Aslında uzun yıllardır var olan ama bugünlerde etkisini ve acısını daha bir derinden hissettigimiz birkaç konudan bahsetmek istiyorum ilk yazımda.
Yıllar önce benim ve birçoğumuzun hayatta olmadığı dönemlerde siyaset kavramı bugünden çok farklıydı. Aslında bizim ülkemiz seviyesinde olan tüm ülkelerde siyaset çok farklı. İçinde kan, kin, fanatizm bulunduruyor.
İnsanlar birbirini kırabiliyor ve hatta öldürebiliyor. Farklı coğrafyalarda bulunmam nedeniyle her görüşten insanla siyasi konularda tartışma fırsatı buldum. Bir süre sonra anladım ki bizim ülkemizde biriyle siyaset tartıştığın zaman düşman kazanıyorsun. Ve senin savunduğun görüş ise çok farklı devletlere, kurumlara hizmet etmekte. Bu sebeblerden dolayı siyasi tartışmaları bir kenara bıraktım. Dönüp etrafa baktığımda ise ya çok zenginler siyaset yapıp makam mevkilerini sağlama alıyor ya da fakir kesim kahvehanelerde, kapı önlerinde boşyere kendilerini yorup kendilerinde zaman geçiriyorlar. Bizim gibi orta halli insanlar ise tabiri caizse ekmeğine bakıp işin gücün peşinde koşmayı tercih ediyor. Tabi aradaki ince çizgiyi korumak şartıyla. Kendi haline bırakmıyor insanlar bırakmamalıda.
Şimdi bu yazıyı okurken durup düşünelim biraz. En yakın sırasıyla Afganistan, Irak, Tunus, Mısır, Libya, Ürdün, Cezayir, Yemen, Bahreyn, Fas ve son olarak Suriye. Bu ülkelerde reformlar yapılmak istendi. İnsanların daha modern ve demokratik şartlarda yaşayabilmesi için bu şarttı. Kan aktı, mezhep savaşları hat safhaya ulaştı. Ülkelerde yıllarca düzelmeyecek hasarlar meydana geldi. Zaten zayıf olan ekonomiler çökme noktasına geldi. Özellikle Afganistan, Irak, Suriye ve Mısır bu ülkeler içinde en fazla yara alanlar. Çok uzatmadan kısa bir örnek vererek derdimi anlatmak istiyorum;
Geniş bir arazide toprak sahibisiniz, bulunduğunuz arazi 100 parça. Bu 100 parça arazide kendi arasında 10 parçaya ayrılmış. 10 adet bölge oluşturulmuş. Siz hızla arazinizi ekip biçmeye başladınız. Planlar yapmaya başladınız. Evler çiftlikler yaptınız. Nüfusunuz hızla arttı. Yıllar sonra araziniz size dar gelmeye başladı. Her bölgede sizin gibi birer tane daha bu durumda olan arazi sahipleri var. Hemen gözünüzü diğer arazilere diktiniz. Aralarına girip kaynaştınız. Hediyeler verdiniz, eğlendirdiniz onları. Diğer 9 arazi sahibide aynı şekilde bu yolu izledi. Ama en başarılı olan siz oldunuz. İnsanlar sizin yaşantınıza hayatınıza özenmeye başladı. Kendi ailesini beğenmeyip onlara başkaldırdı. Aile içi kavgalar başladı kan döküldü kardeş kardeşi öldürdü. %50-60 oranında başarı sağlandı her bölgede. Ailelerin soyadları değişmedi ama aile reisleri değişti. Sonuç olarak çok kişi öldü aileler dağildı herkes düşman oldu birbirine güvensizlikler hatsafhaya ulaştı. Siz kurnaz olduğunuz için hiç yara almadan çıktınız işin içinden. Gerektiği yerde ailenizden gereksiz insanları aralarına yollayıp kışkırtmalarda bulundunuz. Destek verdiniz onlara. Daha önce 10’a aldığınız ürünü 1’e almaya başladınız. Tabi kurnaz olduğunuz için o ürünü süsleyip 20’e sattınız. Onlar sürekli kavga gürültü içinde siz ise hergün yeni ürünler keşfediyorsunuz sürekli büyüyorsunuz.
Olay yukarıdaki örneklemeden ibaret. Büyük ekonomiye sahip ülkeler dünyaya hakim olma çabasında. Yüzlerinde sürekli maske. Maskeyi tutup aşağı çekmeye çalıştığınızda ensenizde bir soğukluk.
Bu ilk yazım olması sebebiyle genel bir iç döküş yapmak istedim. Anlam karmaşıklıkları olmuş olabilir.