farklılıklar bulunmaktadır.

* Finansal piyasalarda kamunun dışlama etkisi büyüktür.

* Kamunun sistem içindeki payı ve etkinliğinin devam etmektedir.

* Düzenlemelerin uygulanmasında farklıklar finansal kurumlar arasında çok ciddi haksız rekabet yaratmaktadır.

* Aktif kalitesinde düzelme süreci yavaş işlemektedir.

* Finansal piyasaların doğası ile uyumlu olmayan kararlar alınmakta ve uygulanmaktadır.

* Kaynak maliyetleri yüksek ve vadeler çok kısadır.

* Para ikamesi hala çok yüksektir.

* Özel sektörün tahvil ve bono ihracı yoluyla sermaye piyasasından kaynak sağlaması neredeyse imkansızdır.

* Aracılık maliyeti çok yüksektir. Bu nedenle, yurtiçindeki bankaların yurtdışındaki bankalar karşısında rekabet gücü zayıftır.

* Kayıtdışılık çok yüksektir.

* Banka dışı kredi kurumları küçüktür.

* Sermaye piyasası  küçüktür.

* Finansal kurumlar dışındaki kurumların mali performanslarının doğru olarak ölçülmesini, denetlenmesini ve raporlanmasını  sağlayacak standartlar bulunmamaktadır.

* Sermaye piyasası karları hariç tutulduğunda faaliyet marjları negatiftir.

* Bankalar veya üçüncü kişilerin bankalar hakkında spekülatif yorum ve değerlendirmeleri güvenin teminini olumsuz etkilemektedir.

* Birikmiş sorunlar geçmişte yaşananlar nedeniyle faaliyetlerini sürdüren  bankalar üzerinde çok ciddi bir baskı oluşturmaktadır.

* Tasarruf mevduatına tam güvence ve bu konudaki tartışmalar sektörün sağlıklı işleyişine yönelik  tereddütler yaratmaktadır.

 

Bankacılık Sektöründe Stratejiler

 

Türkiye’de ekonomik yeniden yapılandırmanın temel aşamalarından birisi bankacılık sektörünün güçlendirilmesi, finansal sistemin büyütülmesi ve derinliğinin artırılmasıdır. Bankacılık sektörünün geçmişten gelen sorunları ve yeniden yapılandırma sürecindeki gelişmeler dikkate alındığında sektörün büyümesi ve sağlıklı bir yapıda faaliyet göstermesi için izlenecek stratejiler şunlar olmalıdır:

 

* İstikrar içinde ve sürdürülebilir bir büyüme ortamı yaratılmalıdır.

* Finansal sistemde ve hizmetlerde serbestleşme süreci eksiksiz olarak tamamlanmalıdır. Kamunun ekonomiye müdahale alanı sınırlandırılmalı, denetim güçlendirilmelidir.

* Finansal sektörde özel sektörün payının artışı özendirilmelidir. Ancak, yakın dönemde yaşanan  gelişmeler dikkate alınarak finansal kurum sahipliğine özel bir önem verilmelidir.

* Finansal sistemin büyümesi yanında derinleşmesi ve gelişmesinde özenli bir sıralandırma yapılmalıdır. (Ticaret ve yatırım bankalarının oluşturulması, banka dışı finansal kurumlar, para piyasalarının kurulması, uzun dönemli kredilendirme, hisse senedi ve tahvil/bono piyasasının geliştirilmesi, kurumsal yatırımcıların oluşturulması, emeklilik fonlarının oluşturulması gibi.)

* Denetim otoritesi siyasi etkilerden uzak tutulmalı, faaliyetlerinde bağımsız olmalıdır.

* Denetim otoritesi finansal kurumların risklerini ve risklerin iyi yönetilmesini titizlikle izlemeli ve kuralları eksiksiz olarak uygulamalıdır.

* Özkaynakların büyütülmesini cazip hale getirmek için faaliyet karlılığının artırılması ve sürekli hale getirilmesi sağlanmalıdır.

* Bankaların aracılık fonksiyonu güçlendirilmelidir.

* Haksız rekabet ortamı yaratılmamalı ve piyasa disiplini etkin hale getirilmelidir.

* Bankacılık sektörünün stok problemlerinin çözümüne yönelik bir yol haritası açıklanmalıdır. Bankacılıkta düzenlemeler uluslararası kurallara önemli ölçüde yaklaşmıştır ve bankacılık sisteminin rekabet gücünü artırmayı amaçlamıştır. Ancak, Türkiye’nin geçmişten gelen sorunları düzenlemelerin kısa sürede uygulanabilirliğini güçleştirmektedir. Türkiye’de riskler hala çok yüksektir. Bankacılık sisteminin düzenlemelere hemen uymasının istenmesi ekonomideki kırılganlıkları artırmaktadır. Bu nedenlerle kuralları önceden belirlenmiş makul sürelerin verilmesi ve geçiş dönemlerinde ara çözümlerin devreye sokulması büyük önem taşımaktadır.