Çok ağır geliyor hayat bazen çekip yorganı başıma saatlerce uyumak istiyorum. Tek lokma sürmek istemiyorum ağzıma, gülmek istemiyorum. Sonra sen geliyorsun aklıma, açıyorsun başıma çektiğim yorganı hadi bakalım minik kuş en sevdiğin yemeği yaptım diyorsun ve ben mızmızlanarak kalkıyorum yataktan. Ben o yorganın altında su gibi terliyorum şimdi, nefes alamıyorum hatta, nefes alamıyorum ama açmıyorum o yorganı anne açmayacağım sen yoksun çünkü. Gülmeyecek bir çift göz bana, en sevdiğim yemek olmayacak tabağımda ne anlamı var başımı kumdan çıkarmanın. Git anne… Şimdi sen gidiyorsun ya benden ben de terk ediyorum beni… Git anne… Ben zaten çoktan kaybettim seni…
Camlar Düştü Yerlere…
Seni özlüyorum anne. Lanet olsun deli gibi özlüyorum seni. Kokunu, ellerini, okşadığım saçlarını, bana bakan gözlerini… Günden güne uzaklaşıyorsun benden, seni tanıyamıyorum anne. Hayır şimdi olmaz! Şimdi zamanı değil gitmenin, gitme anne…Yalvarırım uzaklaşma benden. Ben senin bana öğrettiklerinle ilerliyorum tıpkı ilk adımım gibi… Sana koşmak istiyorum yine anne aynı heyecan aynı istekle, düşe kalka ulaşmak istiyorum sana… Yapma anne. saçlarımı tek tek yolar gibi, ta ki tek bir tel kalmayıncaya kadar, kayboluyor ümitlerim. Benim senle dertleşmeye ihtiyacım var. Sevdiğim erkeği sana anlatmaya, sevmediğim kız arkadaşlarımı sana şikayet etmeye, öfkeli bir günün ardından sana sarılıp ağlamaya ihtiyacım var. Gittin. Dağıttım odamı, yırttım defterlerimi, yaktım en sevdiğim elbisemi… Karaladım tüm duvarları, kırdım tabloları inan bana cam çerçeve bırakmadım bu sessiz evde, gittin.
Sponsor Bağlantılar