TUTUMLU OLMAK VE ÇOCUKLARA ALIŞKANLIK KAZANDIRMA
Tutumlu olmak: insanın parasını, malını, zamanını gerektiği gibi kullanmasıdır. Kesinlikle cimrilikle karıştırılmaması gereken bir konudur. Ancak, her nedense ülkemizde yerli malının önemi ve tutumlu olmak sadece 12-18 Aralık tarihleri arasındaki Tutum Yatırım ve Yerli Malları Haftasında hatırlanıyor. Bu kötü durumda olmamızın en büyük sebebi bu zaten. Para da su gibidir, tutmazsan akar gider. Gençlikte taş taşı, yaşlılıkta ye aşı. Güvenme darlığa, düşersin darlığa. Tutumlu olmanın gerekliliğini anlatan bu üç atasözünü temel alarak çocuklarımıza tutumlu olmanın sadece kişisel para veya malla olmayacağını, bulundukları her yerin, okudukları okulun elektriğini, suyunu kendi malları gibi korumaları gerektiğini öğretmeliyiz. Ders araçlarını, harçlıklarını, elbiselerini tutumlu kullanmayı, gereksiz lambayı söndürmeyi, boşa akan musluğu kapatmayı öğrenen, tasarruf yapmayı öğrenen çocuklarımız, bu alışkanlıklarını büyüyünce de devam ettirir.
Yerli malların üretilmesi ve kullanılmasının temeli yurdun bağımsızlığının korunması için 1923 yılında İzmir İktisat Kongresinde atılmıştı. İstanbul Milli Sanayi Birliğinin yerli mallar sergisinde Mustafa Kemal Atatürk şunları söylemişti: ’’Türk yurdu, Türk iktisadı, Türk eliyle, Türk tarihiyle yükselir. Türkler, TÜRK MALI alınız, TÜRK MALI kulanınız; Türk parası Türk toprağında kalsın. ’’Başbuğ Atatürk o yıllarda TÜRK MALININ önemini vurgulamış. Sanki şimdiki tehlikeyi görmüş gibi. Bugün 5 kıtada 135 ülkeye mal satmakta olan, dış satımının %90’ını sanayi ürünlerinin oluşturduğu, dış satımın yarıdan fazlasını gelişmiş zengin ülkelere yapan ve bu ülkelerin tüketicilerinin tereddütsüz mallarını aldığı ülkemiz, bugün maalesef birçok alanda yerli üretimin durma noktasına geldiği, deyim yerindeyse İTHAL ÜRÜN CEHENNEMİ’ne dönüşmüş bir ülkedir. Her köşesi cennet olan, her karışından zenginlik fışkıran ülkemiz, yabancı malların işgali altındadır. Daha vahimi ise; Türk Milletinin bu işgale karşı olan duyarsızlığıdır. Türk işçisinin ürettiği; tekstilden televizyona, demirden buzdolabına, salçadan makarnaya kadar birçok ürün tüm dünyada satılıyor. Bizde TÜRK MALI tükettikçe firmalarımızın üretim kapasitesi artacak ve yeni elemanlara ihtiyaç duyulacaktır. Türk Milleti, kendi arabasını, uçağını, silahını, gemisin, sütünü, meyvesini, kalemini, ceketini üretecek güçtedir ve üretiyor da. Ama halkımız, birçok alanda aynı kalitede onlarca TÜRK MALI varken özentileri yüzünden kat kat fazla para vererek yabancı malı almaya devam ediyor. Tek suçlu tabi ki millet değil. Yasalarımız yerli malını korumak adına çok yetersiz. Diğer ülkelerin malları ülkemize rahatça girebilmekte, üstelik bizim onlara kısıtlamalarla(kota)girmemize rağmen. Ülkemize rahatça giren yabancı malları, yaptıkları geniş kapsamlı reklamlar sayesinde yerli rakiplerini yok ediyor. Türk çiftçisi, Türk işvereni, Türk üreticisi, Türkiye pazarında, kendi ürünlerinin yabancısıyla baş edemeyip kendi pazarında yok oluyor. Bu durumda doğal olarak işsizliği her geçen gün biraz daha arttırıyor.
‘Yerli Malı Yurdun Malı, Her Türk onu kullanmalı sloganlarının tüm yurda yayıldığı yıllar…Kendi ürünümüzü insanımızın ürettiği yıllardı o yıllar… Dışarıya döviz kaybının önlendiği ve Türk insanının bununla gururlandığı yıllardı o yıllar… O yıllardaki ulusal uyanışın sağladığı, Cumhuriyet tarihimizin %17’lik en yüksek kalkınma hızı, yabancı paralara karşı TL’nin değerli kılınışı (1 TL = 1.25 Dolar. Dikkat değersiz değil), dış ticaret fazlası, açık vermeyen bütçe ve daha neler neler… Şimdi neden olmasın diye düşünmüyor değil insan.
Pek çoğu dünya standartlarında olan TÜRK MALLARI yerine yabancısını tercih etmek yatırımı azaltıp işsizliği çoğaltmaktadır. Bugüne kadar ithalleri kadar kaliteli olan yerli mallarımız yerine yabancı malların tercih edilmesiyle bizim mallarımız daha az satıldı. Ürettiği malı satamayan yerli firmalar iflas etti. İflas edenler işçi çıkardı. Ayakta kalanlarında iflas edenlerden farkı kalmadı. Onlarda siftahsız kepenk kapatıyor ve iflasa doğru gidiyorlar. Yani işsizliği dolaylı olarak yaratanda biz, işsizlikten yakınanda biz. Yerli malı kullanmadan işsizliğe çözüm bulmak imkansız. Çünkü;borçlarımızı ödeyecek zengin petrol yataklarımız yok(gerçi olsaydı yabancılar işletirdi). Ödeyemediğimiz dış borçların faizini ödemek için aldığımız borçlara bir de yabancı malı hastalığı eklenince ülkenin geleceğini düşünmek bile istemiyorum. Yabancı ürünlere harcanan her 7. 000 Doların bir insanımızı işsiz bıraktığını ve son 4 yıldaki 60 milyar dolarlık ithalatın yerine 9 milyon kişiye iş sağlanabileceğini biliyor muydunuz?
Bugün, ekonomileri ülkemiz ekonomisiyle karşılaştırılamayacak kadar güçlü olan ülkelerde düzenlenen kampanyalar ile ülke insanı kendi ülkesinin malını satın alması için örgütleniyor. Diğer ülkelerin kendi ekonomilerinde söz sahibi olması engelleniyor. Örneğin; Amerika’da her yıl çok ciddi şekilde’Buy American (Amerikan Satın Al) ’kampanyaları düzenleniyor. Bu kampanyalarla Amerikan vatandaşlarına kaliteli ürünün sadece Amerika’da üretildiği propagandası yapılıyor. Amerikan vatandaşlarının beynine ülke çıkarları için Amerikan malı tüketmeleri kazınıyor. Üstelik bu kampanyalar, ABD’de federal yasa ile güvence altına alınmıştır. Almanya’da ise;Otomotivde dünya markası olmuş bir Alman otomobil üreticisi firma, çalışanlarının rahatça okuyabileceği büyüklükteki şu yazıyı fabrika duvarına yazdırmış:’Japon arabası almayı düşünen gitsin kendine Japonya’da iş arasın. ’İşte eksiğimiz burada. Bizde sadece bir haftaya sıkıştırılmış, sözüm ona geçiştirme kampanyalar, kuru söz ve demeçlerle fındık-fıstık, portakal yeme törenleri yapılıyor. Hadi bunlar neyse, benim ilkokul okuduğum zamanlardan da hatırlıyorum. Bizim okullarda, kimin ne getireceğini üç gün önceden belirlediğimiz, o günde sıraları birleştirip Yerli Malı Haftasını kutladığımız zamanlarda, böyle bir günde bile Coca cola getirme denksizliği vardı. Bilmiyorum şimdi okullarda böyle bir şey var mı? Yabancılar ise; bir yıla yoğun bir şekilde yayılmış, yurttaşının beynini yıkarcasına ve bir yurttaşlık sorumluluğu gereklerini anlatıp örgütleyen kampanyalar yapılıyor. Almanya ve İngiltere gibi büyük ekonomilere sahip ülkeler bile diğerlerinin ekonomisinde söz sahibi olmasına izin vermiyor. Dünyanın en büyük ekonomisi olduğunu savunan ABD bile ulusal tekstil üreticisini korumak adına bornoz, gömlek ve daha nice ürünün ithalatında belli bir kısıtlamayı (kota) gerekli görüyor. ABD, Güney Amerika’dan yapılan tarım ürünleri alımını olmadık hilelerle engellemeye çalışıyor. Tıpkı Rusya’nın geçen yıllarda bir sineği bahane edip tüm tarım ürünlerimizi geri göndermesi gibi. Biz ise öyle bir duruma geldik ki, bin yıllık buğdayımızı ithal eder olduk. Bin yıllık yoğurdumuzu, sütümüzü ve hatta suyumuzu bile marketlerden yabancı markalı alır olduk. Biz Amerika’ya kotalar yüzünden sınırlı mal satarken onlar bize istediği ürünü istediği kadar satabiliyor. Hem de gümrük vergisi ödemeden. Bizin tütünümüzü alıp işleyip sigara olarak bize satıyorlar. Hatta yüzsüzlüklerinden bu malı siz üretmeyin, bizden satın alın bile diyorlar.
Şu an ekonomimiz 1919 şartlarına dönmüş durumda. Bu kötü durumdan nasıl mı kurtulacağız? Yabancı malı almayarak. Nasıl mı kurtulacağız? Bir tek benimle olmaz demeyip inanarak, birlik olarak ve çevremizdekileri de TÜRK MALI kullanımına teşvik ederek. Nasıl mı kurtulacağız? Alışverişte almayı düşündüğümüz malın künyesine bakıp ‘869’kodunu ve TÜRK MALI yazısını görüp alarak. Hepimiz bunları 10’ar kişiye anlatırsak zincir halkası misali binlere ulaşırız. Tüm Türkiye’nin duyarlı olduğunu, sadece TÜRK MALI satın aldığını, paramızın içeride kaldığını, yerli üreticinin kazanıp yanına yeni elemanlar aldığını ve bunların sonucunda ekonomimizde olacak büyük değişmeyi hiç düşündünüz mü? Bu bir çeteleşme değil. Örgüt kurma değil. Ülke çıkarları için kenetlenme ve TÜRK MALI kullanımına özen göstermeleri için Türk Milletine bir çağrıdır. Bu bir nevi Milli Mücadelenin silahsız safhasıdır. Ülkemizdeki birçok yabancı otel, fabrika ve büyük işletmenin üst düzey yöneticisi kendi ülkelerinden getirilmektedir. Yarın alt kademelerin de getirilmeyeceğinin garantisini kim verebilir. Yabancı ürünlere kişisel olarak ambargo koymak gerçekten zor değil. Sanki önceden Burger King, Mc Donalds mı vardı? Esnaf lokantalarımız ve dürümcülerimiz ne güne duruyor? Neden kendi insanımıza kazandırmıyoruz? Bizim kot pantolonlarımızı dünya giyerken ne olur biz yabancıların pantolonunu giymesek. Ne olur hava yapmak için zengin kadınlarımız gidip Paris’te bir elbiseye milyarlar vermese. Elbette ki kimsenin incileri dökülmez. Bırakalım da Mark and Spancer’i İngilizler alsın. Kola zaten yararlı bir içecek değil. Aslında hiç içilmemesi taraftarıyım. Tüm Türkiye bir ay Coca Cola içmesin ve onun gibi ülkeyi işgal altına almış olan tüm büyük ürünleri almasın. Yani herkes en az tavizi vererek yabancı ürünlerine KİŞİSEL AMBARGO koysun. Bakın nasıl etkisi oluyor. Kaldı ki, ürünlerini satın alarak zengin ettiğimiz ABD, Fransa, İngiltere ve bunlar gibi birçok ülkenin, ermeni soykırımı yalanından teröre kadar Türkiye aleyhtarı birçok olayı desteklediğini sokaktaki çocuk bile biliyor artık.
Emrullah TÖREN
İyi güzelde arkadaş,yılarca yerli araba diye bize teneke satılar.Kalitesiz,sağlıksız ürünleri yedirdiler.Sen şimdi diyorsun ki,yerli ürün kulan.Şimdi yerli telefonla,I phone bir mi?Değil.Üstelik yerli ve kalitesiz olmasına rağmen,aynı fiyatına satıyorlar.Bunları hiç düşündünüz mü?
süper
Ne alakasi var arkadaslar butun israil ve avrupa urunlaride turkieye ithal edildigi icin hepsi 869 ile basliyor bu alcakca kurulmus bir oyun hem once israilin silah ticaretini ve hemen hemen her yil amerika aklimizin alamiyacagi miktarda yaptigi silah misket bombasi ve muhimat yardimini kesin israilin doner sermayesinin yuzde 60 ı silah…..
25 selhoy
çok yardımcı birşdeydi…
teşekürler
inanilmaz hayatımda gördüğüm en güzel şey ama insanların bilinçlenmesi gerek…
aman ne güzel deme
türk malı işareti hangi ürünlerde olur diye sorduk size
size şöyle demek istiyorum :
YAV HEHE
Paylaşım için çok teşekürler. Çok güzel bilgiler ama bu bilgilere teknolojiden uzak insanlarımız ulaşamıyor ve bilinçlenemiyorlar yerli malını duyurmak ve bu konuyu ön plana çıkarmak için neler yapılabilir???
inşalah 0 alırsın
merhaba bu harika birşey teşekürler ödevim sonunda biti
aynen öyle mesela herkes yabancı marka kurbanı bu ülkede yabancı mal kurbanı örneğin bir çantayı paristen aldım dersen vay çok havalı derler ama aynı çantayı oturduğun semteki bir mağazadan alırsan normal hata belki de ezik olursun dünyadaki çoğu insan yerli malı kulanmıyor hep havalı görünmek için ithal mal kulanıyorlar bazı yiyecekleri bile yurt dışından özel getiriyorlar hata ama lütfen biz böyle bile bile kurban gitmeyelim ne olursunuz dikat edin
YERLİ MALI TÜRKÜN MALI HERKEZ BUNU KULANMALI
değerli kardeşime şükranlarımı sunarım. kulandığımız yabancı kaynaklı ürünlerin bedeli başımıza misket bombaları olarak dönmeden uyanalım…yarın çok geç olabilir .necip miletime sonsuz selam ve saygılar
evet çok haklısınız bu iş çok kötüye gidiyor bunun düzelmesi gerek fakat neredeyse hiç kimse bunun için çaba göstermiyor…..
bu çok üzücü:(=(
hehe aman çok güzel
Okan Bey, durum aynen dediğiniz gibi malesef ki…
Sınırlarımız içerisinde üretilen yabancı maları da aynı kodu alıyor. Sadece ürün dışarıdan geldiyse o ülkenin kodu bulunuyor. Söyledikleriniz tamamına katılıyorum. İnsanımız hangi ürünün yerli olduğunu, onu tüketiği zaman ülkesinin kazanacağını çok da düşünmüyor ve araştırmıyor da bunların hangileri olduğunu… İşin kötü tarafı, bu iş pek de düzelecek gibi görünmüyor. Her geçen gün daha da kötüye gidiyor.
Değerli Şanlıurfa63, senin de bahsetiğin gibi yabancı malarında da Türkiye sınırlarında üretilenlerinde bu kod var. Hangi ürünün yabancı sermayeli, hangisinin yerli olduğu konusunda geniş bir araştırma yapmak gerekiyor. Şuan için ne yazık ki ona yetecek zamanım yok ama bir gün neden olmasın?
Hocam bildiğim kadarıyla 869 Türkiye’deki fabrikalarda üretilen maların aldığı kod. Örneğin nestle nin Türkiyede üretilen mamülerinin üzerinde de 869 yazar ama isviçreden gelenlerde oranın kodu yazar. Yani bu iş sadece 869 la sınırlı kalmamalı. Bilinçli yurtaş interneti araştırıp yerli malarını öğrenip aklına kazımalı. Ama bizim internete ne tür araştırmalar yaptığımız malum. 6 ay ingiltere’de kalmış birisi olarak Türk insanının kendi malına sahip çıkacak bilinçte olduğunu sanmıyorum. Daha bir 100 yılda bu standarda yaklaşacağımıza inanmıyorum. Şu anda bu ülkede yaşayan 75 milyon insan yerli malına çok değil 10 yıl gereken önemi verse bulunduğumuz coğrafyada süper güç olmamamız kaçınılmaz olurdu. Ama biz üstümüzdeki ölü toprağını hala atamadık. Yabancıların ekonomik sömürgesi olmaktan kurtulamadık. Ben aldığım herşeyin yerli malı olmasına gayret gösteriyorum. Ama bu ülkede yaşayan milyonlarca bilinçsiz ve umursamaz insan yüzünden hem ben hem çocuğum hem torunum hem de torunumun torunun daha uzun yılar boyunca yabancıların eteğini öperek yaşayacaklarından eminim.
Teşekürler ödevim için işe yaradı…
co********************k güzel
bizim miletimiz bütün miletlerden büyüktür
çok güzel bence işime yaradı
emrulah kardeşim bazı yabancı ürünlerde var,869 kodlu.türkiyenin bizat kendi üretiği maları yazabilirmisin.bide israil maları çok farklı farklı örneğin nokıa kimi yerde israil malı diye geçiyor kimi yerde geçmiyor,yani kesinlik kazanmış israil malarınıda yazarsanız daha iyi olur kanısındayım. çalışmalarınızda başarılar.
Bizleri bilinçlendirdiğiniz için teşekürler.Ama halkımız bunun farkında değil.Bu konuda yetersiziz.Halkımızı daha çok bilinçlendirmeliyiz.Bende bu konuda neler yapabilirim diye düşünüyorum. İnternete yerli malarını ararken sitenizi gördüm.Bu tür fikirlei Facebokta paylaşmalıyız.Türk radyo televizyon kurumuna da çok iş düşüyor.
Bunu öğrendiğim iyi oldu. TesekürleR
ya israil malı nestle de bıle barkod numarası 869 ile baslıyor butun malarda boyle nıye boyle? hanı nerde yerlı malı ?
yerli malı kutlanır. her okulada da kutlanan bir yemeklerdir.
yerli malı
YERLİ MALI TÜRKÜN MALI HERKES BUNU KULANMALI
çok saçma
törkisca yazıyo arkidis bizim malımıza niye hakaret ediyonuz ingilizler insan deyilmi o zaman kahrolsun turk malı
çok güzel
miliyetçilik budur mileti sevmek geleceğini düşünmektir az da olsa anlayanlar var
milet beni duyuyormusun ❓ hiçbir ülkenin malını almayalım o maları ucuz diye alma sen önce malına bak yazık çok yazık ❗
ben bizim türkler çok saf gider american mali israil mali alir ve sonra bişey oldumu israil abd küfür edersin madem americaya veya israile kızıyorsun ozman onların malarını niye alıyosun demezlermi insana almıcan kardeşim yerli mali alıcan ki yeni fabrikalar kurulsun şüan herkez yerli mali alirsan ne olcak dişardan gelen malar geri gitcek veya %50 indirim yapacaklar alalim diye ben bunları nerdenmi biliyorum ben daha önce marketlerde çaliştim o işi biliyorum o yüzden herkez duyarli olsun ..ama nerde yine bizim miletimiz gider yabanci mali alir yazık çok yazık
bu sitedeki bilgiler çok güzel
çok güzl.
ben bu siteyi beyendim
bazı konularda haklı olsanızda malesef hala pahada agır seylerı uretemıyoruz.1ton domates 1cep telefonunu satın alamıyor.yada ulkemızde uretılen cogu elektronık esya beko arcelık vestel profılo yalnızca montaj sanayınden oteye gıdemıyor.aynı sey otomobıldede gecerlı.hal bole oluncada uretımız bıle ıthal olunca ıhracat ve ıthalat arasındakı fark kapanmıyor.buna bıde bızım o meshur ıthal malı tutkumuz eklenınce..
869 teşekürler
Ben de size duyarlılığınız için teşekür ederim Nilgün Hanım.
Bilgi paylaştıkça değer kazanır.
Elimden geldiği kadar kendi malımızı kulanmaya çalışıyorum.
Her ne kadar Türk Maları piyasadan silinmeye devam etsede. 🙂
Faceboktaki grubunuzda güzel olmuş.
İyi çalışmalar.
Saygılarımla
Emrulah TÖREN
Ben de ilginiz için ve zaman ayırdığınız için teşekür ederim.
Amaç;zincir halkası misali uzayarak herkesin bilinçlenmesi.
Saygılarımla
Emrulah TÖREN
çok güzel ve açıklayıcı bilgiler. bundan sonra daha dikatli olacağım. çevremdekilere de dikatli olmalarını tavsiye edeceğim. teşekür ederim.
Emrulah bey yazmış olduğunuz bilgileri facebokta “ALIŞ VERİŞİNİ TÜRKİYE’DE ÜRETİLEN MALDAN YAP,YURTAŞIN İŞSİZ KALMASIN ” adındaki grubta paylaştım.. çok önemli bir konuyla ilgili bu kadar açık ve anlaşılır bilgiler verdiğiniz için çok teşekür ederim..umarım bir çok insan da sizin gibi duyarlı olur…