Adalet ve Kalkınma partisinin TBMM’ne sunmuş olduğu 1982 Anayasasının bazı maddelerinde değişiklik yapılması için vermiş olduğu teklif bu yazıyı yazdığım saatlerde referandum yolu açılacak şekilde meclisten geçti.

Sponsor Bağlantılar

27 maddeden oluşan değişiklik teklifi, Anayasa Mahkemesinin yapısı, HSYK’nın yapısı, kuvvet komutanlarına görevleriyle ilgili suçlarda yüce divanın yolunu açması, parti kapatmaların Venedik Komisyonu Kriterlerine uygun hale getirmesi açısından önemli maddeleri içermekte.

Paketteki maddelerin tamamı 330 ila 367 arasında oylarla kabul edildiğinden referanduma gidilecek. Yapılan son değişiklikle referandum süresi hepimizin malumu 120 günden 60 güne düştüğünden yapılacak olan referandum muhtemelen temmuz ayı içinde halka sunulacaktır.

Muhalefet partilerinin geciktirmek için sürekli önerge verdikleri, tartışmalar içinde geçen görüşmeler bu gece itibariyle son buldu. İçeriği gerçekten önemli olan bu paketin hayata geçirilmesi gerçekten önemliydi, sonuç olarak muhalefet partilerinin her maddesine kayıtsız şartsız itiraz ettiği değişiklik teklifinin ilk bölümü meclisten geçti.

Anayasa Mahkemesinin, 11 asıl 4 yedek üyeden, 17 asıl üyeye çıkarılması olumlu olmuştur. Ayrıca Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun , 7 asıl üyeden 21 çıkması, 5 yedek üyenin ise 10 çıkarılması da uluslar arası standartlara yaklaştırılması bakımından son derece önemlidir. Bunların yanı sıra Yüksek Askeri Şura kararlarına yargı yolunun açılması, memurlara toplu sözleşme hakkının tanınması, memura sendika kurma hakkı tanınması seyahat hürriyeti kapsamında , yurt dışına çıkış yasağının ancak suç soruşturması ya da kovuşturması sebebiyle ve ancak hakim kararıyla verilebilmesi, kamu denetçiliği(ombudsman) kurumunun oluşturulması ve ayrıca 12 Eylül darbesini yapanların yargılanmasını engelleyen geçici 15. maddenin yürürlükten kaldırılması , öne çıkan yürürlüğe girmesi elzem olan maddeler.

Özellikle Anayasa Mahkemesinin yapısı ve parti kapatmalarıyla ilgili kriterlerin 13-14 Mart 2009 tarihli Venedik Komisyonu kararlarına uygun hale getirilmesi gerekli bir düzenlemeydi. Çünkü 2008 yılında Adalet ve Kalkınma Partisi için açılan kapatma davasıyla ilgili iddianameye giren deliler arasında Danıştay saldırısı ve bazı milletvekillerinin  meclis kürsüsünde söylediği sözler ve internetten alıntı yazılar, gazete küpürleri de vardı.

Ergenekon davasıyla birleştirilen Danıştay baskını ve tetikçi Alparslan Aslan ve Osman Yıldırım’ın açıklamalarını, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Ak Parti’nin laiklik ilkesine aykırı eylemlerin odağı haline geldiği iddiasını dayanak yapmıştı. Ama gelinen nokta da gösterdi ki Danıştay baskını Ergenekon terör örgütünün kapsamına alınarak davalar birleştirildi. Sonuç olarak “odak” olma fiili hava da kalmış oldu.

Bir diğer konu ise bazı vekillerin meclis kürsüsünde söyledikleri cümlelerin delil olarak iddianameye girmesi. Oysa Anayasanın 83. maddesi bu konuda gayet açıktır. “Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisce başka bir karar alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulamazlar.” Görüldüğü üzere milletvekillerinin meclis çalışmaları kapsamında söylediği sözlerden dolayı asla sorumlu tutulamaz. Ama maalesef iddianameye meclis kürsüsünde söylenen sözler de girmiştir.

Bu iki örnek bile bu değişikliklerin ne kadar gerekli olduğunu gözler önüne sermektedir. Tüm bu gelişmelerden sonra Pazar günü yapılacak olan 2. tur oylamalarla birlikte referandum takvimi işlemeye başlayacak. Demokrasinin etkisini daha fazla göstermesi noktasında etkili olacak bu anayasa değişikliklerin milletimiz için hayırlı olacağı kanaatindeyim.

ALLAH YAR VE YARDIMCIMIZ OLSUN