Borsa, makro çerçevede düşünüldüğünde borsayı oluşturan meta olan hisse senetlerini piyasaya süren yani halka açılan şirketlerin kazanması mantığına dayanan riskli bir ticari faaliyettir.

Borsaya giren, adı ister yatırımcı ister spekülatör olsun istisnalar hariç hiç kimse yada kuruluş halka açılmış olan bu şirketlere ortak olmak için hisse senedi almaz. Bu istisnanın ise gerçekleşmesi şu sınırlı varsayımlı örnekle açıklanabilir. Örneğin A Holding’inin kuruluşunda toplam sermayesinin %30 una sahip olan x bu holdingin sermayesinin %25 inin halka sunulması halinde ve belli bir süre sonra çeşitli sebeplerle ve fiyatların uygun olduğu zamanlarda bu hisse senetlerini piyasadan toplayıp zaten yönetiminde söz sahibi olduğu bu holding’deki gücünü arttırabilir, şirketi ele geçirebilir. Bu çok sınırlı bir örnektir, değişik varsayımlarda çeşitlendirilebilir. Bu konuda Çukurova elektriğin 1990’ların başında bir kısım hissesinin  alınıp yönetiminin ele geçirilmesi  tipik bir örnektir.

Sponsor Bağlantılar

Bu örnekler pek fazla değildir. Yani borsada oynayanların çoğunluğu spekülatif amaçlarla hareket etmektedirler. Bu arada borsanın sahipleri olan, borsayı yönlendirmeye gayret eden kurumsal yatırımcıların ve aracı kurumların yeri çok farklıdır.  Borsada  halka açılan şirketlerden sonra en çok kazananlar bu kurumsal yatırımcılar ve aracı kuruluşlardır. Tabii borsada ön cephede savaşan askerlerin yani küçük yatırımcılarında diğer bir deyişle riskpülatörlerin (risk sahiplerinin) kazanç sağladıkları bir gerçektir. Zaten böyle olmasa borsa yaşamını sürdüremez. Ancak genellikle kaybedenler bu küçük yatırımcılardır. Küçük yatırımcılar kavramını çok geniş anlamda algılamak gerekir. Yani küçük kelimesi yanıltıcı olmamalıdır, çünkü küçük yatırımcı kavramı içine 700.000.- -800.000.- TL ile borsada oynayanlar ile 20.000.- – 30.000.- TL ile  oynayanlar da girmektedir. Ayrıca bunların içinde profesyonel olanlarda vardır. Üstelik bu küçük yatırımcıların sosyoekonomik, kültürel, ekonomi bilgisi yönlerinden toplumun çok farklı katmanlarından oluşan bir kombinezondan oluştuğu bir başka deyişle küçük yatırımcıların kozmopolit bir yapıya sahip olduğu, bunlar arasında kazananların ve kaybedenlerin tespitinde göz önünde bulundurulmalıdır. Kazanan ve kaybedenlerin tespitinde bu kriter de tek başına yeterli değildir. Ekonomi bilgisi mali anelistlik gibi borsa da gerekli olan bu meziyetler altyapıdır, ya da ana yola ulaşmaya yarayan tali yollardır. Gerçekte kazanma ya da kaybetmeyi belirleyen en önemli faktörü kokuyu alma, sağduyu ve tahmin gücü kavramlarında aramak lazımdır. Tabiî ki bu kavramlar borsayı bilinçli bir şekilde istediği zaman yönlendirme gücü olmayanlar için geçerlidir. Yani bu gücü olanların bu kavramlara pek ihtiyaçları yoktur. Çünkü direkt etkileme güçleri vardır. Bu yönüyle borsa bir danışıklı döğüş alanıdır.

Borsa ailesinin kazanmasında bu koku alma temel etkendir. Ancak her şart altında borsada birileri kazanıp birileri kaybeder. Borsanın dayandığı mantık zincirinin bir halkasını da bu gerçek oluşturur. Diğer bir halka ise her düşüşün bir yükselişi her yükselişinde bir düşüşü olacağı gerçeğidir.

Bizim borsanın bir özelliği de hemen hemen hiçbir ekonomik göstergeye dayanmayan dalgalanmalarıdır. Bu da borsanın ne kadar psikolojik ve soyut sebeplerden etkilendiğini gösterir. Örneğin ekonomiden sorumlu bir bakanın değişmesi, Merkez Bankası Başkanının değişmesi, başbakanın irticalen söylediği çok önemli olmayan, borsa ya da ekonomiyle ilgili bir söz gibi daha çok çeşitlendirilebilecek bu örnekler borsanın dalgalanmasına neden olmaktadır. Buna şaşırmamak lazım çünkü borsanın doğası gereği dalgalanmalar olacaktır.

Aynı şekilde hisse senedi borsada işlem gören bir şirketle ilgili haberler önemsizde olsa hisse senedi bazında değişmelere neden olabilmektedir. Bu haberlerde zaten hisse senedi bazında spekülasyon yapmak isteyenler için bir bahanedir. Yani hisse senetleri hareketli olmak zorundadır. Yani işlem görmeleri lazımdır. Bu işlemler aracı kurumların can simididir. Çünkü komisyonlarını almaktadırlar. İşlem için de hisse senetleri hakkında yani şirketler hakkında çeşitli haberler ve yorumlar yapılmalıdır ki o hisse senetlerini alanlar ya da satanlar olsun. Yani çıkan haberler mutlaka birilerini etkiler. Küçük yatırımcılar bu haber ve yorumları çok iyi değerlendirmelidirler. Bir başka deyişle bu haber ve yorumlara çoğu küçük yatırımcının itibar edeceği varsayımından hareket etmek lazımdır. Bu konuda dikkat edilecek diğer bir noktada bu haber ve yorumların sahibinin sesi oldukları konusunda şüpheci davranmaları gerektiğidir. Borsa sektöründen geçinen yani meslekleri borsacılık olan birçok kişi – sadece aracı kurumlarda çalışanların sayısı bu konuda bir fikir verebilir – elbette borsanın gelişmesini borsada oynanan paranın artmasını, oynayanların sayısını artmasını isteyeceklerdir.

Bu anlamda borsa çevrelerinin dolaylı ya da dolaysız denetiminden geçen haber ve yorumlar konusunda çok dikkatli olmak gerekir. Çünkü küçük yatırımcıları yönlendiren genellikle bu haber ve yorumlar olmaktadır.

Bu konuda en çarpıcı örnek x şirketinin kar’ının tamamının ya da %50 sinin dağıtılacağı haberleridir. Bu haber sayesinde o şirketin hisse senetleri iyi prim yapar. Ancak şu şekilde düşünürsek gerçekte o şirketin kar’ının tamamını dağıtması küçük yatırımcıyı fazla etkilememesi gerektiğidir. Çünkü daha önce de belirtildiği gibi aldığı hisse senetleri ile bir şirkete %01 oranında dahi ortak olmayan küçük yatırımcı açısından şirket karının tamamı dağıtılsa ne olur dağıtılmasa ne olur değişen bir şey yoktur. Yani küçük yatırımcı hisse senedini dağıtılacak kardan pay almak için değil kısa dönemde alış ve satışlar yaparak kar elde etmek amacıyla satın almaktadır. Dağıtılacak kar olsa olsa şirketin %80 hissesine sahip olan 5-10 kişiyi ilgilendirir, %20 sini elinde bulunduran binlerce kişiyi değil. Yine daha önce dediğimiz gibi bunlar bahanelerden ibarettir. Bu haberler ile suni bir yükselişe geçen o hisse senedi sayesinde profesyonel spekülatörler  ve borsa çevreleri iyi kazanç elde ederler. Şimdi çok sınırlı, basit ve çeşitli varsayımlarla şu örnek, borsanın yatırımcılar açısından ve aracı kurumlar açısından nasıl bir seyir gösterdiğini açıklayacaktır.   
  
ÖRNEK:

10 küçük yatırımcı, birim değeri 2.-TL den 3 çeşit hisse senedi olsun. Ayrıca bir aracı kurum ve bir de borsayı yönlendirme gücü olan bir spekülatör olduğunu düşünelim.

Toplam 12 şahıs ve komisyon oranı da %2 olsun.

Bu 10 kişiden ;
     6’sı A hisse senedinden 2.-TL’den 50’şer adet,
     4 kişide B hisse senedinden 2.-TL’den 50’şer adet alıyorlar.
     Profesyonel  spekülatör de A hisse senedinden 2.-TL’den 200 adet alıyor.
     A hisse senedinden 500 adet 2.-TL’den 1.000.-TL’lik,
     B hisse senedinden 200 adet 2.-TL’den 400.-TL’lik satış oldu.
     Toplam 1.400.- TL borsaya girdi.
Aracı kurum bir tane olduğu için ilk alışta 1.400.-x%2=28.-TL aracı kurumun kasasına girdi.

İşlem hacmi arttığı için A hisse senedinin değerinin – alışların farklı zamanlarda olduğu varsayımı ile-bir süre sonra 3.- TL’ye, B hisse senedinin ise 2,50.-TL’ye yükseldiğini varsayalım. Profesyonel spekülatör için %50 kar yeterlidir. Kokuyu alan A hisse senedini elinde bulunduran 3 küçük yatırımcı ile bu profesyonel spekülatör hisse senetlerini 3.-TL’den, B hisse senedini de 2 küçük yatırımcı zamanında 2,50.-TL’den ellerinden çıkarırlar.

Diğerleri kokuyu alamadıkları ve daha da yükseleceği varsayımı ile hisse senetlerini satmazlar ve hazır diğerlerinin hisse senetlerini satın alırlar.
      
Profesyonel spekülatör 200 adet A hisse senedini 3.-TL’den satıyor, 200×3.-TL=600.-TL

     3 küçük yatırımcı 150 Adet A hisse senedini 3.-TL’den satıyor.
150*3.-TL=450.-TL
     2 küçük yatırımcı 100 Adet B hisse senedini 2.50.- TL’den satıyor
100*2,50.-TL=250.-TL

TOPLAM:1.300.-TL

Aracı kurum bunu satanlardan 1.300.-TLx%2=26.-TL
Aracı kurum bunu alanlardan  1.300.-TLx%2=26.-TL
Toplam 52.-TL kazanç sağlar. Daha öncede 28.-TL kazanmıştı. Toplam 80.-TL elde etti.

Profesyonel spekülatör elindeki hisse senetlerini çıkardığı için ve çeşitli etkilemelerle birlikte borsa düşüşe geçer ve A hisse senedi 1.-TL’ye, B hisse senedi 1,50.-TL’ye düşer. Çünkü satış yapan kişiler hemen alış yapmazlar ve işlem olmayınca borsa düşer. Bu durumda tablo şöyle oluşur.

Profesyonel spekülatör:

Masraflar dahil 200.-TL kar elde ediyor.

5 küçük yatırımcı:

Masraflar dahil 200.- TL  kar elde ediyor.

5 küçük yatırımcı:

Masraflar dahil 200.-TL zarar ediyor.

Kar yapanların mali analizi:

Profesyonel yatırımcı  : 400.-TL ana para , 200.- TL kar =600.-TL,
5 küçük yatırımcı : 500.- TL   ana para , 200.-TL kar =700.- TL olmak üzere toplam 1.300.-TL.

Zarar  yapanların mali analizi:

5 küçük yatırımcı :500.-TL ana para, 200.-TL zarar =300.-TL

Son Durum ise;

350 adet A hisse senedini 3 kişi alır ve bunların elinde 150 adet A hisse zaten vardı.
500 adet 1.-TL=500.-TL’lik A hisse senedi var, cari işlem değeri ile.
100 Adet  B hisse senedini de 2 kişi alır. Bunların elinde 100 adet önceden vardı.
200 adet*1.50.-TL=300.-TL’lik B hisse senedi var, cari işlem değeri ile.

Yani kişilerin elindeki hisse senetlerin değerinin cari değeri 800.-Tl’dir.

Başlangıçta bu hisse senetlerinin değeri toplam 1.400.-TL idi. Değer kaybı 600.-TL’dir.
600.-TL’lik değer kaybının 400.-TL’si kar satış yapanların karı, 200.-TL’si ise kaybedenlerin zararıdır.

Aracı kurumun kazancıda bu tutarın içinde olup ayrıca çıkarılmamıştır.

Akif HODA