Yazar: mtosunoglu

ASALA Operasyonlarının Perde Arkası!

Asala, Armenian Secret Army for the Liberation of Armenia  tamlamasının    İngilizce kısaltmasıdır. Türkçe ise Ermenistan’ın Kurtuluşu için Ermeni Gizli Ordusu adını alan 1975 ve 1985 yılları arasında Türkiye dahil 16 ülkede Türk diplomatik hedeflerine karşı terör faaliyeti gösteren solcu ve aşırı milliyetçi bir ermeni terör örgütüdür.Operasyonel olarak 10 yıllık bir geçmişi olan bu örgüt köken olarak 1920 li yıllara dayanmaktadır.Örgütün Teşkilat olarak yapılanması 1975 yılında Lübnan iç savaşı döneminde Beyrut ta Filistin Halk Kurtuluş Cephesi desteği ile Agop AGOPYAN tarafından kurulmuştur. Örgütün kuruluş amacı Ermeni ilkesinin dünya kamuoyuna tanıtılması ve yurtdışı Ermeni toplumunda milliyetçi duygunun yükseltilmesi olmuştur.Diğer bir amacı da bağımsız bir Ermenistan kurularak sözde Ermeni soykırımını Türkiye Cumhuriyetine kabul ettirmek ve özür diletip Türkiye Cumhuriyetine tazminat ödettirmektir.Bu amaçlarına yönelik faaliyetlerini yerine getirmek için silahlı bir mücadeleyi seçen örgüt bu konuda eğitim öğrenim ve lojistik desteği de Yunanlı ve Suriyeli istihbarat servislerinden almışlardır.Daha sonraları aynı istihbarat servisleri ASALA bittikten sonrada Türkiye nin yeni düşmanı olan PKK ya aynı destekleri sunmuş olup Kendi topraklarında bu terör örgütlerine eğitim kampı kurarak açık destek vermişlerdir.ASALA terör örgütü yabancı istihbarat servislerinin eğitmesiyle ve gerekli lojistik desteğe sahip olduktan sonra 1973 de ilk saldırısını yaptı.  Amerika’nın Santa Barbara kenti. Türkiye’nin Los Angeles Başkonsolosu Mehmet Baydar ve konsolos Bahadır Demir bu kentteki Baltimore Oteli’nin lobisinde Gurgun YANİKİYAN adlı ermeni teröristi tarafından şehit edildi.Bu katliamın arkasından ASALA hemen bu saldırıyı üstlenmiştir.Ve böylece ASALA nın Türk diplomatlarına karşı ilk saldırısı gerçekleşmiş oldu.1973...

Devamını Oku

Avrupa Birliği Türkiye'nin Neresinde?

Avrupa Birliği kısaca AB  isim olarak coğrafi bir çerçeve içindeymiş gibi görünse de yıllar içinde bu özelliğini kaybetmiş 1951 yılında Kömür ve Çelik topluğunun  kurulmasıyla başlayan ve bugünlere ismini değiştirerek gelmiş olan bir birliktir.Yıllarca Avrupa da ki ülkelerin toplanmasıyla oluşup tek amacı bazı ticari engelleri gidermek olan bu birlik yıllar geçtikçe Avrupa dışına da açılmaya başlamış ve tek amacı olan ekonomiden de biraz saparak değişik boyutlara ulaşmış bir yapılanmadır. Avrupa topluluğu yıllar geçtikçe dünya devletlerinin cazibe merkezi haline gelmiş ve birçok devlet bu birliğe girmek için başvuruda bulunmuştur, çok kültürcülük, özgürlük ve serbest dolaşımla ticareti barındıran tanımında AB gerçekten bu kadar iyi niyetli bir yapılanmamıydı, yoksa bu tanımda yer alan albenisi çok kelimeler sadece bir aldatmanın mı kılıfıydı. Doğru soruları sorarak doğru cevapları bulmak bu toplumun gerçek niyetini açığa çıkaracak en akıllı yoldu. Sadece fikir yürütülerek yapılan tanımlar ve yorumlar doğruluk barındırmayan kişisel bir ifadeden öte geçmeyecektir. İkinci dünya savaşından sonra sanayinin temelini oluşturan Kömür ve Çelik in sektörel olarak gelişmesini ve doğacak sorunların uluslararası bir platformda çözülmesi için; Belçika, Fransa, Almanya, Hollanda, Lüksemburg, ve İtalya arasında 18 Nisan 1951 de imzalanan Paris anlaşması ile Avrupa Kömür ve Çelik topluluğu kurulmuştur. Bu isim 25 Mart 1957 de yine aynı ülkelerin imzaladığı Roma anlaşmasıyla 1 Ocak 1958 itibariyle Avrupa Ekonomik Topluluğu ismini almıştır. İki anlaşma arasındaki tek fark Ekonomik boyutun sadece Kömür ve Çelik gibi dar bir boyuttan alınıp tüm...

Devamını Oku

Sebepsizce Yaşamak Lazım

Sebepsizce yaşamak lazım. Plan yapmadan, düşünmeden, süzmeden yürümeli geleceğe kurşunun nereden geleceğini bilmeden, ilerlemeli bu yolda hangi adımda mayına basacağını fark etmeden. Bir Filistinli çocuğun ağır silahlı tanklarla taşlı mücadelesinin cesaretiyle ilerlemeli. Bir Afganlının çaresizliğiyle…Gözlerinde umut olmayan, kocasını bir litre petrole kurban veren ıraklı kadın gibi yaşayacaksan, yapma plan sebepsiz yaşa. Koca koca adamların küçük küçük bedenleri toprağa koyduğu bir dünyada. Büyük büyük hayaller kurmanın ne anlamı var. Demir yığınlarından dökülen bombalarla bedeni parça parça toplanan Gazzeli çocuğun büyümek gibi bir hedefi yoksa, taş tutmaktan kalem tutmaya fırsat bile bulamıyorsa ve ölüme sadece bir namlu ucu kadar uzaksa boşadır geleceği düşünerek yaşamak. Gazzeli bir çocuğun geleceği, Afganlı bir çocuğun ekmeği, Iraklı bir çocuğun babası, Afrikalı bir çocuğun yaşayacak bir dakikası bile yoksa neden plan kuracaksın, sebepsizce yaşayacaksın. Dünyayı yönetenlerin sesinden daha fazla çıkıyorsa sebepsizce ölmek üzere olan insanların çığlıkları sessizce yaşayacaksın plansız ve sebepsiz. Zengin daha zengin olsun diye kurulan nükleer santrallerin patlamasıyla bacakları olmadan doğan çocukların hayatta atacak adımı bile yoksa, geleceğe koşarak ulaşma çabasının ne anlamı var. İnsanların susupta silahların konuştuğu bir dünyada vereceğini düşünmeden alacaksın nefesini, kardeşi yaşasın diye kendisi ölüme terk edilen Somalili çocuğun son nefesi...

Devamını Oku

SWOT Analizi

SWOT ANALİZİNİN ÖNEMİ Swot analizi; Bu analizin amacı kurumun sektörel bazda  çalışan potansiyeli, kullanılan malzeme durumu, uygulanan teknikler bakımından güçlü yönlerini belirlemek. Belirlenen güçlü (Strenghts) yönlerin yanında önlem alınması gereken zayıf (weaknesses) yönleri vurgulamak, dış çevreden etkisinden doğan fırsat ve tehditleri reel bazda veriler olarak katagorize etmek,üretim ve hizmetin kalitesini yükseltmek, risklere karşı izlenecek yolda gerekli materyalleri sağlamaktır.Bu yöntem 1960 yılında Harvard üniversitesi profesörleri olan Learned, Christensen, Andrews ve Guth tarafından geliştirilmiştir. İlk başlarda yapılan analiz kolları genelde şirketsel bazda ticari amaç güden kurumlar üzerinde gerçekleştirilmiştir. Zaman ilerledikçe swot analizi kurumsal bir kavramdan öte geçerek kişisel analiz alanına açılmıştır. Belirli bir statüyü temsil eden kişileri analiz etmek içinde kullanılmaya başlamıştır Yapılan tüm analizlerin sonunda swot analizinin ticari yönünün yanında, gereksinin duyulan güvenlik olgusu kendisini göstermiştir. Yapılan swot analizleri sonucunda verdiği gerekli verilerle yapılabilecek risk analizlerine kaynak teşkil etmektedir.Yeri geldiğinde risk analizlerine bile yer vermeyecek kendi içerisinde çözümlemeleri bulundurarak gerekli zaman kaybını önleyerek risklere karşı en kısa zamanda önlem almayı sağlayacaktır. Yapılan analizde belirtilen zayıf yönler güçlü yönlerden faydalanılarak giderilmeye çalışılırken, vurgulanan tehditler eldeki fırsatlarla giderilmeye çalışılır. Swot analizi bir nevi kendini sorgulama biçimidir Kişi kurum veya tüzel yapı önce kendisinin güçlü yönlerini belirler ve şu soruları sorar; * Üstün noktalarım nelerdir?* Neleri iyi yaparım?* Başkalarının bende gördüğü üstün noktalar?* Hangi tür işleri daha iyi yaparım?* Potansiyelimi en güzel kullanabildiğim alan? Soruları kişi kurum veya tüzel yapı başarabildiği noktada kullanabildiği...

Devamını Oku

Dünyada Özel Güvenlik Olgusu ve Oluşumu

DÜNYADA ÖZEL GÜVENLİK OLGUSU VE OLUŞUMU Güvenlik ; kişi kurum yada kuruluşların dışarıdan yada içerden gelebilecek tehdit, taciz, sabotaj, yangın gibi olaylara karşı alınacak tedbirler zincirine denir. Genel itibariyle klişe olan günümüz tanımı budur . Güvenlik olgusu insan oğlunun var oluşundan bu tarafa ihtiyaç duyduğu en büyük olgulardan biridir.İlk zamanlarda sadece can güvenliği insanlar için önemliyken, cilalı taş devrinde yerleşik hayata geçilmesiyle farklı güvenlik alanları ortaya çıkmıştır. Yeni ve farklı alanların ortaya çıkması güvenliği düşünülen ve koruma ihtiyacı artan yeni de bir olgu oluşturmuştur. Devirler değiştikçe bu gereksinim artmış ve artık güvenlik olgusu sistematik bir şekil alarak özel mülkün ve kişilerin korunması olarak kalıplaştırılmıştır. Güvenlik kişisel olarak alınan önlemler, sosyal devletin sorumluluğu gereği yaptığı koruma ve özel veya tüzel kişilerin kendi imkanları dışında maddi olarak satın aldığı bir olgu olarak üç parametrede incelenir. Güvenliğin sistemleşerek bir kalıp haline bürünmesi zaman geçtikçe kanunlarla desteklenen bir şekil alarak yasal bir zemine oturtulmuştur. Özel güvenlikte burada gerekli mali tablosunun göze çarpan büyüklüğü gerekte kullandığı insan kaynağının ne denli büyük bir istihdam sağladığı göze alınırsa, güvenlik alanında ne kadarda önemli bir olguya sahip olduğu anlaşılır. Özel Güvenlik Olgusunun Doğuşu Biraz geçmişe bakıldığında tarihi süreçte Özel Güvenliğin doğuşu eski Roma ya kadar dayanmaktadır. Yangını çok büyük bir sorun olarak gören Romalılar belirli bir ücret karşılığı “the vigiles” yani şehri gözetleyen görevliler adı altında bir yapılanmaya giderek hem itfaiye hem polis hizmeti veren bir teşkilat...

Devamını Oku

Küreselleşen Dünyada Ulus Devlet Olmak

Son yılların belki de en çok telaffuz edilen terimidir küreselleşme. Uluslararası çizgiyi aşıp sınır ötesi yaşamaktır, başka bir dilde konuşmak başka fikirde düşünmektir. II. dünya savaşı sonunda dünya dengeleri Amerika ve Rusya arasına sıkışıp kalmıştı, artık global yaşamda iki saf oluşmuştu. II. dünya savaşından sonra artık savaşın bir güç oluşturma biçimi olduğu fikri kaybolmuştur, artık teknoloji ve büyük ekonomik yapı en büyük güç kaynağıdır. Sonuçta milyonlarca askerin olmasına, milyonlarca silahının olmasına gerek yoktur, çünkü savaşı kazandıran sadece bir bomba.Savaşın önemini kaybetmesi teknoloji ve ekonominin güç kazanması devletler arasında büyük çekişmeye yol açtı. Ve bu çekişmeli ortamda en çok kullanılan terim küreselleşme yayılmaya başladı. Son derece tehlikeli olan bu terim gün geçtikçe küresel güçlerin en büyük silahı basın sayesinde yumuşatılarak bir gereksinimmiş gibi lanse edildi. 90 lı yılların en kötü çocuğu olan küreselleşme yıllar sonra kuzu postu giymiş kurt gibi aramızda gezmeye başladı hayatımızın her safhasına girdi artık bizim için bir yaşam biçimi oldu. “ Merkezi Amerika’da bulunan bir şirketin Londra’daki bürosunda çalışan genç İngiliz, işi bitince Japon yapımı arabasına binerek eve döndü. Alman mutfak gereçleri ithal eden bir firmada çalışan eşi eve ondan önce gelmişti, çünkü İtalyan arabasıyla trafikte daha kolay ilerleyebiliyordu. Yeni Zelanda pirzolası, Kaliforniya havucu, Meksika balı, Fransız peyniri ve İspanyol şarabından oluşan yemeklerini yedikten sonra Fin yapımı televizyonlarında İngilizlerin Falkland adalarını alışına dair bir program seyrettiler “işte küreselleşmenin en güzel tanımını R. Williams böyle yapmış. Her...

Devamını Oku