Her iki boğaz, klasik ve dar çerçevede sadece Akdeniz’i Karadeniz’e, Avrupa’yı Asya’ya bağlayan su geçitleri ya da köprüler değil, Akdeniz’in öteki önemli su geçitlerinden Cebelitarık ve Süveyş kanalı ile de bütünleşerek, dünyanın büyük denizlerini (Atlas ve Hint okyanusu gibi) ve büyük kıta kara parçalarını birbirine bağlayan, daha geniş anlamdaki jeopolitik konumuyla, dünya siyaset ve iktisadiyatı üzerine olan etkilerini bu gün de korumaktadır. Bu nedenlerledir ki, Türk Boğazları, uluslararası ilişkilere yön vermede daima odak noktası olmuşlardır.
Gerçekten tarihin eski dönemlerinden beri ön planda, Avrupa ve Asya ülkeleri arasında başlamış olan ekonomik, ticari ve siyasi ilişkilerle, askeri hareketler, sürekli olarak Boğazlar bölgesinde cereyan etmiştir. Başka bir deyişle Boğazlar, dünyanın diğer parçalarında pek görülmemiş ardı arkası kesilmeyen mücadelelere sahne olmuştur.
Boğazların tarihin akışı içindeki stratejik durumu ve jeopolitik konumuyla ilgili yukarıdaki kısa açıklamaların ışığı altında, Çanakkale Muharebelerinin sonuçları üzerindeki değerlendirmeler, kuşkusuz daha bir önem ve anlam taşıyacaktır. Böylesine bir değerlendirmenin daha gerçekçi ve sağlıklı olabilmesi ise, büyük devletlerin Türk Boğazları üzerindeki ulusal emellerine kısaca da olsa, bir göz atılmasını gerektirir.
Birinci Dünya Harbi öncesinin başlıca büyük devletlerinden Almanya’nın, “Drang Nach Osten (doğuya doğru) politikası”, Rusya’nın ılık denizlere ulaşma emelleri; İngiltere’nin, “denizlere egemen olan dünyaya hakim olur” teorisine dayanarak, özellikle XIX. yüzyıldan bu yana güttüğü Rusya’nın Akdeniz’e çıkmasını engelleme siyaseti, hep Türk boğazlarında düğümlenmektedir.
Boğazların bu tartışma götürmez önemi konusunda Napolyon “İstanbul bir anahtardır. Istanbul’a egemen olan dünyaya hükmedecektir. Eğer Rusya, Çanakkale Boğazı’nı ele geçirecek olursa, Tulon, Napoli ve Korfu kapılarına dayanmış olacaktır” [431) demekle, Fransa’nın Boğazlar üzerindeki duyarlılığını açık seçik ortaya koymuş olmaktadır.
Rusya’nın görüşüyse, Genelkurmay Başkanı Kropatki’nin bir raporunda; XX. yüzyılda Rusya’nın en önemli işinin, Istanbul Boğazı’nı ele geçirmek olduğuna işaretle, Osmanlı Devleti’ni, Boğazı Rusya’ya bırakmaya hazırlamalı ve Almanya ile anlaşma yapmalıdır” şeklinde ifadesini bulmaktadır.
Büyük devletlerin Boğazlar üzerindeki kısaca açıklanan bu emelleri, onları kendi aralarında da gizli birtakım mücadelelere yöneltmiştir.
Nitekim, Rus Dışişleri Bakanı Sazanof, Çar tarafından da onaylanan bir raporunda; “Boğazların güçlü bir devletin eline geçmesi, tüm Güney Rusya’nın ekonomik hayatının, o devletin egemenliği altına girmesidir” demekte ve bu durumun önlenmesi için, Istanbul’un alınmasını önermektedir.
Öte yandan Kasım 1911’de Rusya’nın, Osmanlı Hükümeti’ne Boğazlar üzerindeki istekleriyle ilgili bir notasından haberdar edilen Ingiltere ve Fransa, Rus isteklerini reddetmişlerdir.
Keza Rusya’nın bu ve buna benzer çeşitli tarihlerdeki yinelenen daha birçok istek ve baskılarının birbirini izlemesi, Osmanlı Devleti’nin Birinci Dünya Savaşı’nda Merkez Devletleri safına kaymasında büyük bir etken olmuştu.
Işte Boğazlar üzerindeki bu gizli çıkar çatışmalarıdır ki, Ingiliz ve Fransızlar’ı Istanbul’u almaya ve Ruslar’dan önce Karadeniz Boğazı’na el atmaya yöneltmiş ve Çanakkale Cephesi’nin açılmasında başlıca etken olmuştur.Ruslara silah ve malzeme yardımı sorunuysa, savaşın sadece görünüşteki nedenini oluşturmuştur.
Böylece büyük devletlerin Türk Boğazları üzerindeki tarihi emellerini ortaya koyarken, bu devletlerden Ingiltere’nin bu cephenin açılmasında birinci derecede aktif rol aldığını da belirtmek doğru olur.Nitekim Ingiliz Donanma Bakanı Churchill, cephenin açılmasında büyük çaba göstermiş ve etkili olmuştur.Gerçekten o, bu cephenin açılmasının baş mimari olmuş, Türklerin askeri gücünü ciddiye almamış, olayı basit ve sadece “sınırlı bir cezalandırma hareketi” olarak görmüştü. En güçlü ve modern silahlarla donatılmış zırhlılarının Boğaz’da görünüvermesiyle, Türklerin direnmekten vazgeçeceğini sanmıştı.
Kuşkusuz bu büyük bir yanılgıydı. Ingilizler, Çanakkale’deki Türk savunmasını ve askerini sadece matematiksel ölçülere vurup, onun yüksek manevi gücünü görmezlikten gelerek, büyük bir hesap hatasına düştüler ve sonunda, önce denizde, sonra da karada hiç de beklemedikleri amansız cevabı aldılar.Böylece onlar, zaferi Boğaz’da, Türk top ve mayınlarına, karada Türk süngüsüne bırakarak çekilip gittiler.
Anlaşma Devletleri’nin Çanakkale serüveni bu suretle noktalandıktan sonra, yukarıdaki açıklamaların ışığı altında, Türkiye ve uluslararası politika ve diplomasi tarihi açısından ortaya koyduğu önemli sonuçları da şöylece özetlemek mümkün olur.
ÇANAKKALE SAVAŞININ ASKERİ SONUÇLARI
1. Genellikle 18 Mart 1915’te geçen Boğaz Muharebesi’nde kazanılan zaferle, Birleşik Filo (İngiliz-Fransız donanmaları) nun Marmara’ya girerek, İmparatorluğun başkenti İstanbul’u bir ay içinde ele geçirme planları suya düşürülmüş, böylece hükümet çevrelerinde beliren ve halka yansıyan İstanbul’u kaybetme korkusu ortadan kalkmıştır.
2. Boğaz’da elde edilen bu ilk zafer, çok geçmeden Gelibolu Yarımadası’na yöneltilen çıkarmalarla başlatılarak, dünyanın en güçlü zırhlılarınca sürdürülen cehennemi bombardımanlar altında Türk askeri, yılmadan aylarca süren mevzi muharebelerinde yüksek bir moral ve doruğa ulaşan bir mücadele azmi örneği vermiş ve sonunda düşmanlarını yarımadayı terk etmek zorunda bırakmıştır.
3. Böylece karada kazanılmış bulunan bu ikinci ve nihai zaferle de, Türk ordusunun Balkan Savaşı’nda zedelenen ve hatta yok olmaya yüz tutan prestiji kurtarılmıştır.
4. Deniz ve kara. harekatıyla bir bütün olarak gerçekleştirilip tüm anlamı ve çarpıcılığıyla Türk Harp Tarihi’nde yerini alan Çanakkale Muharebeleri, Mustafa Kemal (Atatürk) gibi bir dahiyi yaratmış, Birinci Dünya Harbi’nin bitiminden hemen sonra başlayacak Milli Mücadele’nin bu eşsiz liderini Türk ulusuna kazandırmıştır.
5. Çanakkale Zaferi, Anlaşma Devletleri’nin Osmanlı Devleti’ni ilk ağızda savaş dışı bırakarak, Almanya’nın güneydoğudan kuşatılmasını amaçlayan stratejisini boşa çıkarmış, böylece savaşın en az iki yıl daha uzamasına neden olmuştur.
6. Çanakkale Boğazı’nın kapatılıp Rusya’ya geçit verilmemesi, onu müttefliklerinin silah ve malzeme yardımından yoksun etmekle kalmamış, yarım milyonu aşkın İngiliz ve Fransız askerini üzerine çekmekle bu kuvveti, Alman cephesinden uzak tutmuş ve Almanya’nın Doğu Cephesi’ndeki Harekatnı kolaylaştırmıştır.
7. Çanakkale Muharebelerinin diğer bir anlam ve önemi de, çöküntü donemini yaşamakta olan İmparatorluğun, dünya kamu oyunda yarattığı kötü imajın sonucu olarak, Türkün iyice tükendiği sanılan gücünün henüz tükenmemiş, koşullar nedenli ağır olursa olsun iyi sevk ve idare edilirse, tüm zorlukları yenebilecek güç ve inanca sahip olduğunu bu muharebelerde kanıtlamış olmasıdır.Bir başka deyişle düşman devletler, her nedense Osmanlı Devleti’ nın çöküşü olayıyla, onun asıl unsurunu oluşturan Türk ulusunun ceddinden miras olan savaş azim ve ruhuyla ,inanç gücünün birbirinden farklı şeyler olduğunu, bu muharebelerde çok daha iyi anlayabilmişlerdir.
8. Çanakkale Muharebeleri, Türk askerinin, dünyanın en güçlü zırhlıları ve en modern harp silah, araç gereç ve bol cephanesiyle donatılmış deniz ve kara ordularına karşı sergilediği başka ulusların askerleriyle kıyas götürmez direnç ,azim ve ruhu, Türk İstiklal Savaşımızın Kuvayı Milliye ruhuyla eş değer bir anlam taşıması açısından da ayrıca tarihsel bir değere sahiptir.
9. Gerçekten Boğaz Muharebesi’nde Birleşik Filo’nun kendisi için tehlikeler yaratan yalnız Dardanos Bataryası’nın yok edilmesi için kullandığı 400’ü aşan topçu mermisine karşın, sadece iki subayımızın şehit oluşu dışında, bataryaya ağır bir hasar verdirilememiştir. Halbuki Boğaz’daki obüs bataryalarımızın tek bir yaylım ateşi sırasında, Irresistable gemisinde 138 personelin yaşamını yitirdiği, İngiliz tebliğlerinde açıkça belirtilmiştir.
10. Çanakkale’de Türk askerleri, bol cephaneye dayanan, yoğun donanma ateşleri altında Türk’e özgü, sabır ve serin kanlılıkla görevinin başında kaya gibi dimdik ayakta kalmasını bilmiştir .Öte yandan bu dev armadalar, ateş etmesinden bile kuşkuya düşülen eski birtakım demode toplarla alay edercesine savaşıyor karadaki Türk topçusu, ona sadece 1900 mermi atabilirken, onlar tek bir bataryamıza (Dardanos”a) 4000 mermi kullanıyordu. Ne var ki, bu mermi yağmurundan karada hasar gören dört Türk topuna karşı, sadece batan düşman gemilerinin üstünde 44 topunun birden Boğaz sularına gömüldüğü görülüyordu.
11. Aynı Birleşik Filo’n’un, 18 Mart Boğaz Muharebesi’nde, 18 savaş gemisinden 7’si savaş dışında kalırken, Çanakkale Müstahkem Mevkii, savaş gücünü olduğu gibi koruyabiliyordu. Keza Filonun mayın arama ve tarayıcıları, 11 mayın hattı üzerinde döşenmiş mayınlardan sadece üç adedini etkisiz hale getirebilmişti.
12. Türk tabyalarında hasar gören toplardan çoğu, onarılıp kısa sürede ateşe hazır duruma sokuluyor, 3. bölgedeki (Boğaz’ın Marmara ile birleştiği kesim) tabya da, sapasağlam duruyordu. İşte bu durum karşısında Boğaz’ı geçemeden geri çekilen Birleşik Filo, Çanakkale’nin aşılamayan çetin savunması karşısında pes edip, yalnız denizden yapılacak zorlamalarla başarıya ulaşılamayacağı gerçeğini kabul etmek zorunda kalmıştır.
13. Dünyanın en büyük deniz gücüne sahip İngiltere’nin görkemli filosunun, Boğaz Muharebesi’nde düştüğü aczi, yarınların Çanakkale savunucuları hiç bir zaman hatırından çıkarmamalıdır. Çünkü, bu ve buna benzer saldırılar, geçmişte olduğu gibi gelecekte de yinelenebilir.Ne varki 18 Martı unutarak böyle bir saldırıyı ileride de göze alabilecek düşmanlar, karşılarında dünyanın yeniliklerine gözlerini kapamış bir Osmanlı Devleti yerine, bu kez XX. yüzyılın en son bilim ve teknolojisine dayanan en modern silahlarla donatılmış bulunan Cumhuriyet Silahlı Kuvvetleri’ni bulacaktır.
14. Çanakkale Cephesi deniz ve kara harekatıyla birlikte mütalaa edildiğinde görülür ki, bu cephede geçen muharebeler, hasım kuvvet olarak katılmış olan Ingiltere ve Fransa’nm, bir yıl boyunca Gelibolu Yarımadası’nda yarım milyondan fazla büyük bir kuvveti tutmak zorunda kalmaları ve bunun % 50’sini kaybetmiş bulunmaları, haliyle diğer cephelere kuvvet ayırabilme açısından savaşın genel seyrini etkilemiştir.Keza Türklerin de bu cepheye ayırdığı 300.000’den fazla askerden verdiği zayiatın, 211.000’e ulaşmış olması diğer cephelerdekinden kıyaslanamayacak bir fazlalık göstermektedir.Bunun insan gücü açısından yarattığı boşluk, yalnız Birinci Dünya Harbi sırasında değil, onu izleyen Türk İstiklal Harbi boyunca da hissedilmiştir.
ÇANAKKALE SAVAŞININ SİYASİ SONUÇLARI
1. Çanakkale’de denizde ve karada kazanılmış olan her iki zafer, Osmanlı’nın Balkan felatiyle içte ve dışta sarsılmış bulunan devlet prestijini kurtarıp güçlendrmiş, hükümetin iktidarda kalış sürelerini uzatmıştı.Anlaşma Devletleri’nin savaşın başından beri bekledikleri hükümet krizi olmamış ve kabine değişikliğine de gidilmemiştir.
2. Türk ulusunun tarihini süsleyen çok sayıdaki zaferlerine, Çanakkale’de, bütün dünyanın gözü önünde bir yenisini daha ekleyerek elde ettiği parlak zafer, onun eski güç ve dinamıiznıini koruduğunu, çöküntü dönemini yaşayan ve can çekişen bir imparatorluk içinde hala kahraman bir ulusun varlığını, yeniden ortaya koymuştur. Bir başka deyişle Çanakkale’de ölmesini bilenler, Türk milletinin tarihten silinmeden yaşayacağını kanıtlamıştır.
3. Çanakkale Zaferi, Batılıların Doğulu müttefiki Rusya’ya ulaşmasına olanak tanımamış, mahsur kalan koskoca Çarlık Rusyası içerden çökerek, Bolşevikliğin pençesine düşmüştür.
4. Çanakkale’de Türk savunması aşılabilse ve Boğaz açılabilmiş olsaydı, savaş kısa sürede biter, Rus ihtilali patlak vermez, verse bile, İngiltere ve Fransa’nın işe karışmasıyla bu ihtilal daha başlangıçta boğulabilirdi. Böylece müttefikleriyle birlikte zaferi paylaşmakta gecikmeyecek olan Ruslar, Çarlarının taksim planı gereği kendilerine daha işin başında söz verilen Boğazlar ve İstanbul’u işgal etmiş ve Deli Petro’dan beri izledikleri, “Açık denizlere ulaşma” politikalarını gerçekleştirmiş olurlardı.
5. Anlaşma Devletleri’nin Çanakkale’deki başarısızlıkları henüz savaşa katılmamış olan Balkan Devletleri’nin tutumlarını da farklı yönlerde etkilemiştir.Bulgaristan, Merkez Devletl’eri’nin yanında yer alırken, Romanya, Yunanistan ve Italya’nın daha bir süre savaş dışında kalmalarını sağladığı gibi, Arap ayaklanmasını bir yıla yakın bir süre geciktirmiştir.
6. Çanakkale Muharebeleri, Ingiltere’nin savaşın başından beri Japonya’dan yapmakta olduğu yardım talebini artırmasını istemesine rağmen, Japonya’nın bu istekleri çeşitli bahanelerle kabul etmemesine yol açmıştır.
7. Birleşik Filo’nun ağır yenilgiye uğrayıp Boğaz’ı geçemeyişi, İngiltere ve Fransa’nın, siyasi ve askeri prestijini bir hayli sarsmış, özellikle Ingiltere’nin denizlerdeki tarıtışılmaz üsıtünlüğü imajını ortadan kaldırmıştı. Bu durum, adı geçen devletlerin sömürgelerinde bağımsızlık ve özgürlük akımlarının doğuşuna ve dolayısıyla dünya siyasi haritasını değiştiren bazı gelişmelere yol açmıştır.
8. Keza Avusturalya ve Yeni Zelanda gibi Ingiliz dominyonu deniz aşırı ülke askerlerinin, sırf Ingiliz çıkarları uğruna Çanakkale’de Türklere karsı muharebeye zorlanıp, yabancı topraklarda hayatlarını yitirirken, kafalarında yer alan bir takım sorular (niçin ve kimin için döğüştükleri gibi), cepheden ailelerine gönderdikleri mektupların zamanla açıklanmasında anlaşılmaktaydı. Bu da, onlarda gitgide ulusal blincin kıvılcımlarını oluşturmakta gecikmedi.
Nitekim, 9 Eylül 1922’de Yunanlılar lzmir’de denize döküldükten sonra, muzaffer Türk ordularının Boğazlar bölgesine yönelip yaklaşmaları üzerine, Churchill’in dominyonlardan yeniden yardım istediği, Avusturalya başbakanının, “Tek bir askerin hayatına tehlikeye koymayacağını ve savaşa karar verilirse, dominyondan iş birliği istenmemesi gerektiğini” belirten anlamlı bir yanıtıyla karşılaşmıştı.
9. Çanakkale Muharebelerinin diğer ilginç bir yanı da, iki hasım ordunun döğüşken askerleri arasında yakınlaşmanın getirdiği dostluğun, zamanla artmış olmasıdır. Gerçekten Anzak asker ve komutanları, Çanakkale’de yiğitçe döğüşen Türklerin hem asker, hem de insancıl yönlerini yakından izleyerek, onların kendilerine tanıtıldığı gibi barbar bir ulusun çocukları olmadığını görüp anlamak fırsatını bulmuşlardı.İşte bu durum, ülkeler arasındaki siyasi ilişkileri de olumlu yönde etkilemiş ve savaş sonrasında, Asvusturalya ve Yeni Zelanda ile anlamlı dostlukların oluşmasının başlıca nedeni olmuştur.
10. Çanakkale Muharebelerinin bir başka ilginç tarafı da Orta Doğu’da bu günkü İsrail Devleti’nin kurulmasında etken bir rol almış olduğudur. Nitekim, Siyonist liderlerinden Vladimir Eugeueniç, Gelibolu’daki “Gönüllü Yahudi Birliğinin Hikayesi” adlı eserinde, konuyu açıkça şöyle dile getirmektedir “Gelibolu’ya yolladığımz 600 kadar gönüllü Yahudi askerlerinin savaşlar sırasında gösterdiği üstün çaba ve başarı, davamızın dünyaya tanıtılması ve dikkate alınması bakımından çok yararlı olmuştur.” Gerçekben Birinci Dünya Savaşı henüz sona ermemişken, 2 Kasım 1917’de benimsenen “Balfour Bildirisi”, bu günkü İsrail’in kurulmsında etken olması açısından önemli bir dönüm noktası olarak değerlendirilmektedir.
11. Çanakkale Zaferi’nin daha ilginç ve anlamlı bir sonucu da, doğunun büyük bir imparatorluğunu oluşturan koskoca Çarlık Rusyası’nın yıkılmasıyla kalmamış, ülkesinde güneş batmayan Batılı büyük devlet olan Büyük Britanya Imparatorluğu’nda da ilk yarayı açmaya yetmiş olmasıydı. Böylece emperyalizm tam çökmüş olmasa bile, bir hayli sarsılmıştır.
ÇANAKKALE SAVAŞININ SOSYO-EKONOMİK SONUÇLARI
1. Anlaşma Devletleri tarafından Boğazların açılarak Rusya’ya ulaşılması halinde Rusya, dış alım-satım olanağına kavuşacağından, ekonomik dengesini kurup sıkıntıdan kurtulacak, İngiltere-Fransa da Rusya ve Romanya’nın zengin buğday ürünlerinden yararlanıp, gerek silahlı kuvvetlerinin, gerekse halkının yiyecek gereksinimlerini sağlamış olacaklardı ki, bu gerçekleşememiştir.
2. Keza Boğazlar açılabilseydi, Tuna yolu da yeniden trafiğe açılıp Karadeniz’deki 120 parça ticaret gemisinden yararlanma olanağı elde edilecekti. Halbuki Çanakkale Zaferi, yalnız Rusya ile İngiltere, Fransa’nın değil, bunların aynı zamanda diğer Batılı devletlerle olan karşılıklı ticari ve ekonomik ilişkilerini de olumsuz yönde etkilemiş, ne İngiltere, Fransa müttefiki Rusya’ya ihtiyacı olan silah ve cephaneyi ulaştırabilmiş, ne de Rusya Batılıların ihtiyacı olan buğdayını Akdeniz’e aktarabilmişti.
3. Birinci Dünya Savaşı başında Boğazların kapatılıp, bu savaş sonuna kadar açılamaması, kuşkusuz uluslararası ticari ilişkileri de olumsuz yönde etkilemişti. Nitekim, Karadeniz’de; İngiltere, Rusya, Fransa, Belçika ve İtalya’nın toplam 85; Yunanistan, Romanya, Danimarka, İsveç ve Hollanda’nın toplam 27; Almanya, Avusturya-Macaristan’ın toplam 17 olmak üzere, genel toplamı l29’u ve toplam tonajı 350.000’i bulan ticaret gemisi mahsur kalmıştı.
4. Yukarıdaki açıklamaların ışığı altında kısaca denebilir ki, Çanakkale’de Türk Zaferi, iki yıl uzayan savaş boyunca Doğulu ve Batılı müttefik devletlerin (Rusya-İngiltere-Fransa) ekonomilerinde sıkıntılar yaratmıştır. Bu durum, özellikle Rusya’yı bunalıma sürüklemiş ve sonunda rejim değişikliğine (komünizme) kadar gidebilmiş ve böylece de Rusya’nın savaş dışı kalmasına yol açmıştır.
5. Zaferin, yukarıdaki ticari ve ekonomik etkinliklerinin yanında, Türk ulusu açısından sosyal alanda da etkileri görülmüştür. Çanakkale deniz ve kara muharebelerinde toplam 211.000 insan zayiatı veren Türk ulusu, bu arada binlerce okumuş ve aydınını da kaybetmişti. Kesin olmayan tahmini rakamlara göre, 100.000’den fazla öğretmen mülkiyeli, tıbbiyeli ve Türk ocaklarında yetişmiş okur-yazar yitirildiği sanılmaktadır. Böylece o günün koşullarında ülkenin beyin takımını oluşturan küçümsenemeyecek bir sayıya ulaşan bu kayıpların, olumsuz etkileri, savaş sırasında olduğu kadar, bu savaşı izleyen Türk İstiklal Savaşı’nda da fazlasıyla hissedilmiştir. Nitekim, 1923’te Cumhuriyetin ilanından sonra, Atatürk’ün başlattığı inkılaplar ve bunların paralelinde girişilen reformların kitlelere yaygınlaştırılıp mal edilmesinde, hayli sıkıntılar çekilmiştir.
Google’da Ne Arıyorsunuz?
* Çanakkale savaşının önemi (1. sıra)
* Çanakkale savaşının sonuçları
güzel…..
süper
serseri çok iyi
çok iyi bir ödev sitesi
uzun güzel,ve bu arada özeti varmı Çanakale Savaşının?
Çok iyi bir ödev oldu ve hepsini yazdım 3 haftadan beri yapzıyorum performansdan 100 ve sözlüden 3 tane 100 aldım TEŞEKÜRLER =)
ama ödev zor ledi lay lay
hepinize canı gönülden teşk edrm saoln BU GN ANLAM VE ÖNEMİNİ ÇOK GZL BR ŞEKİLDE ANLATMIŞSINnz
dhgcfjhdsgdyusfdhysgdstyfgstyf
gkyukluolşıjşl
gkyukluolşıjşl
uzun igrenç yazamam diyen arkadaşlar siz bu yazıyı okumaya yazmaya üşeniyosanız yazıklar olsun size !! bu savaş kazanılmamış olsaydı şuan hayatda olmazdınız olsaydınız bile size it gibi müamele yapcaklardı tarihinizi bilmiyosunuz konusuyosunuz ‘TARİHİNİ BİLMEYEN DEVLETLER YOK OLMAYA MAHKUMDUR’ ‘TARİHİNİ BİLMEYEN DEVLETLER BAŞKA MİLETLERİN AVI OLURLAR’ bu atasözlerini boşa dememişler…!
18 MART ÇANAKALE ŞEHİTLERİNİ ANMA GÜNÜ İÇİN ÖĞRETMEN ÖDEV VERDİ 1. ÇANAKALE SAVAŞINI KISA BİR ŞEKİLDE YAZIN VE ŞİR YAZIN DEDİ BENDE TABİKİ HEMEN BU SİTEYİ AÇTIM AMAAÇOK UZUN YAZMADIM.
proje ödevim kesin 100 alırım
arkadaşlar uzun diyosunuz ozaman az cını yazın bitsin dimi ama bir sayfa kadar yazın küçük defterse 2 sayfa yazın bitsin ben hep öyle yapıyorum
mal gibi
********************o çok ****i
çok güzel hemde çok uzun:)
çok güzel ama bana bana önemi ve nedenleri lazım
çanakaledeki şehidlerimizin ruhu şad olsun
çok kısaymış
ya çok uzun biraz özet olsaydı iyi olurdu okuyamadım :((((((((((
azap_-_268@hotmail.com
BEĞENMEDİM COK UZUN
yaw güzel olmuş ama bazı eksikler war
sosyal ödevi bide el yazı yazın diyo hoca nasıl yazcam bn ya bunu 100 alırım kesin ha
ya ayıp ya çanakale savaşı kaybedilmiş olsaydı şu an hayata olamazdık bırakın da biraz uzun olsun siz okuyup özet çıkartın ayıp ya…
çok uzun be bu yaz yaz bitmez 🙁
destan gibi maşalah bu ne y!
bu ödevi bize hocamız verdi
naber mlet sizi manyaklar iyimisin aşağıya yazın manyak sanız deliyim yazım manyak değilim derseniz ben akılıyım yazın
çok mantıklı
o çok güzel bunları ödev olarak biz yazıyoz siz değil
ya gerçekten şu reklamın burada işi ne.gıcıklığınada o reklamı görmedim.hata okumuyomda aha hadi aferin
ben böyle cesurunu görmedim bravo onlara helel olsun
çok uzun bi şey bu ya…….
şu reklam olmasaydı daha iyı olacaktı
rekLamda bi yeRe qitse süpeR oLceK!!!
teşekürler bu bilgi için:)
reklamı çekin kardeşimya nesaçma şeybu
ne bıcım adamsınız doqru düzqün konusun kufur etircenz ila 😀
çok uzun ve reklamdan dolayı yazılar görünmüyor
bnCe uZun ve anLamLı üşenDqne okuyamayan arkLar iLeri qeRi yoRum yapmaın Da . .)))
efendim iyi güzel çok fazla ben sadece savaşı istemiştim
ya siz ne anLarsınız savaştan siz insan olsaydınız zaten ****** deme cesaretiniz oLmazdı..ÇanakaLe savaşı yeniLmemiş oLsaydı acaba hayata oLur muydunz ?? AnLaYa.. ya da anLaYaBiLeNe.. ..
güzel yazı ama çok uzun
hcalar çok duruyo bu konuda ya
bence çok uzun okuyamam ya
Bu Çok Uzun Hangisini Yazdırcam Çok Merak Ediyorum…
bu mu canakalenin önemi
HeLaL oLsun serseri kardes 😀
~
Arkandayım cok hakLsın 😉
ben salih dersahanedeki hocamız verdi bize bu ödevi nedenmi verdi çünkü çanakale savaşı türklerin fansızlarla yaptığı en önemli savaştır
sen tarihine irenç diyebiliyorsan senin bu vatandan oldugun süpelidir!!!!…
uzun……………..
çanakalenin önemi çoktur canakale savasında koca seyit 276kiloluk mermiyi kaldırdı
İRENÇ VBE UZUN
uzun
güzel ve uzun
bunun kadar uzununu gördüm
biraz daha uzun yazılsaydı bari oh ne ala muala ne biçim şey y of! of! of! :-
ya bu ne çok uzun olmuş of!!!
kötü ve uzun olmuş
kısalt
hiç beğenmedim yazınızı ya**
bencede çok uzun ya
xghjk:d
çokta guzel diyemem
ghjmjnhbgvfhcvhjknçmk
çok guzel diyemem
çok uzun
stfrwef
çok uzun yha
çok uzun
çok uzun
daha kısa ve öz olmasını isterdim aynı zamanda fazla bilgilerde yok
cok güzel bilgiler koymuşsunuz siteniz harika
süper
bundan nefret edıyorum ki nefret etıgım sey canakale savası flan dil sadece butun bu aradıgımız ödevler masalah roman gıbı yazılıyor bunu hıc sevmıyorum özet olmasını ve kısa ve öz olmasını ısterdım …
hepiniz *****sınız
çok saçma *****lar
bu bilgiler bana cçok yardımcı oldu
sana katılıyorum. (seni tanımamış olsam bile bence çok ama çok katılıyorum
fazla bilgiler yok
Öncelikle super olmuş ama ozeti olsaydı onemli yerleri içine alsaydı super olurdu:) olsun yinede güzel
canım sana katılıyorum çok güzel söle miş sin hadi by cnm
bence süper benim perfonmance ödevim de çok yararlan dım çok teşkür ederim canlarım
ÇOK UZUN OLMUŞ BUDA ÖDEVİME ÇOK YARDIMCI OLDU ÇANAKALEDE BİR ÇOK ŞEHİT VERDİK ONLARIN BİZLER İÇİN YAPMIŞ OLDUGU FEDAKARLIKLARI ASLA UNUTMAYACAĞIZ!
TEŞEKÜRLER TÜRK TARİHİNİ ÖĞRENMEM İÇİN HER ŞEY BURADA YAZIYOR
çanakale savaşının sonuçlarına en ayrıntılı şekilde bu sitede rastladım. çok uzun ama çok güzel yinede. teşekürler.
emeğinize sağlık bende böyle bir yazı arıyrdum
:confused: 👿 i idare etmez
:angry: güzel değil
:angry:
vala çok uzun oljmus ama yınde çok ıyı bılgıler edındım ve odevıme yardımc ıoldu UNUTMAYALIM!ÇANAKALE GEÇILMEZ
güsel olmuş wala
arkadaşlar ya süper olmuş bence. ya sizce?
şüphesiz ki çanakale türklerin en kıymetli ve vaz geçilmez bölgesidir aynı şekilda istanbul boğazı. gerçektende çok güzel yazı. Ne mutlu türküm diyene!!!!!
ya warya muhteşem şeyler yazıo çok güzel bilgler edindim
ELİNİZE SAĞLIK ÇOK GÜZEL OLMUŞ BAŞARILARINIZIN DEVAMINI DİLERİM
VALA !ELERİNİZE SAĞLIK ÇOK MÜTİŞ OLMUŞ.ÇOK BEĞENDİM YANİ…!!!!UNUTMAYALIM ”’ÇANAKALE GEÇİLMEZ”’
çok güzel olmu? elineze sagl?k çanakale geçilmez