“Unut.” dedin bana. “Nefes alma.” der gibi… O an kendimi boşlukta hissettim. Beş sene, dile kolay kalbe zor tam beş sene sevdim seni. Unutulmaz ki. Unutamam. Ne o çocukluğumda barındırdığım “sen”i ne de genç kızken sevdiğim “sen”i unutamam. İnsan geçmişini silemez. Sen benim geçmişimsin. Çocukluğumsun. Aynı zamanda şimdimsin.

Sponsor Bağlantılar

Saklambaç oynardım, sonra seni görürdüm elim ayağım birbirine dolaşırdı ne diyeceğimi bilemez, kızarırdım. Tutamazdım sana olan duyguyu içimde hiç. O gözlerine baktığım an kendiliğinden oluverirdi her şey. Ellerimle, yüzümle, bakışlarımla hatta konuşmamla bile anlardın seni sevdiğimi. Belki gülerdin o şaşkın hallerime, “Çocuk işte.” der geçerdin. Evet, çocuktum ben. Ellerim, ayaklarım çamurluydu. Eve girmezdim dışarılardan, biraz da haylazdım, evet. Ama o küçük çamurlu bedende tertemiz bir kalp vardı sana ait. Ben o çamurlu küçücük bedenimde kocaman bir sen barındırıyordum. Pasaklı bir çocuktum evet ama sevimsiz olmadım hiç. Sevgisiz de olmadım. O tertemiz kalbimde seni barındırırken büyüdüm bir gün.

Artık ellerim, ayaklarım ya da kıyafetlerim çamurlu değildiler. Hala içimde biraz çocuksu bir ben vardı ama eskisi gibi değildim. Değişmeyen tek bir şey vardı ama o hiç değişmedi; Bendeki sen. Sana olan aşkım.

Ben büyürken, koşarken, ağlarken, gülerken hep sen vardın bende. İçimde, bedenimle beraber büyüttüğüm bir aşk, bir sen vardı. Öyle ki seneler geçmişti ama o Aşkıma tek bir toz konmadı. Hep temiz kaldı. Yüreğim kadar temiz. İçime sığmadı doldu, taştı, kağıtlara, defterlere hatta günlüklere. Fark etmedim zaman nasıl geçti, hızla geçen ve kötüleşen zamana karşı nasıl ilk günkü kadar temiz ve sahici kalabildi, fark edemedim.

Sonra bir gün büyüdüm. Geriye bakıp uzun uzun zamanı izledim öylece. Şimdi benim defterlerim var, sana ait. İçlerinde sen varsın. Benim çocukluk aşkım. O zamanlar temiz, iyi kalpli ve sevgi dolu bir erkek olarak gördüğüm sen. Kalbime sığdıramadığım zamanlarda sayfalarca yazdığım adam. Benim en büyük sevdam. Çocukluğum.

Ve ben; hiç kızmadım sana, kızmıyorum. Kızgınlık denilemeyecek kadar küçük öfkeler oluyor bazen, bunlar içinde hoş gör bu küçük çocuğu. Sen hala benim saf, temiz, sevgi dolu çocukluk aşkımsın. Hala o defterlere yazdığım gibisin. Sana kızmıyorum. Çünkü benim için aşk bir anlaşma değil. Sen o temiz, saf sevdiğim adamsın. Aşk ise benim aşkım.

Şimdi diyorum da, keşke hep çocuk kalsaymışım.