Herkes lider olamaz, liderlik meziyet ister. Hele de siyasi bir örgüte lider olabilmek  apayrı özellikler ister. O yüzden herkes genel başkan sıfatını alabilir, ama lider sıfatını asla alamaz. İşte algılayamadığımız nokta da bu soruyla başlıyor “her genel başkan gerçekten bir lider olabilir mi?”. Yakın zamanda yaşadığımız olaylar bunu açıkça gösteriyor ki herkes lider o-la-maz!
Büyük kalabalılıkları heyecanlandırabiliyor musunuz, karizmanızla kitleleri peşinizden sürükleyebiliyor musunuz, hatiplik elbette olacak ama hitabet gücünüz topluluklara ne kadar etki ediyor? Bürokrasinin çarkına takılıp kalmışsanız, mevzuatların içinde boğuluyorsanız, kitlelere karizmanız ve hitabetinizle değil de bir amir edasıyla yaklaşıyorsanız asla bir lider olamaz , klasik  genel başkanlıktan öteye geçemezsiniz. Bulunduğunuz siyasi örgütün kadroları üzerindeki etkinliğiniz korku üzerine ise devamlılığınız bir noktadan sonra son bulacaktır. İstemediğiniz halde nasıl devrildiğini anlayamayacaksınız bile. Emekliliğinize kalabalık kitlelerin omuzlarında girmek yerine, dört duvar arasında başınız elleriniz arasında olduğu halde girersiniz. Örgütünüz size saygı duymamıştır. Oysa siz hep öyle zannetmişsinizdir. Çünkü kadrolarınıza sadece genel başkanlık yapmış; asla gerçek bir lider edasıyla yönetmemişsinizdir. Böyle olunca da , siz tek adam olduğunuzu zannederken , zirvede gözü olan birileri sürekli altınız oymuştur. Zamanı gelince de , etik olmayan bir iç darbeyle yerinizi almayı düşünenler harekete geçmekten geri kalmamışlardır. Ama gerçek bir lider olamadığınız için bunların farkına bile varamamış; gayri ahlaki bir darbeye maruz kalmışsınızdır. Örümcek ağına saplanmış bir av misali çırpındıkça daha da yapışmışsınızdır ağa. İş işten geçmiş, yapacak bir şey kalmamıştır. İhaneti sadece yaşlı gözlerle izlersiniz.

Sponsor Bağlantılar

Diğer taraftan da genel başkan olduğu örgütü gerçek bir lider anlayışıyla yönetenler, kadrolarıyla ilgili tüm sorunların farkındadır, bünyesindeki mesai arkadaşlarını çok iyi tanır. Çatlak bir sesi önceden duyar, art niyetleri çabuk hisseder. Kitleler üzerinde ,etkin hitabet gücünü de kullanarak saygınlığını artırır ve peşinden sürükler. Eylemleri ve söylemleriyle gerek ulusal gerekse uluslar arası platformlarda , üstün karizmasıyla saygınlığını gün geçtikçe artırır. Kendi kadrolarında da büyük saygınlık uyandırmıştır.  Geleceğe yönelik adımlarını her zaman rahat atmıştır. Çünkü bilir ki , gerçek liderlik vasıflarıyla meydana getirmiş olduğu sevgi, gelecekte kendisine yönelik bir ihanete asla dönüşmeyecektir. Kurmuş olduğu siyasi örgütü elbette çekemeyen gerek iç gerekse dış mihraklar olacaktır. İkilik sokarak ya da başka gayri ahlaki yöntemlerle tarihten silmek isteyeceklerdir. İşte tam bu noktada, liderliğin getirdiği üstün meziyetler ortaya çıkacak; her türlü fitne ve fesat örgütün güçlü çarkları arasında ezilip kaybolacaktır.

Bugünkü yazımda; lider olamamış bir genel başkan profiliyle, liderliğin getirdiği üstün meziyetleri barındıran gerçek bir genel başkan profilini karşılaştırmaya çalıştım. Sonuç olarak genel başkanlara değil, gerçek liderlere ihtiyacımız var. Ne mutlu bizlere ki, bugün yapılan etkin dış siyasetle, komşularla sıfır problem anlayışıyla, uluslar arası anlaşmalarla tüm dünyanın saygısını kazanmış bir liderimiz var.

ALLAH YAR VE YARDIMCIMIZ OLSUN