Günümüzde demiryolu yük taşımacılığından hakettiği ölçüde istifade edemiyoruz. Bunun teknik ve ekonomik birçok nedeni var tabi. Bu konuda gelişmiş batı devletlerinin bile yetersiz kaldığı kısa bir araştırmadan sonra görülebilir. Oysa bunun uzun vadede ne kadar stratejik bir unsur olduğu gözden kaçıyor.Bilhassa sahip olduğu imkanlarla bu tür büyük ulaştırma projelerini hayata geçirebilecek olan G20 ülkeleri bu konuya nedense gerekli ilgiyi göstermiyorlar ya da gösteremiyorlar. Bunun kısa vadede çok pahalı ve zahmetli bir yatırım olduğunu söyleyip duruyorlar; Oysa orta ve uzun vadedeki getirileri düşünüldüğünde, alternatif demiryolu yük taşımacılığının bir ülke için ne kadar hayati olduğu rahatça kavranabilir…
Tabi şunu da hemen belirtmek gerekir ki mevcut altyapı kesinlikle yeterli olmadığı gibi değişim ve dönüşüme de elverişli değil. Hala 19. asrın standartlarıyla yapılmış raylar üzerinde işliyor sistemler. Bu da istenilen kapasiteyi sağlamak için yeterli değil tabi. Bugün bir TIR aracının genişliği 2500 mm civarında. Oysa iki ray arasındaki mesafe 1500 mm’nin altında. Demek ki sistemin muazzam bir teknik revizyona ihtiyacı var.Daha yüksek kapasite için daha geniş ray aralığına sahip, karada ve denizde kullanılan konteyner standartlarıyla uyumlu yeni bir sisteme ihtiyaç var.<brİşin en=”” önemli=”” kısmı=”” ise=”” enerji=”” çevre=”” boyutları.=”” lokomotiflerde=”” elektirikli=”” motor=”” kullanımı=”” sandığımdan=”” çok=”” eskilere=”” dayanıyormuş=”” meğer=”” (1834).=”” sisteminde=”” tamamen=”” elektrikle=”” işleyen=”” olacağını=”” söylememe=”” gerek=”” yok=”” (yine=”” de=”” belirtmekte=”” fayda=”” var!)=”” Şunu=”” da=”” söylemeliyim=”” ki=”” yeni=”” kurulacak=”” sistemin=”” mevcut=”” demiryolu=”” altyapısı=”” kurulup=”” kurulamayacağından=”” emin=”” yapılsa=”” kafi=”” gelmeyecektir=”” sanırım.=”” iş=”” için=”” daha=”” radikal=”” vizyona=”” ihtiyaç=”” var.=”” hatta=”” otomasyon=”” sistemlerinin=”” kadar=”” geliştiği=”” dönemde,=”” insansız=”” sistem=”” bile=”” düşünülebilir.=”” nede=”” olsa=”” yük=”” taşımacılığından=”” bahsediyoruz.=”” mühendis=”” değilim.=”” fakat=”” bu=”” konu=”” üzerinde=”” düşünen=”” çalışan=”” (varsa=”” tabi)=”” insanlara=”” bir=”” fikir=”” vermesi=”” açısından,=”” zihnimdeki=”” projenin=”” özelliklerini=”” ve=”” avantajlarını=”” madde=”” özetleyeceğim;=””>
Sistemin teknik özellikleri:
– Ray aralığının 2500 mm ye çıkarılması (tır genişliği)
– İnsansız bir sistem olması (bir güvenlik operatörü bulundurulabilir)
– Sistemde tamamen elektrikli yeni nesil lokomotiflerin kullanılması (çevre dostudur)
– Müstakil ve küçük bir santralden beslenmesi (santral tipi ve gücü ülkeden ülkeye farklılık gösterebilir)
Sistemin avantajları:
– En önemli avantajı ülkelerin uzun vadede petrole olan bağımlılığını azaltmasıdır. Bir ülke büyük bir petrol krizinde bile, kendi deniz limanlarından büyük miktarda mal çekebilme ve iç bölgelere dağıtabilme kabiliyetine sahipse bu ciddi bir avantajdır. Sadece malların dağıtımında değil ulusal posta servisindede kullanılabilir. Gerekli durumlarda özel vagonlarla kan ve organ gibi hassas kargolarda taşınabilir. Yine taze gıdalar bozulmadan iç bölgelere ulaştırılabilir (frigofirik vagonlar). Petrole ihtiyaç olmadan bütün bunları yapabilmek ciddi bir güçtür.
– Fosil yakıt kullanmadığı için çevre dostu bir teknolojidir. (maalesef çevre örgütleride demiryolu konusuna gerekli önemi vermezler)
– Böylesine büyük ulaştırma projeleri, hayata geçtiği ülkelerde kısıtlıda olsa ekonomiyi canlandırıcı bir etki üretir. Yıllar süren bir istihdam kapısı olur.
Sistemin eleştirisi ve çözümler: Bu ölçekte büyük bir ulaştırma projesine getirilebilecek yegane iki eleştiri vardır; Pahalı olması ve tamamlanmasının uzun yıllar alması. Bu muhtemel eleştirilerle ilgili cevapları ikinci makalede vermeye çalışacağım…
Türkiye gibi üç kıtanın birleşim yerinde, üç tarafında deniz olan, demiryolu taşımacılığına uygun bir ülkede demiryolarına gereken özenin gösterilmemesi son derece esef vericidir. Çevre örgütü(!) olarak geçinen birçok örgütün, demiryolu gibi bir çevreci taşımacılık sisteminden hiç bahsetmemelerini kaderin bir cilvesi olarak mı yoksa çevreciliklerinin gösterişten ibaret olduğunu mu gösteriyor, bilemiyorum.