Günlerden bir gün köye İran asıllı Fransız gazeteci-yazar Freidoune gelir. Yazar, arabasını tamirciye götürür ve bu arada da kısa bir mola vermek için kahveye gider. Mahalle ahalisi bu adamdan rahatsız olmuştur. Gazetecinin olayı öğrenmesinden çok korkarlar. Gazeteciyi sıkı bir izlemeye alırlar. Alırlar almasına da Zehra aklına koymuştur bir kez dünyaya bu pisliği anlatmayı. Gazeteciye gizlice evinin krokisini gönderir Freidoune, krokiyi alır almaz gazetecilik merakıyla harekete geçer. Neyse konuyu uzatmayalım. Adam eve gelir ve Zehra ona olayı tüm şeffaflığıyla anlatır. Freidoune de anlattıklarını kaydeder. Şimdi en büyük sorun köyden bu bilgileri nasıl çıkaracaklarıdır. Zehra bunu da düşünmüştür. Nasıl mı? Devamını öğrenmek için filmi izlemeniz gerekmektedir. Hem anlatmakla olmaz, izlerseniz konunun derinliklerini daha iyi anlayabilirsiniz. İyi seyirler.
Sonuç: Şeriat muhabbetlerine takılanlar bilmelidirler ki; toplumu Allah’ın kurallarına göre yönetebilecek kadar zaaflarından kurtulmuş yani erdemli kişilik bulunmamaktadır. Onun için bu saçma rüyalardan bir an evvel kurtulmalılar yoksa İran olmayız ama İran olayım derken Türkiye’den oluruz.