Erden ÖZKANT

Türkiye gündemi her zaman olduğu gibi yine yoğun…

Bir yandan normal seviyenin üzerindeki yaz sıcaklıkları, diğer yandan gündemin sıcaklığı…
Tek tek bakalım…

Sponsor Bağlantılar

Dağlıca saldırısı: 18 Haziran gecesi PKK, Hakkari’nin Dağlıca bölgesinde 4 aylık Geçici İç Güvenlik Taburu’na saldırdı ve 8 askerimiz şehit oldu.

Saldırının zamanlaması dikkat çekti.

Zira tam da AKP, muhalefet ile konunun çözümü için konuşuyor ve olumlu bazı adımlar atılıyordu.

Gerçi her olumlu adım ve açıklamanın ardından bu saldırılar yaşanıyor.

Ve her saldırının ardından aynı hata ve ihmal iddiaları ortaya atılıyor.

Daha doğrusu, her saldırıda aynı hata ve ihmallerin yapıldığı ortaya çıkıyor.

Saldırı istihbaratı haftalar öncesinde Genelkurmay’a veriliyor ama önlem alınmıyor ve askerler maalesef şehit oluyor. Ayrıca, geçtiğimiz hafta sonu Dağlıca’da teknik bir arıza sonucu düştüğü belirtilen askeri helikopterde 5 asker şehit oldu. Bu arada, geçtiğimiz günlerde Diyarbakır’da uyuşturucu baskını yapılan PKK’ya yönelik Hakkari’de büyük bir operasyon yürütülüyor.

Özel Yetkili Mahkemeler (ÖYM): Son zamanlarda iyice saçmalamaya başlayan AKP ve onun Genel Başkanı Başbakan Erdoğan, Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılması konusundaki kararlılığını gösterdi.

Hükümet yandaşı medya, Başbakan ve hükümeti her daim desteklediği için; muhalefet ve onun medyası ise, Ergenekoncular’ın dışarıya çıkma ihtimalini sevdikleri için ÖYM’lerin kaldırılmasını desteklediler. Geriye ise, cemaat medyası kaldı.

Ve cemaat, ÖYM’lerin kalkmaması gerektiğini savunarak tek başına AKP’ye muhalefet etti.

Ama AKP kararlıydı ve ÖYM’leri kaldırdı. Bunu da, Meclis’in tatile girmesine saatler kala, yani temmuz ayının ilk saatlerinde, yüzlerce kişiye tahliye yolunu açan Üçüncü Yargı Paketi’ne eklediği bir önerge ile gerçekleştirdi, yani yangından mal kaçırır gibi.

Üçüncü Yargı Paketi’ndeki “denetimli serbestlik” maddesine göre de, kısa süre içerisinde binlerce kişi tahliye oldu (Tahliye sayısı en son 9 bine yaklaşmıştı).

Ancak Bahçelievler katliamının hükümlülerinin tahliye olması birilerinin aklını yeni başlarına getirdi.

Halbuki bu tahliyelerin geleceği çok önceden belliydi ancak bugün akılları yeni başlarına gelenler, kendi adamlarının çıkacağı düşüncesinde oldukları için susuyorlardı.

İşte böyledir benim ülkemin ikiyüzlü çıkarcı insanları ve tabii ki onların medyası…

KCK operasyonları: PKK’nın şehir yapılanması KCK’ya yönelik haziran ayının son haftasında yapılan operasyonlar kapsamında Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve bağlı olduğu sendikalara baskın yapıldı. KESK Genel Başkanı Lami Özgen dahil 65 kişi gözaltına alındı, bazı kişiler tutuklandı.

KCK davasını sulandırmaya çalışan medya, yine birtakım saçmalıklar ortaya attı.

Ama bu medyanın, aynı zamanında Ergenekon davasını sulandırmaya çalışan medya gibi, unuttuğu bir şey var: Davalarda yaşanan hataları yazmak ayrıdır, yapılan bazı hatalardan dolayı davaları sulandırmaya çalışmak ve kamuoyunu, bu büyük davaların geçersiz olduğuna inandırmaya çalışmak ayrıdır, ayıptır, terbiyesizliktir, ikiyüzlülüktür. (Sulandırma işlemini yapanların bir kısmının, zamanında Ergenekon davasını sonuna kadar destekleyenlerin olması büyük bir trajedidir. Bunların çoğunluğu da, “KCK operasyonuyla Kürtlere baskı kuruluyor, tüm Kürtler içeri alınmak isteniyor” diye sulandırmaya çalışıyor. Ergenekon operasyonları yapılırken “Türklere baskı yapılıyor, tüm Türkler içeri alınıyor” dendiğini duyan var mı acep)

Ergenekon Davası’nı destekleyip de, KCK Davası’nı eleştirenler için bir soru: Peki, ama değişen ne, iki dava da “Terör örgütü”ne yönelik yürütülmüyor mu?

Keşif uçağı: Suriye, 22 Haziran’da Türkiye’ye ait F-4 tipi askerî jeti düşürdü, iki pilotumuz şehit oldu.

Olayın başından bu yana Ankara başka konuştu, Suriye başka…

Çeşitli iddialar ve birçok soru işareti var, kafalar karışık…

Zira Ankara şimdiye kadar “Uçağımız Suriye tarafından füze ile uluslararası sularda düşürüldü” diyordu.

Ancak 11 Temmuz’da Genelkurmay’ın yaptığı açıklamada “Suriye tarafından düşürüldüğü iddia edilen uçak” denildi. Aynı Genelkurmay 13 Temmuz’da yaptığı açıklamada ise, yine “Suriye” dedi.

Saldırının tam da yabancı gazetelerin “Türkiye, Suriye’ye silah taşıyor” gibi iddiaları ortaya attığı günlerde gerçekleşmesi dikkat çekerken, Ankara’nın konuya ilişkin söylediği yalanların en kısa zamanda ortaya çıkacağını düşünüyorum.

Suriye: Suriye’de Devlet Başkanı Beşşar Esed güçleri ile muhalifler arasındaki çatışmalar hızlanırken, sınırda da askeri hareketlilik yaşanıyor. Kürtler, nüfuslarının yoğun oldukları bölgelerde kontrolü ele alıyor, sınırda PKK kontrolünde “Kürdistan” devletinden bahsediliyor, Ankara’da ise, zirve üstüne zirve yapılıyor. Ankara, bugünlerde yoğun bir diplomasi yürütürken, Genelkurmay da kötü senaryolara karşı teyakkuz halinde. Bazıları, “Eyvah Kürdistan kuruluyor” diye endişeli, bazıları ise “İşte sonunda Kürtler kendi devletlerini kuruyor” diye sevinçli…

CHP: CHP’nin 34. Olağan Kurultay’ı, bu ayın ortasında Ankara’da yapıldı. Tek aday olan Kemal Kılıçdaroğlu, yeniden Genel Başkan oldu. Ayrıca parti yönetimi seçimleri yapıldı. Kurultayın sloganı, “Demokrasi ve Değişim” şeklindeydi. Bakalım CHP nasıl ve ne kadar değişecek, daha doğrusu değişecek mi?

Yakında anlarız.