Yalnızlık, mezarı kendi dört duvarımız olan bir ölüm gibidir. Tutulduğun amansız ihanet hastalığından kurtulamayarak kendini kendi ellerinle gömersin kıblesi tükeniş olan  bu kabire. Baş ucuna rengarenk çiçekler ekersin.. Solduklarında gerçek ölümü anlamak için. Bir bulut istersin gökkuşağını müjdeleyen.. Tam sevmişken kaybolup gitmesi için. Bir kuş istersin kanatlarından yaralı.. İyileştirince avuçlarından uçması için.
Yalnızlık, kutsanmamış bir ölüm gibidir. Kuytularında can çekişirsin tek solukluk odaların. Masana bir tabak fazladan koyarsın.. Aç ölümü doyurmak için. Bir neden ararsın.. Sırtına saplanan bıçağı sevmek için. Kırmızı güller alırsın.. Kırık bir vazoyu kandırmak için. Mumlar yakarsın.. Eridiğinde ay ışığını görebilmek için.

Sponsor Bağlantılar

Yalnızlık, faili belli bir cinayet gibidir. Kendi ellerinle yok edersin delilleri.. Cezanı sessizce çekmek için. Savunmazsın kendini.. Ölümün asaletine yakışmadığı için. Daha fazla karanlık istersin.. Sinsice giren güneşi karartmak için. Düşünmezsin yarını.. Dünde bıraktıklarını silebilmek için. Bir sineğin kanadına yazarsın vasiyetini.. Bırakacak birşeyin olmadığı için.   

Yalnızlık, ertelenmiş bir intihar gibidir. Kaleminle karanlığa çizersin kendi darağacını.. İp yerine sevdiğinin adını yazabilmek için. Kendi canını kendin alırsın.. Giderken ardından bakmak için.