Cinsellik, toplumumuzun çok merak ettiği fakat kültürel baskılar sebebiyle sokakta alenen konuşmaya cesaret edemediği çok önemli bir konudur. Totaliter bir zihniyetin yarattığı gençlik alenen konuşamadıklarını kendi aralarında kuytu köşelerde konuşuyor ve kulaktan dolma bilgilerle birbirlerine yanlış bilgiler aktarıyor.Peki, bu kulaktan dolma bilgileri kimlerden öğreniyorlar. Araştırmalara göre, toplumumuzda cinsel sorunlar sanal ortamda çözüme kavuşturulmaya çalışıyor. Binlerce internet sitesinin ve on binlerce cinsel rivayetin olduğunu düşünürsek kulaktan dolma bilgilerin kaynağını tahmin etmekte güçlük çekmeyiz.

Sponsor Bağlantılar

İşin teori boyutu, insanın cinsel yanlışların yarattığı hasarı anlaması açısından yeterli değil. “Ne var ki be kardeşim? Hepimiz cinsellik için internet sitelerini kullandık.” Diyenler mutlaka çıkacaktır. İşin rengi araştırmalarla bir kez daha ortaya çıkıyor. Ülkemizde yapılan bir araştırmaya göre yalan yanlış cinsel bilgilerle donatılan zihniyetler ergenlikte gebeliğe, kontrolsüz düşüklere sebep oluyor. İşin ciddiyetini anlamanız için, Türkiye’de cinsellik yaşının on altıya indiğini söylemekte fayda görüyorum. Bu demek oluyor ki, ergenliğe ilk ayak basan gençlerimiz cinselliğe meraklarını anne babaları yardımıyla konuşarak çözemeyince dışarda buluştukları kız ya da erkek arkadaşlarıyla, cinsel meraklarını pratiğe dökerek çözmeye çalışıyorlar.

Tabii ki sokağa çıkmadan önce özellikle erkek çocukları akşam aileleri yattıktan sonra televizyonun başına geçiyor ve bulabildikleri bütün müstehcen filmlere, yaş sınırına aldırış etmeden bakıyor ve pratikte uygulayacağı bilgileri öğreniyor. Por** filmlerde gördüklerini uygulamaya kalkınca komik duruma düşüyor, yalpalıyor ve sonra yine içine kapanıyor.

Sonuç olarak yanlış cinsel bilgilerle yetişen insanlar sağlıksız birer birey oluyor. Bu kadar sağlıksız bireyin bir araya gelmesiyle koskocaman cinsel sağlıktan uzak bir toplum ortaya çıkıyor. Sorunun çözümü için devletin bir an evvel bu konuya el atması gerekiyor. Cinsel eğitimi öğrenciye yasakçı zihniyetle değil, öğretici zihniyetle vermesi ve toplumu yalan yanlış bilgilerden arındırması gerekiyor. Yoksa böyle giderse sonumuz hiç iyi gözükmüyor.