Şarkılar… Yüreğin ıssız yaralarını parçalayan, kanatan, sızım sızım sızlatan şarkılar…
Sessiz, sakin bir o kadar hırçın başlarsınız bazı şarkılara. Kulaklarınızdan yayılmaya başlarlar önce, sonra bir hızla koştururlar kalbe… Kalpler yaraya değen her şarkı huzmesinde inletir gözleri. Yağmurlar başlar… Oluk oluk, sıcak sıcak, nefes nefese yağmurlar… Şarkılar kulaklardan kalplere iner, ve gözler dayanamaz yaraların feryadına. Bazı şarkılar vardır hüngür hüngür ağlatırlar koca insanları. Bir çocuk misali… Bazı şarkılar aşı gibidir. Dokundukça acıtır, acıdıkça ağlatır, ağladıkça iyileştirir.
Kahveler… Sıcak ve sakin…
Titrek ellerle dokunursunuz ağlamaklı kahvelere. Ruhunuzu soğuk yellere verip donduran tekmil dertlerin sıcacık devasıdır kahve. Ağlaya ağlaya içmeye başlarsanız suskunlaştırır bir süre sonra gözyaşlarınızı. Dudaklardan sızar kalbe varır en nihayetinde. Ağır aksak, suskunca… Yalnız içilen kahvelerdir bunlar. Yalnız, ıssız, suskun yerlerde… Öyle ortamlarda üç nesne bulunur. Siz, dertleriniz ve kahveniz… Kırk yıl hatır besleyen kahveler ayrı. Onlar mutlulukla yudumlanır, sohbetle kaynaşır ve kırk yıl hatır bırakır. Bunlarsa sevmez kalabalıkları. Dertleri eritip, sıcak suskunluklar bağışlarlar insana. Yalnız olan kahveler vardır kalbi yumuşatan…
Karanlıklar… Ölümcül ve anaç…
Gök kubbe her gece küser insanlara. Küser ve güneşin yüzünü göstermemeye karar verir. Karanlıklar doldurur kıyı bucak ne varsa. İliklerine kadar işler yalnızların, dertlilerin, hayatını bataklığa sürüklemiş olanların. Ağlamak için en rahat kucaktır karanlıkların kolları. Ağlarken öleceğinizi hissettir, sonra da ana gibi açar kollarını. Çılgınca ağlatır sonra da dilsizce suskunlaştırır. Karnlıklar ölümcüldür. Yalnız ve kalabalık…
Bunlar değil tek liman. İce gönül diyarlarında nice limanlar vardır ki insanı rahatlatmakla yükümlü… Şarkılar, kahveler ve karanlıklar bunlardan sadece birkaçı…
bu makale tam beni anlatmış dedim okurken.
gece yalnız başına o kahveyi yudumlarsın balkonda,içinde biraz karamsarlıkla.içerken bir yandan düşünür bir yandan yıldızlara bakarsın ve o yıldızlardan biri kalbinde umut ışığı olur.
Çok doğru bir noktaya değindiniz. Ancak günümüz döneminde gerçek dostu bulmak kolay değil, Gerçek dostu bulmuş olanlar limanlarını da bulmuşlar demektir. Yalnız olanlar ise çareyi alternatif limanlarda aramaktadır. Böyle doğru bir noktaya değindiğiniz için teşekürler.
Nice limanlar vardırki insanı rahatlamakla yükümlü, ama bu limanlara yükümlülüğü veren biz insanlar paylaşmayı,sevgiyimi unutuk, rahatlamayı ağırlıkta karanlıkta,kahvede,sokakta arıyoruz. Haklısınız bende bu sevgiyi bahsetiğiniz limanlarda arıyorum fakat doğrusu insanda,dosta,bereber gülüp,bereber ağlamakta değilmi?