Duvarlar kirlenir. İsler vardır çünkü. Korkunun isleri.

Korku…

İnsanın hissettiği ilk duygu… Kalbe düşen ilk cemre…
Korkuyla açar insan gözlerini. Karanlıktan aydınlığa çıkışı, yokluktan varlığa geçişi korkuyla karşılar. Dünyaya gelmekten korkar insan ilkin. Ağlar…

Sponsor Bağlantılar

Sonra korku doldururlar insanın içine. Caddedeki kalabalığın arasında annesini zayi etmekten korkarak, ciğerleri sökülürcesine ağlar çocuk.

Annesinden koparılmaktan ürker. Ecnebi büyük büyük insanların onu annesinden alacağından korkar çocuk.

Annesinin babasını sevmemesinden ya da… Kavgalardan, gürültülerden, ağlamaklı hallerden korkar. Babasının kapıyı vurup gitmesinden, annesinin ağlamasından…

Sonra hastanelerden korkabilir mesela… İğnelerden, aşılardan… Tuhaf ama kolonyalardan… Haplardan, ilaçlardan ve ağrılardan korkar…

Ve büyür tüm korkular…

Duvarlar kirlenir. Her fırtınada bir damla korku düşer kalbe. Her damla birikerek bir korku gölüne dönüşür.  Hıçkıra hıçkıra akıtılır korkular. Hıçkıra hıçkıra tekrar, tekrar ve tekrar biriktirilir korkular. Sessizliğini korursun.  Belki korkaklıktan belki sessizlikten belki de çok seslilikten…

Yatağın derya olur birden, yastığın bulut. Sessiz, içli bir yağmur iner her gece göklerden. Sonra dayanamazsın belki. Bıçak kesse ani bir feryatla nefesini haykırmaya başlarsın. Ellerine keskin bıçaklar bağlanmıştır, bir hareket, iki hareket, üçüncüde bilemedin dördüncü seferde keser bileklerini. Acıyla bağırırsın. Acıyla korkar, korktukça korkulardan ürkersin.

Korkular da sığmaz bir gün gözyaşlarına… Bağırmak, haykırmak, isyan etmek alır sessiz yağmurların yerini. Sessizlik bütün mayasıyla bozulur. Hırçın bir öfke daha katık olur duvarlara. Herkes gibi, her şey gibi haykırmaya başlarsın. Sükût kaçar, saklanır kuytuluklara. O vakitten sonra kirlenmeye başlar defter. Siler siler içini doldurursun. Sildikçe birikir korkular. Haykırdıkça suskunlaşırsın. Birikenler çocukluktaki gibi hemen bırakıvermez kendini. Koca koca fırtınaları ezer geçer, bastırır susturur da ufak bir sebep arar kendini bırakmak için, bir kuşun ölüşü gibi…

Kötü olursunuz. Kötü… Meleklikten, çocukluktan, saflıktan sıyrılır kabuğunuz.

Aşk, sevda, karşı cins yasaklanır kalbinize. Hani mezar yok diye ölümün de yasaklanışı gibi.  Aşkı yanlış tanıtıp, kötülerler bazı yerlerde. Bazı diyarlarda. Aşk yasaktır. Kirlidir. Utanç verir. Böyledir kurallar. Sevda yüklü trenlere el dahi sallamak yasaktır bu memlekette. Korku aşkı da öldürür. Korkular aşka, sevgiye bile bulaşır, musallat olur.

Korkular vardır… Hayatları ele geçiren… Aşkları üzen…