Seçim kararının alınması süreci, aday adaylarının müracaatları, adayların belirlenmesi, seçim kampanyalarının kimi zaman gergin kimi zaman neşeli ortamlarda geçmesi ve nihayetinde yapılan 12 Haziran 2011 günü yapılan genel seçimler…

Sponsor Bağlantılar

Birçok kesimin de beklediği üzere Ak Parti  seçimde 1 parti oldu. Bu noktada aldıkları %50 oy belki kimi çevrelerce sürpriz karşılandı lakin 50’den fazla ili bizzat incelediğim için bu sonuç bana o kadar da sürpriz  gelmedi. Çünkü görüştüğüm insanlar CHP ve MHP’nin söylemlerinin ve projelerinin kulağa hoş geldiğini lakin bunların yapılması için gerekli alt yapıyı yeterince açıklayamadıklarını belirttiler. Türkiye genelinde de bu görüşlerin hakim olduğunu söyleyebilirim; ki sandığa yansıma şekliyle bunu açıkça gördük.

Seçim de Hakkari’de Mehmet Necip ZEYDAN’ın seçilmesini bekliyordum ama “Emek ve Demokrasi Bloğu” Burada 3’de 3 yaparak başarı gösterdiler. Bu durum şunu gösteriyor ki aşiretler  artık o kadar da etkili olamıyor. Bunun bir örneği de Ak partide aday gösterilmeyeceğini öğrenir öğrenmez Şanlıurfa’da bağımsız olarak aday olan “İzol aşiretinin” lideri  Zülfikar İZOL!

Ak Parti geçen dönem Bursa’dan milletvekili olan Artvin’li Devlet Bakanı Faruk ÇELİK’i Şanlıurfa’dan 1. sıraya koyması birçok kimseyi şaşırtmıştı. Bazıları “Gürcü” asıllı bir adayın bu bölgeden aday gösterilmesinin başarısızlık getireceğini söylese de Sayın ÇELİK birleştirici tavrını bölge halkına  kabullendirdi  ve sonuç olarak Ak Parti 12 vekilin 11’ini alarak büyük bir başarı sağladı. Bir diğer sürpriz de Bingöl’de yaşandı. Ak Parti’nin kalesi Bingöl’de 3 vekilden birini “Blok” adayı Dr. İdris BALUKEN aldı. Burada diğer illerde ki gibi “Blok” desteği değil Dr. BALUKEN’in şahsi oyları ve halk tarafından sevilirliği etkili oldu. Görüştüğüm insanlar BALUKEN’in kişiliğinden yardımseverliğinden dem vuruyordu. Adaylar belirlenirken bu durum Ak Parti açısından gözden kaçmış gibi görünüyor. Bir diğer il olan Elazığ’dan geçen dönem 5 vekilin tamamını Ak Parti almıştı. Bu dönem ise geçen dönem de MHP’den aday olup kazanamayan Vali Yardımcısı Sayın Enver ERDEM kazandı. Aslında Elazığ’da bir araya geldiğim herkes, Prof. Dr Yasemin AÇIK’ın kesin aday olacağı görüşündeydi zira Yasemin Hanım yardımseverliği ve alçakgönüllü oluşuyla Elazığ halkının takdirini kazanan bir isimdi. Sanırım küçük bir tercih hatasıyla bir vekil MHP’ye kaymış oldu. Aslında bu tarz illerde aday belirleme bazında yapılan küçük hatalar vekil kaybına neden olabiliyor. Buna benzer başka illerde mevcut!( Muş, Van, Mardin, Malatya…)  Bunların yanında Gaziantep’te Şamil TAYYAR’ın, Adıyaman’da Mehmet METİNER’in aday gösterilmesi Ak Parti açısından son derece olumluydu.

Emek ve Demokrasi Bloğu’nun almış olduğu 36 vekil gerçekten kendileri açısından büyük bir başarı. 37. vekili de (Ferhat TUNÇ) Tunceli’de CHP-BLOK anlaşmazlığından kıl payı kaybettiler. Doğu ve Güneydoğu’da edindiğim intiba Blok adaylarının 26-28 vekil çıkarabileceği yönündeydi lakin seçime belli bir süre kala Nuray MERT’in tabiri caizse double yollar hakkında ortaya atmış olduğu “komplo teorisi” bir anda dengeleri alt üst etti. 1935 Dersim olaylarını emsal gösterip bu yolların harekatın ön hazırlığı için yapılmış olabileceğini söylemesi zaten dengelerin hassas olduğu bölge halkında gözle görülür bir tepkive endişe doğurdu. Blok adayları da bu durumu son derece iyi değerlendirdiler ve kendilerinin dahi beklemediği 36 vekile ulaştılar. Burada sorgulanması gereken Sayın Mert’in söylediklerinin “basın özgürlüğü” mü yoksa “halkı tahrik” noktasında mı ele alınacağı. Bu açıklama sonrasında bölgede görüştüm bazı insanlar bu olayın doğru olabileceğini düşünüp Ak Parti iktidarına kin beslemeye başlamışlardı. İnsanların kafasını karıştırarak, istenmeyen olaylara davetiye çıkarmayı “basın özgürlüğü” olarak addetmek mümkün müdür?

Sonuç olarak , bir seçimi daha atlattık. Herhangi bir olay çıkmadan, şaibe söylentilerin hemen hemen olmadığı, kazasız belasız  bir seçim yaşanması son derece olumluydu. 4 partili bir meclisten çıkarılacak olan yeni anayasanın uzlaşma ile çıkarılması son derece önemli meclis aritmetiğine bakıldığında da uzlaşı kesin zaten! CHP’nin seçim kampanyalarında belirttiği endişeleri, MHP’nin kırmızı çizgileri, BDP’nin özerklik, Öcalan’a ev hapsi, ana dilde eğitim talepleri… Bakalım kim taleplerinden ne kadar taviz verecek ve bir uzlaşma sağlanacak hep birlikte yaşayıp göreceğiz. Görelim Mevlam neyler, neylerse güzel eyler!

ALLAH YAR VE YARDIMCIMIZ OLSUN