Eskiden biz cihana hükmediyorduk, bir mektupla Avrupa krallarını hapislerden kurtarıyorduk  biz güçlü idik, Avrupa ise ortaçağ karanlığında engizisyonlarla uğraşıyordu..

Eskiden biz onları denetliyorduk, şimdi onlar bizi denetliyor.
“Salavat kuvvete göredir” derler. Sözde soykırımı inkara, hapis ve adli para cezası,  “ilk çağlarda bile böyle bir ceza yok”.

Sponsor Bağlantılar

Medeniyetler beşiği diye kendini sunan Avrupanın “Tek dişi kalmış canavar” olduğunu anlatmak için ortacağa bile gitmeye gerek yok.

Ruanda: 700 bin insanın Fransız askerleri tarafından katli.
Cezayir: Tam iki milyon müslümanın gaz odalarında zehirlenmesi, fırınlarda yakılması, kurşuna dizilmesi.

Ruandaya, Cezayire de gitmeye gerek yok.

Maraş’a gidelim. Gaziantep’e gidelim, Adana’ya, Şanlıurfa’ya, Ermenilerle birlikte müslüman Türk’e yapılan katliamlara…
Tabi bizden derslerini Sütçü İmamdan, Şahinbeyden, Karayılandan ve isimsiz binlerce kahramandan aldılar ama hala derslerini ezber edememişler.

Batının kendisiyle, kendi tarihiyle Yüzleşmesini istemek boşuna, Batı kendi yüzüyle yüzleşemez. Çünkü; “iki yüzlüler”.
Hangi yüzüyle yüzleşecekler? Canavar yüzüyle mi, insan yüzüyle mi?

– İfade özgürlüklerinden anladıkları İslamın Peygamberine hakaret etme özgürlüğüdür.
– İfade özgürlüklerinden anladıkları Türkiye’nin bölünmesine yönelik tüm düşünceleridir.
– İfade özgürlüğünden anladıkları Türklüğün ve İslamın aşağılanmasıdır.

Evet.
Tarihte güçlü olduğunuz zaman Krallara taç giydiren ülke, güçsüz olduğu zamanlarda kendi tarihine bile yabancıların burnunu sokmasına izin vermiş.

Fransız meclisinde bunlar olurken bizim oylarımızla seçilen milletvekillerimiz ne yapıyor?
Beklenen ve olması gereken Tüm partilerin birleşip Fransaya gerekli cevabı vermesi değil mi?
Türk kamuoyu Fransız meclisinin saçma kararına tepkileri çığ gibi büyütürken, onların böyle bir derdinin olmadığı ortaya çıkıyor, on bir gün tatile çıkmadan mecliste alınan son karar;

Milletvekili emeklilerine %80 zam ve iki yılda emeklilik, hem de bu zamana kadar hiç bir konuda anlaşamayan tüm partilerin ittifakıyla!

Bunun yanında ikinci bir uyanıklık var:
Maaşlarını Başbakanlık Müşteşarına değil, Cumhurbaşkanının maaşına endeksliyorlar!
Niye; Çünkü, Maliye, “Başbakanlık Müşteşarı” maaşını denetliyebilir, Cumhurbaşkanına endeksli maaşları asla. TBMM de bunu çakmış, Başbakanlık müsteşarından kendilerini kurtarmışlar.

Ne diyelim;
Salavat kuvvete göredir, Sadaka Saraydan dışarı çıkmıyor.