Yazarının da ifade ettiği gibi Caillou’nun başarısı büyük ölçüde ailesiyle olan ilişkisinden geliyor. En azından Türkiye’deki başarısını buna bağlamak mümkün. Zira çocukların hayal dünyasına ulaşabildiği ölçüde bir çizgi filmin başarılı olabileceğini söyleyebiliriz. Türkiye’de yaşayan çocuklar için böyle bir aile ilişkisi elbette, büyük bir ölçüde, hayalden ibaret. Zira geneli söyleyecek olursak, bizim çocuklarımız ne maddi anlamda ne de manevi anlamda bu kadar doyuma ulaşıyor. Hemen her şeye evet diyen, çalışıyor olmalarına rağmen günün büyük kısmını çocuklarıyla geçiren anne-babası ile her hayaline kolayca ulaşabilen bir çocuk, çocuklarımızın ilgisini çekmeyi başarıyor. Bunun yanında ülke başbakanının kendi torununun da bu çizgi filmi izlediğini söylemesi bu ilgiyi daha da artırıyor.
Caillou’nun başarısı çizgi filmle sınırlı kalmıyor elbette. Ekonomi sektörü de bu konuda üstüne düşen payı alıyor. 2009’da lisanslı ürünleri ile Türk pazarını da kasıp kavuran Caillou rüzgârının el atmadığı ürün, neredeyse, kalmadı. Kırtasiye ürünlerinden mefruşata, giyimden bujiteriye hemen her alanda kendine yer bulan Caillou gazetelerin hafta sonu eklerinin de vazgeçilmezleri arasındaki yerini aldı bile. Caillou çocukların hayal dünyasını doldururken ürünleri de odalarını süslüyor. Ekonomi ve televizyon sektörünün birbiri için adeta piston görevi görmesi bu olayın etki alanını artırıyor. Kumbaralar, tişörtler, çalışma masaları, nevresimler çocukların izlemedikleri zamanlarda Caillou’ya yakın olmalarını sağlıyor. Kanada kökenli Fransız yapımı çizgi film dünyanın çocuk pazarını da ele geçirmiş görünüyor.
Başarıdaki bir başka sebep de çocukları görünmez tehlikelerden korumaya çalıştığımız şu ortamda olabildiğince zararsız, sorunsuz bir hayatın çizgi filmi olması. Caillou’nun hayatında ne kriz, ne trafik kazası, ne hırsız, ne kapkaççı var. Yani aslında bizim çocuklarımız için tam da hayal dünyası… Çocuklar bu dünyaya girince kendilerini Alicei’n harikalar diyarına girmiş gibi hissediyorlar. Böyle olunca ilgi de başarı da kaçınılmaz oluyor elbette…
BİZ KAYBETTİK ONLAR BULDU, KELOĞLAN DA CAİLLOU OLDU
T.C. CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK HALKBİLİMİ ANA BİLİM DALI YÜKSEK LİSANS ÖDEVİ
___________
1 23 Nisan 2010’da 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı vesilesiyle çocuklarla yaptığı sohbet sırasında başbakan Recep Tayyip Erdoğan, torununun da Caillou izlediğini ve onu çok sevdiğini söylemişti.
Peki sizce ane ve babalar çocuklarından kurtulmayı başardı mı? Ben sanmıyorum doğrusu. Evde rahat edelim derken çarşıda pazarda cailou çıkıyor çocuklarının önüne. Ee çocuk bu, istiyor doğal olarak. Ebeveynler mi onlar bir kez daha kurtulmak için alıveriyorlar ne varsa. Her kurtulma çabalarında biraz daha mahkum olduklarının farkına varamadan. Aslında acımıyorum onlara, çocuğuyla hayatı yaşamak yerine ondan kurtulmak isteyen ane baba ne yaşasa yeridir bence. Lakin benim derdim çocuklar, bizim olarak doğan fakat hergün bizden uzaklaşıp yabancılaşan çocuklar..!
Nedenmi seviliyor? ANE VE BABALARIN COCUKTAN KURTULMAK İÇİN EN İYİ YÖNTEM CİZGİ FİLM KALİO DA BUNU İÇİN EGİTİCİ FALAN FİLAN DİYE YUTURULDU İNSANLARIMIZA VE MUHTEŞEM BİR PAZAR OLDU PİYASAYA ADAMLAR AKILI EN ÖNEMLİ NOKTADAN YAKALADILAR ÇÜNKÜ HİÇ BİR ANE BABA COCUĞUNA HAYIR DİYEMİYOR VE MUHTEŞEM BİR PAZAR ORTAYA CIKIYOR