Etkili iletişim kurmak isteriz. Etkili iletişim kurarak karşımızdaki kişiyi, kurumu istediğimiz şekilde yönlendirmek isteriz. Kendimizi etkili anlatmanın altında yatan bu neden bizi iletişimin sırrını bulmaya yönlendirir.
Etkili iletişimin altın kurallarını uygulamadan önce ilk hedefimiz kişinin bilinçaltı bilgilerine ulaşmak olmalıdır. Amacımız kişiyle iyi bir iletişim sağlamak ise bilinçaltı bilgilerine ulaşarak hedefimizle bağlantılı olarak bizim için yararlı bilgileri elde ederiz. Bilinçaltı bilgilerine ulaştıktan sonra ruh – beden – zihin bütünlüğü sağlayarak olumsuz davranışları olumlu şekle çevirebiliriz. Ve tüm bunlarla beraber iletişim kurmak istediğimiz kişiyle uyum sağlamalıyız. Bu uyum fiziksel – ruhsal – nefes alışverişine kadar sağlanabilir. Başta bize yapmacık gelse bile, emin olun iletişim kurmak istediğimiz kişiyle uyum için oldukça gerekli bir adımdır.
Tabiî ki, önemli olan bu uyumu sağlarken karşımızdaki kişin kişisel aurasında rahatsızlık uyandıracak kadar dikkat çekici olmamaktır. Sanırım bu konuda biz etkili iletişim kurma çabasında olan iletişim profesyonellerinin de bu süreci ne kadar hayatımıza geçirdiğimiz önemlidir.
İnsanlar bizimle iletişim kurarken bizlere kullandıkları kelimelerle ufak ufak ama onu gerçekten anlamamızı sağlayacak kocaman ipuçları verirler. Bunlarda anlattıklarında kullandıkları tekrar sözcükleridir. Bu tekrar sözcüklerini kişiye yansıtarak gerçekten kendisinin de bize neyi anlatmaya çalıştığını gösterebilir, uyum sağlayarak konunun içine girebiliriz.
Tüm bunları yapıyoruz bununla beraber iletişimde istediğimiz noktada değiliz. O zaman kişiyi onun dünyayı algıladığı temsil sistemleri ile algılamak konusunda ve iletişim kurmak konusunda tam da olması gereken noktaya gelmiş değilizdir. Kişiler dünyayı nasıl algılar? Dünyayı, kendimizi, başkalarını beş duyu organımızla algılıyoruz. Bu duyu organlarımızla saniyede 2000 bit veri veri algılıyor kendi süzgecimizden geçirip algılama eylemini gerçekleştiriyoruz.
Kişinin dünyayı algılamasındaki hangi temsil sistemini kullandığını anlayabilme becerimizi geliştirdiğimizde istediğimiz etkili iletişim becerimize çok yakınlaşmış olacağız. Karşımızdaki kişi; görsel, işitsel, dokunsal olabilir veya işitsel dijital bir algılama sistemine sahip olabilir. Bizler kişinin bu sistemlerden hangisini daha yoğun kullandığını bulmalı ve bulduğumuz yöntemle kişiyle iletişim kurmalıyız. Ve unutmamalıyız ki, tüm insanlarda tüm temsil sistemleri vardır, bununla beraber bazıları daha önceliklidir. İletişim kurduğumuz kişilerde hangi temsil sistemlerinin öncelikli olduğunu bilmek ne işimize yarayacak diyorsanız size biraz ipucu:
• Kendiniz için en doğru ve başarılı olabileceğiniz aynı zamanda mutlu olabileceğiniz mesleği seçmenizi sağlayacak.
• Öğrencilerin hangi öğrenme yöntemiyle daha iyi öğreneceklerini bilmelerini sağlayacaktır.
• Öğretmenlerin öğrencilerinin hangi yöntemle daha iyi öğreneceklerini bulabilmelerinde
• Özel ilişkilerinizde sevgilinize, eşinize nasıl davranmanız gerektiğini anlayacaksınız.
• Anne – Babalar için çocukları ile kurdukları diyaloglarda
• İşverenler için hangi personelin hangi departmanda başarılı ve daha verimli çalışabileceği konusunda
• Çalışanlar için patronlarıyla çok daha iyi bir ilişki kurmada
• Özellikle etkili iletişim gerektiren satış,pazarlama ve müşteri temsilciliği işlerinde müşterilerinizle nasıl iletişim kurup satış kapamayı keyif haline getirmek işimize yarayacaktır.
Eminim hepimiz tüm bu alanlarda etkili iletişim kurmak ve tüm bunları profesyonelce yaşamak istiyoruz. O zaman durmayın… Sadece uygulayın durduğunuz her an bu harika iletişimle gelen harika ilişkileri kaçırmış oluyorsunuz. Durmayın uygulayın ve iletişime geçin…
Merve DÖNERÇARK
Kişisel Gelişim Profesyoneli
Yazılım Teknik Destek ve Eğitim Uzmanı
Merve Hanım;
Peki ya siz nasıl algılıyorsunuz bu hayatı?