Neye inanırsan onu yaşarsın!..
Biz insanlar mutluluklarımızı ertelemeye, geçmişin hüzünlerine, geleceğin endişelerine takılı kalmaya meraklı varlıklarız. Arabesk ruhluyuz biz, seviyoruz yerimizde saymayı, mutsuzluğa kendimizi zorlamayı veee bu sorunları bulmaca haline getirip gazete eki gibi onlarla vakit geçirip canımızı sıkmayı..
Ertelemesek halbuki;
Evet şu an bile bu yazıyı yazmamı sağlayan ellerim, ekrana bakarken algılamamı sağlayan gözlerim, sağlıklı bir zihnim, yere basan ayaklarım var daha ne isterim. Ayrıca her şeyin başı sağlık, sağlık olsun yavrucum.. diyen büyüklerimede ayrı bir katılır oldum şu ara. Sizde katılın inanın mutlu olmak için büyük sebep bunlar..
Biz bize düşman biz bize farklıyız aslında… Mutluluklarımızı hep bir olaya, bir kişiye, ya da ulaşmak istediğimiz hedeflere bağlıyoruz sürekli, başkalarının sıkıntılarına bakarak kendimizi teselli ediyoruz, doyumsuzuz işte ertelemeye meyilli..
Doğuyoruz.. Büyüyoruz.. Bir de üniversiteye kapak atayım daha ne isteriz diyoruz, çalışıyoruz başarıyoruz.. Ama yetmiyor diploma şart diyoruz mutlu olmanın zamanı var bekle yok öyle hemen moda girmek. Çalışmaya devam ediyoruz, mutluluğu endeksliyoruz yine alıyoruz o kağıt parçasını ama o da ne bu sefer iyi bir iş istiyoruz ee ne işe yararki onca yıllık birikim çalışmak lazım kazanmak diyoruz, yine erteliyoruz.. Oda oluyor daha çok başarı, daha çok para, e birde araba daha daha daha… Derkeeeennnn zaman akıp geçiyor ve biz mutluğumuzun önüne koyduğumuz engellerde boğuluyoruz.. Biz yapıyoruz bunu arabeskiz biz.
Küçücük ayaklarıyla kim bilir kimin içip bir köşeye bıraktığı pet şişeden futbol topu yapıp maç eden ufaklıklara iç geçirmiyormuyuz ve onlar benim ayakkabım adidas olsun daha iyi koşarım demiyor hem. Ya daa annesinin eve çağırışlarına aldırmadan kiremitle çizdiği seksek haritasında saçlarını sallaya sallaya zıplayan küçük kıza, hem oda barbie bebeğim olmasada olur diyenlerden mutlu çizdiği seksek haritasında zıplarken… =)
Daha iyi bir hayat için çalışmanın önemini inkar etmiyorum. Hayat kalitesini arttıran her türlü amaç ve çabayı da takdir ediyorum, ancak mutluluklarımızı bu çabalarla endekslemek ve ertelemek ne kadar doğru?
Şu anda neyi düşünüyoruz, geçmişin hüsranlarınımı geleceğin endişelerini mi? Güvenimizi sarsan insanları mı, duygularımızı istismar eden acımasızları mı…
Gelin geçmişi hatırlayıp, yarını düşünürken bugünün elimizden kayıp gitmesine izin vermeyelim.. =)
bncede ya bu gün ayrı dün ayrı=(