Esas insanının kalitesini belirleyen Yunus Emrenin sözündeki gibi’gelin tanış olalım, sevelim, sevilelim, bu dünya kimseye kalmaz’ sevgi sözcüğünü kalbinde taşıyan, paylaşmayı, ben yerine biz demeyi, iyi ahlaklı olmayı, kul hakkı yemeyi kabullenmeyen, merak sorgulama ve analiz yeteneğini geliştirmiş, çağ atlamayı altındaki ferrari arabayla, yüksek binalarla, cebindeki telefonla değerlendirmeyen, çağ atlamanın beyinde olduğunu idrak eden zihniyetin neden toplumumuzda kabul görmediğini hep düşünürüm. Bu toplum oğluna ferrari alan bir sanatçıyı günlerce konuşup, memura zammı, emeklinin durumunu, hukuku, Cumhuriyetin temel ilkelerinin yokoluşunu, 19 mayıs törenlerinin iptalini, eğitim sistemini, işşizliği, vergilerimizle yapılmış karayolarının, köprülerin, viyadüklerin paralı olmasını hiç konuşmuyorsa, herhalde insandaki kalite ülkemizde daha çok sorgulanacakdır.
Yunus Bilgiç
yaşamda kendisinden başka insan olan herkesin sevinci,üzüntüsüne duyarlılık gösterenler değerlerini hep koru***** kalitelerini ortaya koyacaklardır.
Haklısınız… Değerler, değersizleştirildi. Yerine ferari kondu, ya da uçuk, içi boş hayaler; laflar ve vadler.