Yine bir kuytu köşede rastlamıştım ona. Her zaman ki gibi yırtık bir gömlek, yamalarla dolu bir pantolon ve delik bir ayakkabı vardı ayaklarında. İki büklüm bir vaziyette kartonun üstünde uyuyordu yağan karlar eşliğinde. Duyulan her uğultu sonrasında sanki uyanır gibi oluyor ve tekrar dalıyordu derin uykusuna. Kim bilir kaçıncı rüyasını görüyordu o an. Hangi yemeklerin hayalini kuruyordu acaba ya da yeni aldığı ayakkabılarının parlaklığına mı hayran kalıyordu. Bir ara hafif tebessüm etti, sanırım kaybettiği anne ve babası ziyarete gelmişti onu rüyalarında. Sayıklarcasına sohbet ediyordu onlarla. O kadar içten konuşuyordu ki özlemini dile getirmek için çırpıyordu. Ve sonra…
Aniden uyandı karşısında beni görünce sarıldı hemen. Yine geldiler beni görmeye, yine başımı okşadılar ve yine gittiler dedi… Küçücük gözlerinden akan damlalar omzumu ıslatmaya devam ediyordu.
Her zaman benimle teselli bulurdu. Tabi bende onda bulurdum mutluluğumu. Hep onunla beraber dolaşırdık sokak sokak. Bilmediğimiz, öğrenmediğimiz yer kalmamıştı. Ve yine dolaşmak istedik karlar altında. Daha ilk adımlarımızda bana doğru baktı. Gözlerinden bir damla daha yaş geldi. Ne oldu dedim? Bak dedi ve parmağıyla bir yeri işaret etti. Onunla aynı yaşlarda bir çocuk kartopu oynuyordu. Tavırlarından belliydi ki çok eğleniyordu. Çünkü o tek başına değil kardeşleriyle ve babasıyla oynuyordu kartopunu… Ve bana tekrar dönerek her baba böyle midir diye sordu. Her baba çocuğunu sever mi dedi. Sever dedim ona. Ama bazıları belli etmez sevdiklerini, bir başkası da çocuklarına kötü davransa da yine sever çocuğunu, çünkü çocuklar onların eseridir. Peki her çocuk da babasını sever mi dedi. Bu sefer sevmez dedim. Çünkü her çocuk anlamaz babasının değerini, bazıları küçük görür; yanından geçerken görmezden gelir, bazıları ise karşı gelir sözünü dinlemez dedim. Garip dedi sessizce ve yolumuza devam ettik.
Elleri üşümüştü artık geri dönmek istedi. Karda zaten hızını arttırmıştı. Hızlıca geri dönmeye başladık. Biz hızlandıkça karda bir taraftan inatlaşırcasına hızlanıyordu. Ona bir şey olacak diye korkuyordum bir yandan da. Sonunda vardık ve onu yerine yatırdım. Soğuk iyice içine işlemişti ki titremekten konuşmakta zorlanmaya başlamıştı. Üstünü ne bulduysam onunla kapatmaya çalıştım. Biraz daha iyi oldu sonra. Yatmadan önce son kez yine gelirler mi? Annem ve babam gelir mi ve benim başımı okşarlar mı? Tabi gelirler sen uyu onlar yanında olacaklar dedim ve arkamı dönmüş giderken arkamdan sen dedi. Sen nereye gideceksin bu defa. Bilmem diyerek uzaklaştım yanından.
Bende yırtık elbiselerimle her zaman kalacak yerim olmadığından dolaşıyordum sessiz karanlık sokaklarda. Bir yerde uyuyakalmışım ve uyandığımda sabah olmuştu. Çabucak yerimden kalktım ve ona gittim. Ona yaklaştıkça sabah erkenden bir yerlere gitmediğini gördüm içim rahatlamıştı. Yanına varmadan önce ben geldim diye seslendim fakat cevap vermedi. Neyse dedim herhalde duyamadı. İyice yaklaştım ve tekrar ben geldim diye seslendim. Ve yine ses yok… Ona dokunmaya başladım hadi kalk dolaşalım dedim. Ne bir şey diyor ne de bir ses çıkarıyor. Şaka yapma kalk dedim. Ama şaka yapmıyordu. Mikroplar içinde kalmaktan hastalığı iyice artmıştı son günlerde ve sonunda kavuşmayı çok istediği anne ve babasına kavuşmuştu. Bundan sonra hep başını okşayacaklar ve hep yanında olacaklardı onun. O çok sevdiklerine kavuşmuştu ama beni, bir diğer sokak çocuğunu yalnız bırakmıştı artık…
Çocuğunu en ufak yaramazlığında insanüstü ceza veren, Çocuğunu okutmayı gereksiz görüp sokağa atan, Çocuğunu ağlatanlar bakın sokak çocukları nelerin hayallerini kuruyorlar. Onları annesi babası dövmüyor çünkü onlar yok. Onları okutan annesi babası yok. Onlar hiç yok yere ağlamıyor onlar yaşam mücadelesi için ağlıyor çünkü kimsesi yok. Birçok aile değersiz gibi gördüğü bir tokadın cezasını kaybettikleriyle çekebilir. O yüzden milyonlarca sokak çocuğu bu halde iken elinizde olanlardan da mahrum kalmayın…
bazı yazım hataları var ama yinede güzel ve sürükleyici bir makale olmuş
Merhaba bunun hakinda ne düşünüyorsanız ALAH size 10 katı versin
SÜPER ÇOK BEYENDİM YAPANLARIN ELERİNE SAĞLIK.
çok güzeldi çok hoşuma giti bence öğütleyici bir hikayeydi
ÇOK SEVDİM ÇOK GÜZEL TÜRKÇE PROJE ÖDEVİMDE YARDIMCI OLDU.
güzel olmasına güzelde…
cümleler biraz devrik olmuş ve yazım,noktalama işaretlerinde yanlış yapılmış… ama yinede güzel
MIM FENA DEĞİL
evet güzel beğendim
ÇOK BEĞENDİM
bence bu hikaye çok güzel ama biraz duygulandırıcı ben bu hikayeyi çok sevdim sizede okumanızı tavsiye ederim 🙂 bu hikaye gerçek gibi kim yazmışsa ona çok teşekür ederim 🙂
Paylaşımlarınıza noktalama işaretlerinin tümünün kulanılıp özelikle doğru şekilde kulanıldığı metinler de ekler misiniz böyle metinler bulmakta zorlanıyoruz öğretmenler olarak.
ben okurken çok ağladım . okumanızı milyonlarca kez tavsiye ederim!!!!
GÜZEL…
BU HAYATAN BİR BİLGİ.GÜZEL OLMUŞ.
ay ne kadar güzel
süper 😀 😀
,
süper herkes bunu okumalı
eline ayağına sağlık
bence çok ama çok ğüzel tüm ane ve babakar bunu okumalı
çok gfuzel:Dbiraz daha guzel olabilirdi:S:Cama yinede guzel:D:D
düşüncelerinize katılıyorum. yorum içinde teşekür ederiz.
slm bende sokak çocukları hakında bir roman yazıyrum yorum olarak yazacaklarım daha çok kendi fikirlerim yani sizin yazılarınızla bir ilgisi yok SİZCE hangi insan kış ayının zemheri soğunda kaldırım taşlarının buz kesmiş parçaları üzerinde yatmak ister sıcak bir sobanın üzerinde kestane kavurup gülmek varken hingi insan elinde kalem tutmak varken tiner şişesi tutmak ister BENCE HİÇ KİMSE eminim sizde öyle düşünüyorsunuzdur. cani olarak adlandırdığımız sokak çocukları kim bilir belki dünyanın kaderini değiştirecek bir bireydir kim bilir şuan elinde tiner şişesi olan çocuk yarın ülkemizi dünyaya tanıtacak yüz aklarımızdır ama bu öğrenmek onları dışlamakla olmaz hata imkansızdır bunun için uygun ortamlar sağlanmalıdır bunu devlatatn beklemek akıl işi değil yine bize bizden fayda vardır her birey kendi üstüne düşen görevi yerine getirse emin olunki bu söylediklerimin hepsi gerçekleşecektir ve gün geçtikçe hapishaneler kapatılıp yerine okular açılacak ve ülkıemiz ve hata dünya yaşanacak bir cenete dönüşecektir (dediğim gibi devleten birşey beklemeyin devletin daha önemli işleri var DAHA FAZLA PARA KAZANMAK BANKA CÜZDANLARINI ŞİŞİRMEK GİBİ)
Çok güzel gerçekten. Eline emeğine sağlık.