Çok erken başlamıştı o yaz. Faytonlar hazırlanmış. Ada adeta şenlenmişti… Her sene geç gelmemize rağmen o sene ilk gelenlerdendik. Çok heyecanlı olduğumu hatırlıyorum şimdilerde de heyecanlı olmakta haksız değilmişim diyorum. Sen ve seninle olan koca bir yaz.
O senenin diğerlerinden farklı olmasında senin etkin ve benim seninle beraber her gün biraz daha büyümem…

Sponsor Bağlantılar

Çok fazla eşya götürmemiştim o sene. Adada kurulan pazarlardan alacaktım söz vermişti annem. Hala saklıyorum bir tanesini beni ilk gördüğünde üstümde olanı. En sevdiğini. Adanın en güzel çiçeği erguvan renginde olanı. Çok çeşit yoktu bu seferki pazarda ama bir tanesi vardı ki senin ilgini çekmeme yetmişti. Aldığım tüm elbiselerimi giymek için sabırsızlandığımı hatırlıyorum…

Babam gelmemişti o yaz adaya annemle beraber açmıştık evi. Kardeşi mide adanın biraz dışında kalan teyzemlere göndermişti annem. Böylece ayakaltında dolaşacak kimse kalmayacak evin temizliği de çabuk bitecekti. Odamın son penceresini silerken seni gördüğümde bitti. O sene odamı toplamak bir hayli kolay olmuştu. O zamana kadar vazgeçemeyeceğimi düşündüğüm tüm bez bebeklerim resimlerim ve topladığım taşlar gözümde ufalmıştı bir anda.

Evimizdeki hazırlıklar sona erdiğinde babamda gelecekti adaya..

Her şeyin mükemmel olması için ne kadar çaba harcadığımı bilirsin. O sabah yaptığım kekin kenarlarını süslemek için de limonu anımsatan mimoza çiçeğini toplamak için gitmiştim adanın en güzel  tepesine.Aslında kek bir bahaneydi oraya gitmem için çünkü o tepe bana yaşamımda sahip olduğum her şeyin değerini öyle güzel anlatıyordu ki…Huzuru,sağlımı,sevdiklerimi,mutluluğumu,aşkımı kısacası bu hayattan usanıp mücadeleden kaçınmamı ihtişamı ile engelliyordu.Çünkü orda her şeyi tüm gerçekliğiyle hissedebiliyordun..Belki de sen bu yüzden benim için sonsuz ve bitmeyen tek gerçek oldun.

Havanın sıcak olmasına yetecek kadar belirmemişti güneş. Sabahın erken saatleriydi daha. Sonralardan çok sordum çok düşündüm kendi kendime o saatte ikimizin de orada olması tesadüf müydü gerçekten? Sanki sözleşmiştik buluşmuştuk orada. Hiç yapmadığımız şey değil ya neyse. İçim ve birkaç dakika sonrasında içime işleyecek olan sen…

Dediğim gibi erguvan rengi elbisem vardı üstümde. Şimdilerde hala baş harflerimizin kazılı olduğu taşın arkasında benim varlığımdan habersiz sesli bir şeyler okuyordun. Ne okuduğunu ya da sabahın erken saatinde neden oraya geldiğini o zamanlarda hiç merak etmemiştim. Şimdilerde anlıyorum ki sesinin büyüsü ile buna vaktim kalmamış. Asla unutamayacağım yüzünü görmeden sesine ve okuduğun cümlelere hayran kalmıştım. Ne yapmam gerektiğinden habersiz asıl gelme nedenim olan mimozalara yaklaştım. İçimden yalvarıyordum sana, umuyordum benim işim bitene kadar seninde okumaya devam etmen için… Öylede oldu zaten hiç susmadın hala okuyorsun sanki. O günkü tüm kelimeler içime işlemiş adeta.

Sesinin kesilmesiyle irkilmiştim bende. Hiç sonu olmadığını düşündüğüm bir rüyadan uyanmak gibi.

Şaşırmıştın hatta tedirgin bile olmuştun o için.Ne  diyeceğimi bilemeden heyecandan kuruyan dudaklarımı ıslatıp selamladım seni…Sanki bir açıklama yapmam gerekiyormuş gibi yapacağım kekten bahsettim sana..Anlattığım her şey ağzımdan dökülüyordu sanki.Senin susturmadığın sürece konuşmayı bırakamamaktan korkup yavaşladım.Oysaki hiç bir şey diyemem sanıyordum.Daha çok yaklaştın bana gözlerinden kalbini gördüm o an.İçimde hissettim seni.O anı sonsuz kılmak için gözlerimi kapadım.Duru havayı içime çektim kokunda işledi işte o an içime…Geçen bir kaç saniye saatler gibi gelmişti bana. Devamında ne olacağını bilmeden daha çok yaklaştım sana. Karşımda seni bulamamaktan korkarak açtım gözlerimi… Güneşin doğuşunu kapatacak kadar karşımdaydın ama bu seferde senin gözlerin kapalıydı…

Kendini tanıttın sakindin bana karşı. Saatine bakıp gitmek zorunda olduğunu söyledin.

Adımı öğrendin ve uzaklaştın. Göremeyeceğim kadar uzağa gidinceye dek izledim seni.

Evet aşkım. Tanışmamızdan bu güne kadar tam 25 yıl oldu. Hiç göremeyeceğim kadar uzaktasın artık… Hala her sene gidip bakıyorum paslanmış çakınla baş harflerimizi kazıdığın kayaya. Hiç bir zaman bitmedin benim için. Seni unuttuğum çok zamanlar oldu ama seni ne denli sevdiğimi hiç unutmadım… Nasıl tanıştığımızı gönderiyorum… Eğer unuttuysan biraz olsun hatırlatabilmek için sana… Artık kocamanız çok eskide kaldı Büyükada da ki o tutkulu yaz… Şimdi nerdesin kimlesin bilmiyorum ama yaz geldi belki özleyip gidersin en ihtişamlı tepeye. Unutma aşkım bu hayatta gerçek olan hiç bir şey tamamen bitmez, bitemez. Bitse bile elbet bir gün yeniden sonsuzluğu yakalamak için tekrar başlar.

Bende bizimkinin gerçek olduğunu hatırlatmak için bunu gönderiyorum sana… Umarım seni üzmek yerine mutlu ederim ilk gördüğümdeki gülümsemeni takabilirim yüzüne…

Yaşamında gerçek olan her şeyin sonsuz olması dileğiyle…