Mainz, 28.08.2011
 
Bayram arefesinde böyle bir yazıyı kaleme almak zorunda olduĝum için bütün okuyucularımdan peşinen özür dilemek isterim. Ayrıca bütün okuyucularımızın Ramazan Bayramlarını en içten dileklerimle tebrik etmek isterim.
Hemen her platformda Fenerli olduĝunu özellikle ifade etmekte olan bir halim-selim adamın riyasetindeki Federasyon malesef kendi hür iradesi ile karar alabilme yeteneĝine sahip deĝildir. Fenerbahçeyi koruma refleksi ile her aldıĝı kararla işleri daha bir zora sokmakta, içinden çıkılmaz hale getirmektedir. Nihayet korumak için can attıĝı ilgili takım tarafından en aĝır zılgıtı yemeye de engel olamamıştır. Fedarasyon Feneri korumak için şöhretli „Dansözlere“ taş çıkartacak biçimde kıvırtmaya kalkmasaydı bütün bu olumsuzluklar yaşanmayacaktı.

Sponsor Bağlantılar

Dolayısıyla bana göre bu Federasyon daha işe başlayamadan yeterliliĝini kaybetmiştir. Yakışık alan derhal istifa etmeleridir.

Kendisini en az Türkiye Cumhuriyeti kadar güçlü vehmederek adına „Fenerbahçe Cumhuriyeti“ gibi „İrrealist“ yakıştırmalar yapan ve habire „Biz ve Onlar“ ifadesiyle ötekileştirme çabasıyla düşman üreten bu kibirli kulüp kendisinin „La yüsèl“ olduĝunu düşünerek ülke futboluna karar verme yetkisinin kendinde olduĝunu düşünmektedir. 25 milyon taraftar uydurması ise „Kuyruklu“ bir yalandır. Bu konuda bir istatistik mi var? Var ise nerededir. Fenerin kibirli yöneticileri ve bir kaç çenebaz söylüyor diye bunu kabul mü edeceĝiz. Fener Kadıköy`de 52.000 kişi ile oynuyor diye 25 milyon taraftarı var ise o zaman Trabzonspor İstanbulda 65.000 kişiye oynuyor o halde 45 milyon taraftarı mı var diyeceĝiz.

Federasyonu sürekli yaptıĝı açıklamalar ile baskı altına alan bu kibirli takımın yöneticileri UEFA`nın tasarrufundan sonra Federasyona kan kusmaya başladı. Garibim MehmetAli Aydınlar „Vallahi Ben Yapmadım Efendim“ diye dil döktüyse de artık yan göze alınmış oldu ve kara listeye dahil edildi. Bu kibirli takımın Antrönörü de konuşuyor. Neymiş efendim şampiyonlar ligine gidemiyorsak süper lig de ne işimiz var. Çok doĝru… Bunca zamandır sorulan en doĝru soru. Cevabı basit: Federasyon kendisini oraya getiren kuvvete diyet borcunu ödüyor.Zaten Federasyon bu cesareti gösterebilseydi ülke futbolu böyle yerlerde sürünmeyecekti. Bu kibirli takımın yöneticisi, Futbolcusu ve teknik direktörünün canı yanmış kediler gibi ciyaklamasını anlamak mümkün. Hadi empati yapalım.İyi ama bunların hepsi biz niye bu hale geldik diye bir sorgulama yapmak yerine madem biz yandık neden Trabzonsporu yakmıyor sunuz? Deme derdindeler. İnsan biraz insaf ve vicdan sahibi olsa bunu yapmaz. Bunlarda insaf, izàn ve vicdan ne gezer. Böylesine bir kin ve düşmanlıĝınızı kazanmak için Trabzon ne yaptı acaba? Sadece 82 puan toplayıp şampiyon olmaya kalkıştı. Oysa birisi şampiyon olmak isterse bu kibirlilerden izin alması gerekirdi öyle mi?

Medya da spor adına haber yapan ve yazı yazan „Kalemşörlere“ gelince tabi bu kişiler Fenerbahçenin habire pompalanan o iksirli güce teslim olarak yandaş haberler yapma yahut yazılar yazmaları bir yere kadar anlaşılabilir bir durumdur. Özellikle bir kısım medya dediĝimiz ve para kazanmanın ötesinde hiç bir deĝeri takmayan bu grupda „Trabzonspor“ haberleri ya hiç yer almaz yahutta manipüle etmek amacıyla yer alır. Mesela en basitinden Fenerbahçe diyelim ki Trabzonu 1-0 yense „Fener Ezdi Geçti“ diye manşet atar. Tersi olsa „Fenerbahçe yenildi“ der asla Trabzon yendi demez. Bütün bunları anladık ama son zamanlarda böylesi ucuz tarafgirlikle açıklanamayacak derecede „Alçakça“ bir takım girişimler de var.

Ben o tür paçavraları gazete diye takip etmiyorum ama arkadaşlardan işittim ve adı geçen eski sovyet rejiminin sözcüsü durumundaki pravda (Güneş) tefrikasında köşesine yazı yazmak yerine „İfrazat“ çıkaran birine rastladım. kaleminden mürekkep yerine kan ve irin damlatan bu yazar müsveddesinin köşesine okumak niyetiyle baktıĝınızda kokudan handiyse burnunuzun direĝi kırılacak.Zira köşeden laĝım çukurundan henüz çıkmış kubur faresi arz-ı endam ediyor. Trabzon gibi kocaman bir camia`ya böylesine fütursuzca saldırmaya cesaret eden bu gaflet ve dalaletin esir ettiĝi zavallı beyinsizler sonunda tarihin çöplüĝünde kaybolup gideceklerdir. Olmayan aklı ile Trabzon-Fener arasında baĝıntılar kurup hem inceden inceye Trabzon ile alay etmeye kalkışan ve hem de alenen taraflar arasında düşmanlık, kin, fitne ve fesat tohumları ekmeye kalkışan aĝzı dışındaki organlarıyla konuşmaya kalkışan bu hilkat garibi zavallı mahluku şiddet ve nefretle kınıyorum. Kendisini derhal bu şerefli camia`dan özür dilemeye çaĝırıyorum.

Hani o tapınırcasına sevdiĝiniz batının kurumlarından biri olan UEFA Trabzonsporu suçsuz bulmuş (ki öyledir) ve şampiyonlar ligine almışsa bu hezeyanlar niye. Neden kuduz olmuş (…) ler gibi salya sümük saldırmayı tercih ediyorsunuz.

Deĝerli okuyucularım, bu yazıda seviye sebebiyle sizlerden özür diliyorum. Ancak bu çukur köşeleri kapmış olan çukur kişilere seviye gözetmeye kalkışmak boş bir çabadır.

Kaptıkları çukurları „Kazurat“ la dolduran „Adalet“, „Vicdan“ ve „İnsaf“ gibi ulvi ve insani hasletlerden yoksun gafiller ancak bu dilden anlar.

Baki Selam ve Saygılarımla.

Ömer Erdem
Mainz/Almanya