Mainz, 03.10.2013
Haftalardιr beklenmekte olan ve üzerinde söylenmedik laf bιrakιlmayan „paket“ nihayet eylül sonunda Başbakan tarafιndan açιklandι. Maddelerden önce bir „manifesto“ tadιnda açιklamalar yapan Başbakan yaklaşιk 21 maddeden müteşekkil yeni düzenlemeleri kamuoyuna açιkladι. Paket sonrasιnda kimin ne diyeceğini de bir bir önceden sιraladι. Paketin sonrasιnda çeşit çeşit duruşlar ortaya çιktι.
-Bu paket muhteşem bir reformdur,
-Bu paket bir yιkιm projesidir,
-Bu paket tam bir hayal kιrιklιğιdιr,
-Bu pakete yetmez ama evet diyorum diyenler.
Hemen herkes kendi zaviyesinden bakarak bazι değerlendirmelerde bulunurken bir tek CHP`nin ne dediği malesef tam olarak anlaşιlamadι. Yani ne dedi, ne demedi hiç belli olmadι.
Pakete muhteşem bir reformdur diyenler ülkenin içinde bulunduğu kuşatιlmιşlιktan hareketle bunu söylemektedirler bundan eminim. Ancak yine de 11 yιldιr iktidarda bulunan bir güçlü partinin olayι muhteşem bir reform olarak sunmasιnι abartιlι bulduğumu ifade etmek isterim. Zira halkι müslüman olan bir ülkede, kamuda hizmet alan insanlarιn üçte ikisinin başι örtülü kadιnlardan oluşan bir ülkede masanιn öbür tarafιnda da “başörtülü” olarak çalιşabileceklerini düzenlemek hiç de muhteşem bir reform değildir. Devletin yaptιğι büyük bir hak gaspιnιn iade edilmesi demektir. Üstelik o bile tam yapιlamamιş yine de üç alanda istisna getirilmek durumunda kalιnmιştιr.
Vatandaşlarιmιzιn analarιndan doğduklarι zaman öğrendikleri dilin konuşulmasιnιn, öğrenilmesinin önündeki engellerin sadece bir kιsmιnι kaldιrmakla yetinmek niye muhteşem bir reform olsun. Ermenilerin malι olan arazinin hak sahibine devri niye reform olsun. O her sabah sovyet mangasι gibi hep bir ağιzdan söylenen ve hiç bir işe yaramayan kuru laflardan oluşan ve hatta son cümlesi buram buram şirk kokan (Varlιğιm varlιğιna armağan olsun, Müslüman varlιğιnι ancak Allaha armağan eder, geri kalanι şirk tir.) “andιmιz” denen garabeti kaldιrmak için bu kadar alâyι valâ ya gerek var mιdιr? Bu zaten ilkel faşizmin icadι olan ve élan fosil durumuna gelmiş bir rezaletten başka bir şey değildir.
Bu Paket Bir Yιkιm Projesidir:
Eh! MHP denen bir partiden başka bir tepki de beklemiyordum. Nihayet beni yanιltmadιlar. Grup konuşmasιnda tatsιz-tuzsuz bir konuşma yapan sayιn Bahçeli beklendiği üzere bol bol Kandil ve İmralι nameleri okumaya devam etti. O kadar ki kendi grubu bile en ufak bir heyecana kapιlamadι. Paket ile eğer hakkι Devlet tarafιndan gaspedilen insanlara bu haklarιn bir kιsmιnιn iadesi yerine biraz daha hak gaspι yapιlmιş olsa idi işte o zaman MHP yönetimi bundan memnun kalabilirdi. Zira o kafanιn tek istediği pulanyadan geçmiş hepsi aynι ölçüde „kalaslar“. Özgürlükleri artιrarak MHP`yi memnun etmek elbette ki mümkün değildir. Zira o kafanιn anlayιşιnda “Milletin Devleti” olmaz, “Devletin Milleti” olur. Devlette bu Milleti istediği kalιba döker, hepsi bu.
Bu Paket Tam Bir Hayal Kιrιklιğιdιr:
Bunlarιn da yιkιm projesi diyenlerden farkι yoktur. Netice de en temel fark sadece renk ve yön farkιdιr. Biri sağdan faşizan görüşleri benimserken diğeri soldan faşizan görüşleri benimser. Bunlar özünde zaten demokrasiye tamamen karşιdιrlar. İşte mecburiyetten arasιra demokrasi demek durumunda kalιyorlar, hepsi bu. Milletin özgürlüklerinin genişletilmesi demeye görün bu kesim hemen “laiklikten” Mustafa Kemale kadar hemen her mevzinin gerisinde siper almaya başlarlar. Bu defa olayι İngiliz “Times” yayιn organι da öyle görmüş. İngiliz muhiplerine bir kez daha duyurmuş olalιm. Biri Türk Milleti faşizmini savunurken diğeri Kürt Milleti faşizmini savunur. Bir fark daha var birinin “yιkιm” dediğine diğeri “hayalkιrιklιğι” demektedir.
Yetmez ama evet diyenlere gelince, bu takιmι bir yerden daha tanιyoruz. Aslιnda bunlarda yekpare değil. Kimisi oldukça iyi niyetli ve gerçekten ülkede özgürlük alanlarιnιn genişletilmesinden yana olanlar, diğer kιsmι ise bir “evrensel değerler” yahutta “yeryüzü demokrasi standartlarι” diye bir teranni tutturmuş olanlar. Bunlarιn yetmez ama evet demesi “kerhen” bir evet mahiyetinde. Zira biraz derinliklerine indiğinizde hemen eleştiriler yine başörtüsü konusuna getiriliyor ve bundan çok daha öncelikli konular olduğundan bahisle özgürlük alanιnι iman ede geldikleri laiklik denen ceberrut uygulamamalarιn pençesine mahkum etmekte bir beis görmüyorlar.
Bir de “her şeyé karşι” imajι boyasι ile boyanmιş takιm var. Her ne kadar herşeye karşιyιz diyorlarsa da aslιnda tek karşι olduklarι “Müslümanlar ve hatta İslamdιr”. Müslüman halkιn lehine ne varsa hemen karşι çιkιyorlar. Şimdi de ilgili paketi sιrf başörtüsüne kιsmi bir özgürlük yüzünden mahkum etmek için köşelerinden “salya-sümük” saldιrmaya devam ediyorlar. Bu kesimin düşmanca tavιrlarι ιslah edilebilir cinsten değil. Aslιnda bunlar birer klinik vaka durumunda.
Toparlayacak olursak, ben kedi hesabιma mevcut paketi ulus devlet zorbalιğιnιn gaspettiği haklarιn iadesi olarak görüyorum. Allahιn verdiği özgürlüklerin ceberrut bir zihniyet tarafιndan gaspedilmesini lânetliyorum. Bu haklarιn iadesi hükumet edenlerin yegâne vazifesidir. Bunlar hem yetersiz ve hem de geç kalmιş kιsmi haklardιr. Benim bakιşιm böyledir. Fakat bir de hemen herkesin diline doladιğι „reel-politik“ denen bir hadise var ortada.
Kendileri bütünleşirken bizim coğrafyamιzι lime lime eden ve „ulus devlet“ belasιnι başιmιza dolayan zihniyet kendi çιkarlarι bakιmιndan mevcut statükonun devamιnι sağlamak için yerli işbirlikçileri ile hareket halinde iken „mafya-medya, siyaset“ üçlüsü ile topyekun bir saldιrι içinde iken ve aradan geçen yüzyιla yakιn zamanda sokaktaki sade müslümanι bile bunlara inandιrmιşken bu reformlar adιm adιm yine de yapιlabiliyorsa bunu sadece alkιşlamak gerekir diye düşünüyorum. Askeri vesayet bir nebze geriledi ancak hâlâ vesayet peşinde koşan güçlü çevreler var ve bunlar bütün güçleriyle savaşa devam ediyorlar. Dahasι var bu reformlarι yapan bu kadrolarιn ne kadar zorlandιklarιnι görmemek için kör olmak gerek. Peki neden? Bütün vesayetçi çevreler ve vesayeti tabii gören siyaseti bir tarafa bιraksak bile Ak Parti tabanιnιn büyük bir kιsmιna bile bu maddeleri kabul ettirmek hiç de kolay değildir. Zira kendini müslüman olarak tarif eden insanlar bile „Kürt„ dediğin zaman en azιndan burun kιvιrιyorlar. Hele gayr-i müslim dedin mi mesele kestirilip atιlιyor. Ak Parti kadrolarι sadece bu vesayetçilerle uğraşmιyor. Kendi tabanιnι da dönüştürüyor. Meseleleri önce tartιştιrιyor ve insanlarι bunlarι kabul edecek bir olgunluğa getiriyor ve ondan sonra ancak bu adιmlarι atabiliyor. O zaman bu adιmlarι yeterli bulmayan ama vicdan sahibi olan herkesin bu muhteşem „liderliğe“ hakkιnι teslim edip en azιndan şükranlarιnι iletmesi gerekiyor.
Teşekkürler sayιn Başbakan.
Baki Selam ve Saygιlarιmla.
Ömer Erdem
Mainz/Almanya