Çok Sayıda Üniversite ve Mutsuz Genç
Ülkemin işsizlik sorunu her daim gündemde bir konudur. Ülkemde değil yalnız, Dünya’ da da bu böyledir. Ve her geçen gün iyiye değil kötüye gitmektedir. İyiye gitmesini beklemek Pollyanna’cılığın da üstünde bir iyimserliktir bence.Neden her yıl üniversiteye girmeye çalışan gençlerimiz tarifi imkansız streslere giriyor, olacak olmayacak heyecanları, kazandım kazanamadım feryatları, ağlamalar, zırlamalar, destek almalar. Zamanında bizde böyleydik ama şimdi öyle boş geliyor ki bu heyecanlar… Üniversiteye gitmek, geçmiş yıllardaki gibi insanı itibar sahibi yapmıyor. Üniversite mezunu insan eskisi gibi okumayandan farklı değil…Keza aynı davranışları gösteriyor şayet kendini geliştirmek için çaba harcamadıysa. İlköğretimi, ortaöğretimi bitirmekten farksız üniversite bitirmek. İlkokul gibi lise gibi her ilde, ilçede üniversiteler ve kolları mevcut. Üstelik artık bir üniversite mezununun iş sahibi olabilme olasılığı, lise bitirenle aynı hatta daha düşük. İstisnalar kaideyi bozmasın ama üniversite eğitimi almamış bir çok insanın üniversite eğitimi almış bir insandan çok daha iyi kazandığı aşikardır. Üniversiteleri “iş bulma garantili meslek kursları” ile karıştırmamalı demişti bir gazeteci ağabey. Ama pratikte genç nesil üniversiteyi bir meslek sahibi olabilmek için bitiriyor. Bazıları başka alanlara yöneliyor, bazıları çalışmak istemiyor v.s.,ama bazıları da mesleklerini icra etmek istiyor fakat bu fırsatı bulamıyor maalesef. Üniversite sayısının artması, lise ve dengi okullar gibi öğrenci mezun etmeleri memleketimin okur-yazarlığını arttırıyor ama işsizlik yüzünden bunalıma giren gence ilaç olamıyor. Amerika’da ODTÜ ve Boğaziçi gibi 1000 tane üniversite varmış. Ama ülkemizde ODTÜ, Boğaziçi ya da İTÜ olmak üzere bu üniversitelerden sadece birer tane...
Devamını Oku