Yıllardır ülkemizde bir kavramın hakimiyeti yaşanıyor: Öğretmen açığı… Tıpkı terör gibi, işsizlik gibi. Bu şekilde öğretmen açığı da diğer sorunlardan bir sorun gibi sıradanlaşıyor ve halkın kafasına kazınıyor. Oysa her sorun kabul edilebilir ama öğretmen açığı gibi bir sorun kabul edilemez. Öğrenci var, okul var ama öğretmen yoksa devlet de yok. Devletin birinci görevi eğitimdir. Bunu yapamıyorsan yoksun. Diğer tüm sorunlarda başarılı olsan da önemi yok. Asker sayısı az olsun, postahanede memur olmasın ama öğretmen nasıl olmaz?
Okullar bu yıl da ilçe milli eğitim müdürlüklerince oluşturulan çağdaş köle pazarından seçilen kölelerle dolacak. Köleyi seç, telefonla ara ve isminin başına efendisinin adını yaz da diğer köle arayıcılar yanlışlıkla satın alınmış köleye talip olmasınlar. Köle ticaretinde resmi düzen! Hepsi yediyüz-sekizyüz liraya çalışmaya hazır ve üniversite mezunu. Köle statüsüne kavuşmayı mutluluk sayıyorlar.

Sponsor Bağlantılar

Bu bir ülke için dip noktasıdır. Kadroluya ikibin beşyüz liraya yaptıracağın işi çağdaş bir köle pazarı kurup üçte bir fiyatına yaptır. Nasılsa halk bunu görmeyecek. O yine gelip okul idarecisine kafa tutacak, olmadı şikayet edecek. Benim çocuğumun öğretmeni niye köle pazarından seçilmiş diye hesap sormayacak ya da sorsa da yanlış kişiden soracak.

Bu arada, köle seçerken kadın köle seçin. Onlar nasılsa ya evli ya da babasının yanında kalıyorlar. Aldıkları ücret ek gelir gibi. Erkek köleler ise aldıkları ücret nedeniyle mutsuz ve uyumsuz oluyorlar. Yanlış köle seçip eğitimin kalitesini düşürmeyin ha! Soruşturmayı yersiniz sonra.