Yazar: emekli

Para Mutluluk mudur?

Yıllar önce bizim lisede okuduğumuz çağlarda münazaralar olurdu, bu münazaralar öğrencinin gerek zihinsel, gerekse ruhsal gelişiminde oldukça yararlıydı.Dün gibi hatırlıyorum edebiyat hocamız bize konu olarak para mutluluk getirirmi, yoksa getirmezmi tezini vermişdi, o gün için ben ve arkadaşlar getirmez tezini savunmuşduk ve epey başarılı olmuşduk. Bu bahsetiğim zaman 73 ‘lü yıllar, mutluluk Aristoteles’in söyledigi gibi “DEĞER VERDİĞİM TEK ŞEY, MADDİ ZEVKLERİ YAŞAMAK DEĞİL DOSTLARIMIN ÇEVRİLİ OLDUĞU ANLAR, YARATICI BİR ÇALIŞMAYI BİTİRDİĞİM ANLAR, BEYZBOLDA HARİKA BİR TOP TUTDUĞUM ANLAR, GÜNEŞİN SU ÜZERİNDE PARILDAMASI GİBİ ANLAR” olarak algılandığından tezimizle gurur duymuşduk. Hakikaten o yıllar biz aile olarak 5 kardeş ve 2 anne baba olarak toplam 7 kişi babamızın sadece işçi maaşıyla hiç bir şikayette bulunmadan huzur içinde yaşıyorduk. Güzel evimiz varmıydı, hayır, gecekonduydu, güzel eşyamız varmıydı hayır, yerde minderde ve tahtadan yapılmış bir sehbanın üzerinde otururduk, evimizde yemek masası varmıydı pek tabiki hayır yer sofrası bizim mutluluk sehbamızdı, kalorifermi oda neydi o zaman kulakları çınlasın anamın kuzunesi hem kalorifer hemde fırındı, anamızın pişirdiği yemeklerin, böreklerin kokusu taa sokaktan hissedilirdi, okula servislemi giderdik nerede çamurun içinde yaya olarak onlarca kilometre yol katederdik. Telefon, radyo, denen aletler sadece belirli kimselerde bulunurdu, televizyonmu, onu yaşlılarımızın şu radyodan bir gün görüneceklermiş sözleriyle tanırdık, tabiki 75 yılları sonlarına doğru siyah beyaz günde 2 saat yayın yapan televizyonları mahallede bir kaç komşu alabildi, kısacası yoktu, yoktu ama var olan bir şey vardı komşuluk paylaşım, insanlık, sevgi, saygı,...

Devamını Oku

Üzülme der Mevlana!

Üzülme der Mevlana, bir yanda korku, bir yanda ümit varken, iki kanatlı olmuşsun demekdir, tek kanatla uçulmazki zaten. Yukarı satırdaki sözün, insan yaşamında  çok önemli olduğuna inanıyorum. Bu  söz  özellikle benim ülkemdeki inişleri, çıkışları, ümitleri ümitsizlikleri çok iyi anlatıyor. Benim ülkem zaten günde 4 mevsimi yaşamasıyla coğrafi olarakta hem ümidi, hemde korkuyu insana yaşatıyor.Dışarıya topluma, insanlara, kuruluşlara, yönetenlere, yönetilenlere bakıyorsun yarın için korkmamak mümkün değil, işsizlik, gelir dağılımındaki adaletsizlik, bireyselcilik, paylaşmamak, ülke topraklarının bölünme tehlikesi, ülkemiz ve insanlık için kaliteli insanların köşede bucakta sırf bireysel menfaat uğruna görmemezlikten gelinmesi, aslında birlik bereberliği çok sevmediğimiz halde gayrimeşru ortak menfaatlerde cemaat, grup olmamız, birilerinin büyük yüce dinimizi sırf menfaatlerimiz adına  kullanarak bir yerlere  ulaşmaları, üniversitelerimizde gerek okuyan, gerekse eğitim veren öğrenci ve öğretim üyelerimizin hiç bir bilimsel  çalışmalarda bize ait bir buluşun, icatın uğraşısı içinde olmadıkları, sadece amacın çok para kazanıp sınıf atlamak olduğunu gördükçe yarın için korkmamak mümkün değil. Ama bunun yanında  atalarımızın Çanakale’de, ulusal kurtuluş şavaşında, Cumhuriyetin kuruluşunda  yapılan  fedakarlıklar, üstün çalışmalar azda olsa  günümüzde duyarlı bazı gençlerimizin çırpınışları bana ümit veriyor. Demekki Mevlana’nın dediği gibi yaşamak çift kanatlı olmak demektir. Bu kanatları korkudan değilde sevgiden, paylaşmadan, birlikten yana, yani ümitten yana kullanırsak  güçlenmiş çift kanatın uçuşu çok yükseklerden olur.   * Hz. Mevlana’nın Sözleri* Hz. Mevlana’nın Hayatı* Hz. Mevlana Kimdir* Hz. Mevlana’nın Vasiyeti* 360 Derece Mevlana Müzesi’ni Dolaş* Yanmadımki...

Devamını Oku

İnsandaki Kalite

Kalitenin ingilizcesi quality, Türkçe sözlükte tarifi bir ürünün bilinen en iyi özellikleri bünyesinde taşımasıdır. Bu tarifin insanla ne ilişkisi var diyebilirsiniz, son yıllarda bence çok üzerinde durulması gerekli önemli bir unsurdur. Toplumumuzdaki  bugün makbul olan kaliteli insanın profili nedir?Birincisi yakışıklı olması, ikincisi iyi eğitimli olması, üçüncüsü popüler olması, ekonomik durumunun iyi olması kısaca zengin olması son madde olarak sayılabilir. Sizce toplumumuzun bu bakış açısında esas kaliteli insan özelliklerini taşıyan daha önemli bir çok maddeleri ya unutulmuş yada  uyuşturulmuş olabilirmi? Esas insanının kalitesini belirleyen Yunus Emrenin sözündeki gibi’gelin tanış olalım, sevelim, sevilelim, bu dünya kimseye kalmaz’  sevgi  sözcüğünü  kalbinde taşıyan, paylaşmayı, ben yerine biz demeyi, iyi ahlaklı olmayı, kul hakkı yemeyi kabullenmeyen, merak  sorgulama ve analiz yeteneğini geliştirmiş, çağ atlamayı altındaki ferrari arabayla, yüksek binalarla, cebindeki telefonla değerlendirmeyen, çağ atlamanın beyinde olduğunu idrak eden zihniyetin neden  toplumumuzda kabul görmediğini hep düşünürüm. Bu toplum  oğluna ferrari  alan bir sanatçıyı  günlerce konuşup, memura zammı, emeklinin durumunu, hukuku, Cumhuriyetin temel ilkelerinin yokoluşunu, 19 mayıs törenlerinin iptalini, eğitim sistemini, işşizliği, vergilerimizle yapılmış karayolarının, köprülerin, viyadüklerin paralı olmasını  hiç konuşmuyorsa, herhalde insandaki kalite ülkemizde daha çok sorgulanacakdır. Yunus...

Devamını Oku