Cemil Çiçek denilince öncelikle aklımıza yeni anayasa çalışmaları geliyor. Adam ne zaman fırsat bulsa yeni anayasa çalışmalarından bahsediyor ve hiç kimsenin anayasa çalışmalarına katkıda bulunmadığını belirtiyor. Peki, ne için STK’lar, üniversiteler, toplum anayasa çalışmalarına katkıda bulunmuyor. Bunu hiç düşündünüz mü? Benim analizlerime göre;
1- Üniversiteler yeni anayasa çalışmalarına katkıda bulunarak ticaret düzeyinde bir gelir elde etmeyeceklerinin farkındalar. İçerisinde KTÜ’nün de bulunduğu ülkemin ticarethaneleri özele teslim olmuş durumda. Medyanın Enlerini seçmek için her türlü koşulu oluşturanlar ne için bir çalıştay düzenleyerek öğrenci-öğretim görevlisi ekseninde yeni anayasa çalışmalarının tartışılmasını sağlamıyorlar. Eee üniversite mantığı para olunca, sonucu özele mahkûm “Yeteneksizler”, “Medyanın Enleri” gibi gerekliği sonlarda olan programlar oluyor.

Sponsor Bağlantılar

2- Halk, yasaların caydırıcılığının statüyle ters orantılı olduğunu çok iyi biliyor. Yani ne yapılırsa yapılsın benim üstüme bindirilecek bilinci halkı anayasa çalışmalarından soğutuyor. Aslında toplum olarak yeniliğe meraklıyızdır. Fakat yapılan her uygulama merdiven basamağındaki bizlere yani ilk basamak mağdurlarına olunca, bizlerde her şeyden uzak durmayı tercih ediyoruz.

3- Aydınların sözde milliyetçi, solcu olan belirli bir kısmı çalışmalara katılmayarak AKP’ye zarar vereceğini düşünüyor. Onların zihniyetine göre yararlı fikirler kendi adamları gelince uygulanmalıdır. Şimdi bizim sözde aydınlar fikirlerini ortaya ataralar ve bu kabul görürse halleri nice olur? AKP bunlar sayesinde halk nezdinde itibarını artırırsa kıskançlıktan ölürler.

Diğer kesimse biraz daha realist bakmaya çalışıyor. Olayları gözlemlemeye, çalışmalara katılmaya hevesliler. Fakat onlar da ne söylerse söylesinler bir işe yaramayacağının, AKP bilincinin yasalara enjekte edileceğinin farkındalar. Bu nedendir ki, anayasa çalışmalarına ilgisiz kalıyorlar. Yani AKP’nin ileri demokrasi örnekleri bizim aydınları çalışmalardan soğutuyor.

İleri Demokrasi Örnekleri;

– MİT Müsteşarı Hakan Fidan yargılanmadı. Karga tulumba başbakanlığa taşındı. Hemen orada küçük bir makyaj yapıldı ve Türkiye’de görülmemiş bir hızla Hakan Fidan’ı koruma yasası çıkarıldı. Acınacak bir durum…

– CHP’nin açıklarını ararken kendi açıklarını Sümen altı ettiler. Deniz Feneri soruşturmasını kim eline aldıysa kavruldu.

– Herkesin hakkı olan “Parasız Eğitim” pankartını taşıyan gençleri on dört ay içerde tuttular.

– Tutuklu gazeteci tartışmalarını tiye alarak hem kendilerini acınacak duruma düşürdüler hem de Türkiye’nin itibarını zedelediler.

– O kadar çok cemaatçi soktular ki temiz orduya Avrupa Birliği laik ordu vurgusunu yapmak zorunda hissetti.

Sonuç: Eğer birileriyle birlikte çalışmak istiyorsanız onları dikkate almayı öğrenin. Kendinize saygı duyduğunuz kadar başkalarına saygı duymayı da öğrenin. Toplumun gizliden gizliye ikiye bölen şu malum cemaati tasfiye edin ve başındaki sözde Müslümanı susturun. Üniversitelere düşünme yeteneği kazandırın. Rektörlüklere düşünce kuruluşları açılması hakkında baskı uygulayın. Sonra da gelin birlikte anayasa yapalım.